Bilderberg toplantılarının 63’üncüsü 11-14 Haziran tarihleri arasında Avusturya’da yapıldı. TÜSİAD heyeti ise 16-17 Haziran’da partileri ziyaret ederek “güçlü bir koalisyon” istedi. Bilderberg toplantısına katılanların yarısı (Mustafa Koç, Soli Özel, Gönenç Gürkaynak) TÜSİAD’la irtibatlı, ikisi CHP Milletvekili (İlhan Kesici ve Selin Sayek Böke) diğeri de siyaseten konmadık dal bırakmamış Nuray Mert’ti. Toplantıları dünyayı yönettiği düşünülen İlluminati grubunun organize ettiğine inanılır. Bu grubun, elindeki sermayeyle hangi ülkede kimin iktidara geleceğine karar verdiği iddia edilir.
TÜSİAD’a bakınca İlluminati’nin doğruluğuna ve Türkiye’ye özgü bir İlluminati grubu oluşturduğu kanaati oluşuyor. İlluminati’ye bakınca da TÜSİAD’ın neden bu kadar siyasete müdahale etmek istediğini anlamak mümkün. İkisi de ellerinde tuttuğu para gücünün yanısıra diğer güç unsurlarını da ele geçirmek istiyor. Bilderbergçiler bunu Batıda başarmış durumdalar. Başta ABD olmak üzere birçok ülkede seçimleri büyük sermaye gruplarının desteklediği liderler veya partiler kazanır. İstisnai hükümetlerin ömürleri pek uzun sürmez. Seçimi kazanıp da paranın baronlarına itaat etmeyenler bir şekilde cezalandırılırlar.
TÜSİAD’ın da Türkiye’de benzer bir heves içinde olduğunu, daha önceki dönemlerde hükümetlerin devrilmesinde aktif rol oynarken görmüştük. Son seçimde koalisyonsuz hükümet kurulamayacağını anlayınca tek tek partileri ziyaret ettiler. Partilerin sivil toplum örgütlerini tek tek dolaşmaları normaldir. Ancak memleketin en büyük sermaye grubunu temsil eden STK’nın partileri ziyareti siyasete düpedüz müdahaledir.
Kapalı kapılar ardında neler konuşuyorlar bilinmez ama toplantı sonrasında yaptıkları konuşmalar niyetlerini ortaya koyuyor. TÜSİAD ısrarla güçlü bir koalisyondan bahsediyor. Bunun meali Ak Parti-CHP koalisyonudur. Derneğin koalisyon kurma çalışmalarına direkt müdahil olması ekonomik istikrar nedeniyle olamaz. Çünkü Ak Parti döneminde servetlerini beşe katlamışlardı. Süreci haline bıraksalar muhtemelen Ak Parti ile MHP koalisyon kuracak ve istikrar nerdeyse eskisi gibi devam edecek. TÜSİAD üyeleri de büyümeye devam edecekler. Fakat ısrarla Ak Parti ile CHP’yi bir araya getirmeye çalışıyorlar.
Bunun iki nedeni olabilir. Birincisi; TÜSİAD kurumlar vergisinin %80’ini tek başına karşılıyor. Anlaşılıyor ki, devleti ekonomik olarak ayakta tutmak onun yönetimine de karışma güdüsü doğuruyor. TÜSİAD belli ki devletin gücünün kendisinden kaynaklandığına inanıyor. Bu psikoloji dünya görüşü ne olursa olsun bütün zengin insanlarda var. Aynı anda çalışanlarından birinin bakan, diğerinin belediye başkanı, eniştesinin de vekil olduğu patronlar var bu memlekette. Böyle bir patronun sonradan devlet adamı olmuş eski çalışanlarına tabi olması fiilen mümkün olmuyor.
İkincisi; TÜSİAD seçmen tabanı bağlamında CHP’lidir. Koalisyon konusunda ekonomik değil, ideolojik kaygılarını ön plana çıkarıyor. İnsanoğlu paraya doyduktan sonra yeni güç merkezlerini elinde tutmak ister. Çünkü para ile yapılacakların limitine gelinmiştir. TÜSİAD da kendi dünya görüşünü ya da ideolojisini memlekette etkin kılmak için devletin gücünü eline almak istiyor ve bunun için de Ak Parti’yi gemlemek istiyor. Belli ki muhafazakarlaşan bir toplumdan ve Batıya kafa tutan bir dış politikadan rahatsızlık duyuyorlar. Hazır fırsat varken CHP’yi Ak Parti’ye yamayıp onu kontrol altına almaya çalışıyorlar. Ak Parti’nin koalisyonda aykırı davranması halinde üzerine CHP’yi sürecekler. TÜSİAD’ın istediği Ak Parti-CHP koalisyonunda CHP sadece ayak bağı görevi görür. CHP Ak Parti’nin yapacağı her hizmetin kendi aleyhine olacağını bildiğinden sürekli engeller çıkaracaktır. İş yapamayan bir Ak Parti bir sonraki seçimde silinip gidecektir. Yerli İlluminati böyle bir plan içinde. Böyle bir plan global illuminati’nin de hesabına gelir. Çünkü Türkiye’yi ellerinde tutmaya devam edecekler.
Anlayacağınız, oyun Türkiye’nin sınırlarına sığmayacak kadar büyük. Bakalım Ak Parti oyuna gelecek mi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder