1 Kasım 2014 Cumartesi

ALLAH'IN ELÇİSİ CİNLERİ AÇIKLIYOR : İnsanlardan bir topluluk, cinlerden bir topluluğa köle oluyorlardı. Nihayet o cinler, İslâm Dini'ne girdi, o insanlar ise cinlerin dinine tutunup kaldılar.




Bismillahirrahmanirrahim

Kur’an-ı Kerimde
55/RAHMAN-15: Ve halakal cânne min mâricin min nâr (nârin).
Cann'ı (cinni) da 'yalın, dumansız bir ateşten' yarattı.
(Hicr 27) " Cinleri de daha önce zehirli ateşten yaratmıştık." Ayetleriyle
CİNLERİN ateşten yaratıldığı ifade edilmektedir cinler : 




Kur’an yorumcuları Kur’anda insanüstü yetenek ve icraatları anlatılan PeygamberSüleymanla ilişkileri anlatılan Saba melikesi Belkıs hakkında yorum yaparlarken O’nun annesinin bir cin olduğunu kaydederler. Bu konudaki rivayetlere dayanarak cinlerle evliliğin mümkün ve caiz olup olmadığı konuları uzun uzadıya tartışılmıştır.

Genel kanının tersine İslam inancına göre cinler geleceği ve gaybı bilemezler.


Her ne kadar ruhani bir varlık türü olduklarından insanların bilmediği bazı gizemleri bildiklerine inanılsa da, geleceği ve gaybı bilmezler. Ayrıca peygamberlere inen vahyi (ilahi haber ve mesajları) peygamberler tarafından açıklanmadıkça bilemezler.

İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'da cinleri konu alan bir sure (bölüm) mevcuttur, adı da Cin Suresi`dir ve Kur'an'ın 72. suresidir.

İslamiyet’te Şeytan: Şeytan,İslamiyet'e göre insanları dinden caydırmaya çalışan  cin türünden bir varlıktır. Cinler, meleklerden farklı olarak irade sahibidir. Yaratılışının en büyük nedeni, kıyamete kadar, insan iradesinin sınanmasıdır. Bu sınavı geçenler ödüllendirilecek, geçemeyenler ise cezalandırılacaktır.

 Kur'an'da şeytandan bahsedilen ayetlerde insanlar onunla birlikte hareket etmemeleri konusunda uyarılmıştır. Şeytanın önceleri bilgeliğinden yararlanılan ve sayılan biriyken, Allah'ın huzurundan kovulma aşamasına nasıl geldiği Araf suresinde anlatılır. Hristiyanlık ve İslamiyet, şeytanın bir zamanlar Allah'ın sevdiği bir hizmetkarı olduğu konusunda hemfikirdir.

"And olsun, size yeryüzünde imkân ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkânları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz! Ant olsun, sizi yarattık. Sonra size şekil verdik. Sonra da meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” dedik. İblisten başka hepsi saygı ile eğildiler. O, saygı ile eğilenlerden olmadı."

DEVAMI:


Allah, “Sana emrettiğim zaman seni saygı ile eğilmekten ne alıkoydu?” dedi. (O da) “Ben ondan hayırlıyım. Çünkü beni ateşten yarattın. Onu ise çamurdan yarattın” dedi. Allah, “Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddin değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın” dedi. Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) bana insanların tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver.” Allah da, “Sen süre verilenlerdensin” dedi. Şeytan dedi ki: “(Öyle ise) beni azdırmana karşılık, yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.” “Sonra (pusu kurup) onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım ve sen onların çoğunu şükreden (kimse)ler bulamayacaksın.” Allah dedi ki: “Yerilmiş ve kovulmuş olarak çık oradan. Andolsun, onlardan sana kim uyarsa sizin, hepinizi Cehennem'e doldururum.” “Ey Âdem! Sen ve eşin Cennet'te kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.” Derken Şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: “Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (Cennet'te) ebedi kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı.” “Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim” diye de onlara yemin etti. Bu sûretle onları kandırarak yasağa sürükledi. Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal üzerlerini Cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rableri onlara, “Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi. Dediler ki: “Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” Allah dedi ki: “Birbirinizin düşmanı olarak inin (oradan). Size yeryüzünde bir zamana kadar yerleşme ve yararlanma vardır.” Allah dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.

Abdullah ibn Mes'ud: "Rabb'lerine vesile arayıp duruyorlar..."[İSRA(17)/ 57] ayeti hakkında şöyle demiştir:

İnsanlardan bir topluluk, cinlerden bir topluluğa köle oluyorlardı. Nihayet o cinler, İslâm Dini'ne girdi, O insanlar ise cinlerin dinine tutunup kaldılar.

Buhari, C.10, H.no: 65- Kitabu't Tefsir 235, s.4518.
Ata ibn Ebi Rebah'tan; o da Cabir ibn Abdillah'tan aktardı:
Peygamber(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Yiyecek içecek kaplarının üzerlerini örtünüz, su kırbalarının ağız iplerini bağlayınız, bütün kapıları arkalarından kapayınız,
 yatsı vakti sırasında çocuklarınızı dışarıda hareketten men edip eve toplayınız. Çünkü o zaman cinlerin yayılması ve bir şeyi süratle alıp kapmaları vardır. Uyku sırasında kandilleri söndürünüz. Çünkü fasıkçık; yani fare, bazen yanan fitili çeker de ev halkını yakar."
Buhari, C.7, H.no: 59- Kitabu Bedi'l Halk 120, s.3095.
Ali bin Ebu Talib'dan rivayet edilmiştir:
Resulullah(s.a.v.) buyurdu ki:
 "Cinin gözleri ile Ademoğullarının avret yerleri arasında perde, Ademoğullarından biri, ayak yoluna girerken onun; 'Bismillah' demesidir."
Tirmizi, C.1, H.no: 603, s. 408.
İbn Mes'ud'dan:
Allah Resulü(s.a.v.) buyurdular ki: 
"Tezek ve kemikle taharetlenmeyin! Çünkü bunlar, cin kardeşlerinizin azığıdır."
Rudani, C. 1, H.no: 503, s. 182.

Ebu Davud'un rivayeti:
Cin Heyeti, Allah Resulü(s.a.v.)'e geldiklerinde dediler ki: "Ey Allah'ın Resulü! Ümmetini, kemik, tezek veya kömür ile taharetlenmekten menet! Çünkü Allah, bizim rızkımızı onlarda kıldı." Bunun üzerine Peygamber, bizi bundan alıkoydu.
Rudani, C. 1, H.no: 504, s. 182.
Rezin, Enes'den:
Allah Resulü (s.a.v.) buyurdular ki: 
"Nusaybin cinlerinden bir heyet, benden azık istediler; sakın kemikle ve tezekle taharetlenmeyin. Çünkü onlar, cin kardeşlerinizin yemekleridir."
"Bunlar cinlere ne fayda sağlayabilirler ki?" diye sorduklarında, şöyle buyurdu;
"Buldukları kemik üzerinde behemehal biraz et bulurlar; buldukları tezek içinde de mutlaka bir tat bulurlar."
Rudani, C. 1, H.no: 505, s. 182.
Cabir'dan şöyle rivayet edilmiştir:
Resulullah(s.a.v.), ashabına çıktı ve onlara "Er-Rahman Suresi"ni, başından sonuna kadar okudu. Ashab sustular. Resul-i Ekrem(s.a.v.) buyurdu ki:
"Cinn gecesi, bu süreyi cinlere okudum ve onlar, cevap bakımından sizden daha iyiydiler. Çünkü ben, 'Rabb'inizin nimetlerinden hangisini inkar edebilirsiniz?' ayetine her geldiğimde, 'Ey Rabb'imiz! Senin nimetlerinden hiç birini inkar etmeyiz ve sana hamd olsun!' dediler."
Tirmizi, C.5, H.no: 3507, s. 392.
Ebû Eyyûb el Ensarî'den şöyle rivâyet edilmiştir: Bir hurmalık vardı. Bir cin gelir ve ondan alırdı. Bundan Peygamber (s.a.v.)'e yakındım. Bunun üzerine Rasulullah(s.a.v.), şöyle buyurdu:
"Git ve onu gördüğün zaman 
'bismillah' de ve ona, 'Peygamber'e tabi ol!' diye söyle".
Sonra 
cini yakaladı, fakat bir daha gelmeyeceğine yemin etmesi üzerine bıraktı. Arkasından Ebu Eyyub, Peygamber(s.a.v.)'e geldi ve Resul-i Ekrem ona: "Esirini ne yaptın?" diye sordu.
Ebu Eyyub: 
"Cin, bir daha gelmeyeceğine yemin etti." dedi.
Resul-i Ekrem: 
"O cin, yalan söyledi ve esasen o, yalan söylemeğe alışıktır." buyurdu.
Ebu Eyyub, 
cini tekrar yakaladı ve bir daha gelmeyeceğine dair yemin etmesi üzerine onu tekrar serbest bıraktı. Sonra Ebu Eyyub, Resulullah(s.a.v.)'e geldi ve Resulullah tekrar: "Esirini ne yaptın?" diye sordu. 
Ebu Eyyub: "Bir daha gelmemeye (ikinci kez) yemin etti!" dedi. Daha sonra cini (üçüncü kez) yakaladı ve (ona) dedi ki: "Seni Resulullah(s.a.v.)'e götürmeden bırakmayacağım!" 
Bunun üzerine 
cin, şu mukabelede bulundu: "Ben sana bir şey söyleyeceğim. Ayet-ül-Kürsi'yi oku! Evinde bunu oku, neşeytan ne de başkası sana yaklaşamaz."
Ebu EyyubPeygamber(s.a.v.)'e tekrar geldi ve Resul-i Ekrem:
 "Esirini ne yaptı?" diye sordu. Ebu Eyyub, cinin söylediğini Peygamber(s.a.v.)'e bildirdi. Resul-i Ekrem dedi ki: "Bu sefer doğru söylemiş, fakat kendisi yalancıdır!"
Tirmizi, C.5, H.no: 3039, s. 25.
Ebu Said'den şöyle rivayet edilmiştir: "Resulullah(s.a.v.)Muavvizeteyn(Felak ve Nas) sureleri ininceye kadar cin çarpmasına ve göz değmesine karşı Allah'a sığınırdı. Felak ve Nas sureleri inince; o iki sureyi aldı ve diğerlerini bıraktı."
Tirmizi, C.3, H.no: 2315, s. 444.
Ubeydullah b. Sercis'den: Peygamber (s.a.v.), yerin oyuk(haşerat) deliklerine işemeyi yasak etti. Katade'ye dediler ki: "O deliklere bevl etmek, neden hoş karşılanmaz." Çünkü deniliyor ki: "Oralar cinlerin meskenleridir" dedi.
Rudani, C. 1, H.no: 444, s. 167.
İbn Abbas'dan:
Allah Resulü(s.a.v.) buyurdular ki: 
"Hacer-i Esved'e, cahiliye kirlerinden hiçbir şey bulaşmasa, zalim ve günahkarların pisliklerinden de hiçbir şey değmeseydi, dokunan her hasta iyileşirdi. Bugün de aynen Allah'ın kendisini yarattığı gibi görülürdü. Siyahlaşmasının sebebi, cehennem ehlinin, cennet süsünü görmemesi içindir. Ayrıca o, cennet yakutlarından bir yakuttur ki, Allah onu, Adem'i yeryüzüne indirdiği zaman, Kabe'nin yerine koymuştur. Yeryüzü o zaman son derece temiz idi. Orada hiçbir günah işlenmemişti. Çünkü orasını kirletecek kimse yoktu. Allah, Harem'in etrafına, melekleri bir saf olarak, sırf onu yeryüzü sakinlerinden korumak için yerleştirmiştir. Yeryüzünün sakinleri o zaman cinlerden ibaretti. Onların onu görmeleri, yakışık almazdı. Çünkü cennetten çıkma bir şey idi. Cenneti gören cennete girer. Onun için ona ancak haklarında cennet sabit olanlar bakabilirdi. Melekler, sürekli olarak cinleri ondan alıkoydular, göstermediler. Harem'in her tarafını ablukaya aldılar. Bunun için Harem'e, 'haram'(yasak ve mukaddes bölge) denilmiştir."
Rudani, C. 3, H.no: 3657, s. 68.
İbn Ebi Leyla'dan, o da babasından: Peygamber(s.a.v.)'e, evlerine dadanan cinler hakkında sordular. 
Şöyle buyurdu: 
"Evlerinizde cinlerden birini görürseniz, şöyle deyin: 'Nuh'a verdiğiniz söz hakkı için, Süleyman'a verdiğiniz söz hakkı için, Allah aşkına and veriyorum, eziyet vermeyin ve görünmeyin!' Tekrar dönüp gelirlerse öldürün!"
Rudani, C. 3, H.no: 3964, s. 161.
İbn Mes'ud'tan: "Kulun (muhakkak surette) rızkı gelir. Eğer sakaleyn(insanlar ve cinler) bir araya gelip, rızkına engel olmaya çalışsalar güçleri yetmez."
Rudani, C. 3, H.no: 4592, s. 363.
İbn Abbas'tan:
"Allah Resulü(s.a.v.),
 cinlere ne (Kur'an) okumuştu, ne de onları görmüştü. Ashabından bir grup ile Ukaz çarşısına gitmek üzere yola çıktı. Bunun üzerine şeytanlarla sema haberi arasına engel çekildi. Üzerlerine ateş topları gönderildi. Şeytanlar, kavimlerine döndüklerinde onlara dediler ki: 'Ne oldu, niye boş döndünüz?' 'Bizimle Gök haberi arasına engel çekildi. Üzerimize ateş topları yağdırıldı' diye cevap verdiler.
'Bu, mutlaka (olağanüstü) bir olay çıktığını gösterir, haydi yeryüzünün doğularına ve batılarına doğru gidin (sebebini öğrenin)!' Bunun üzerine Tihame'ye doğru yola çıkarak, Ukaz panayırına gitmekte olan grup, Peygamber(s.a.v.)'e hurmalıkta rastladılar. O, ashabına sabah namazını kıldırıyordu. Kur'an'ı duyduklarında onu dinlemeye koyuldular ve dediler ki:
 'Demek ki sema haberi ile aramıza giren engel buymuş.' Hemen kavimlerine dönüp şöyle dediler: 'Doğrusu biz, doğru yola götüren, hayrete düşüren bir Kur'an dinledik. Ona inandık, biz Rabb'imize ortak koşmayacağız.' [CİN(72)/1-2]Bunun üzerine; Peygamber(s.a.v.) dedi ki: 'Cinlerden bir zümrenin (benim Kur'an okuyuşumu) dinledikleri, bana vahyolundu...' buyruğu ile başlayan 'Cin Suresi' indi."
Rudani, C. 5, H.no: 7297, s. 435.
İbn Abbas'tan: 
Allah Resulü(s.a.v.) buyurdular ki: "Allah'ım! Sana teslim oldum, Sana iman ettim, Sana tevekkül ettim. Sana başvurdum, Senin yardımınla mücadele ettim. Allah'ım! Sen'den başka ilah yoktur. Allah'ım! Beni saptırmandan izzetine, sığındım. Sen, ölmeyen dirisin! (Ancak)
 cinler ve insanlar ölürler."
Rudani, C. 7, H.no: 9465, s. 276.
Aişe'den şöyleri rivayet edilmiştir:
Resulullah(s.a.v.): "Sizin içinizde muğarrebler görüldü mü?" buyurdu. Veya görüldü mü, yerine başka bir kelime söyledi. Ben:
 "Mugarribler nedir?" dedim. 
Resulullah(s.a.v.): 
"Kendilerine cinnilerin ortak olduğu kimselerdir" buyurdu.
Ebu Davud, C.5, Hno: 5107, s.669.
Cabir b. Abdillah şöyle dedi:
"Biz Resulullah(s.a.v.) ile beraber geldik ve Neccâroğulları (Yurdu'ndaki) bir bahçeye vardık. Bir de ne görelim! Bir deve, bahçeye giren herkese hücum ediyor. Bunu Peygamber(s.a.v.)'e bildirdiler. Bunun üzerine o, yanına gelip onu çağırdı. O da, dudağını yere koyarak gelip, onun önünde çöktü.
(Hz. Peygamber); "Bir yular getirin!" buyurdu. (Yuları getirdiler). O da onu yularlayıp sahibine verdi. Sonra döndü ve şöyle buyurdu: 
"Yer'le, Gök arasında, cinlerin ve insanların asileri hariç, hiçbir şey yoktur ki; benim, Allah'ın elçisi olduğumu bilip, tasdik etmiş olmasın!" 
Darimi, C.1, Hno: 18, s.105
Abdullah bin Mesud: 
Hz. Muhammed(s.a.v.)
in ashabından bir adam, cinnilerden bir adamla karşılaşmış ve onunla güreşmiş.. Derken insan, cinniyi yere atıp yenmiş. O zaman insan, cinniye şöyle demiş: "Doğrusu ben seni gerçekten zayıf ve çelimsiz görüyorum. küçücük kolların sanki köpeğin küçücük kolları gibi! Siz bütün cinniler mi böylesiniz, yoksa onların arasından sen mi böylesin?"
Cinni şöyle cevap vermiş: "Hayır vallahi (bütün cinniler böyle değil)! Doğrusu ben onların arasında gerçekten güçlü kuvvetliyim. Ancak sen benimle ikinci defa güreş. Eğer beni yere atıp yenersen, sana fayda verecek bir şey öğretirim!" 
İnsan: "Peki" demiş. (Ve tekrar güreşmişler. İnsan yine yenmiş. O zaman cinni): "Allahu la ilahe illa huve'l-hayyu'l-kayyum"ayetini okuyabiliyor musun? demiş. 
O da: "Evet" demiş. 
Bunun üzerine 
cinni şöyle demiş: "Öyleyse sen onu hiçbir evde okumazsın ki, şeytan (zor durumda kalması sebebiyle) eşek yellenmesi gibi oradan çıkmış, sonra da sabah oluncaya kadar oraya girememiş olmasın!"
Darimi, C.6, Hno: 3384, s.435-436


Büyü : Büyünün özü, kökü cinlere dayanır. Bir kelime grubunun belli sayıda, yan yana okunması ile meydana gelir .

İnsan beyninin devamlı ürettiği elektro manyetik dalgalar belli kelimelerin tekrarı ile adeta bir şifreyi oluştururlar. Bu şifre belli cinleri harekete geçirir ve o şifreyi açan kişinin isteklerini yapmak durumunda kalır...

Büyü vardır fakat dinimizce haram kılınmıştır.

Özetle cinler ( camdan geçen güneş ışınları gibi...) maddeye nüfuz edebilme özelliklerine sahiptirler. Fakat her halükarda insanlar cinlerden üstündür. Gerek zeka, gerek ( dua okuyarak cinlere) tesir etme yönünden . Yeter ki cinlerden çekinmeyelim korkmayalım.

Korkulacak tek varlık, Yüce yaratıcı, ahiret gününün sahibi olan Allah’tır. Zaten Allah’tan, sadece Allah’tan korkana ne cin , nede insan tesir etmez , onu korkutamaz. Çünkü o insanın vekili, koruyucusu her şeyin üstünde. Rab, İlâh, Malik, hafız ... olan Allah’ü Teala olur.


NOT :HZ. RESUL ,"MİKROPLARI" BİLİYOR İDİ! BİR HADİS-İ ŞERİF'LERİNDE : " TEZEK VE KEMİKLERLE TEMİZLENMEYİN, ÇÜNKÜ ONLAR CİNLERİN AZIĞIDIR." (Müslim, Salat 150 (450); Tirmizi, Tefsir, Ahkâf (3254); Prof. İbrahim Canan, K. Sitte: 4/244; İmam-ı Şiblî, Cinlerin Esrarı, 96 ) BUYURMUŞLARDIR. BİLİNDİĞİ GİBİ HAYVAN TEZEKLERİ VE KEMİKLER MİKRO ORGANİZMALARIN ,MİKROPLARIN ÜREYİP ÇOĞALDIĞI YERLERDİR.

 HZ. RESUL İNSANLARA SAKINMALARI GEREKEN MİKROPLARI , O DÖNEMDEKİ İNSANLARIN SAKINDIĞI DİĞER BİR ŞEY İLE; CİNLERLE AÇIKLAMIŞ VE İNSANLARI MİKROPLARDAN UZAKLAŞTIRMAYI AMAÇLAMIŞTIR. 

DİĞER BİR HADİSTE " ÇÖPLERİN CİNLERİN TOPLANTI YERİ OLDUĞU"(Abdurrezzak, Musannaf, XI, 32 ) BİLDİRİLMİŞTİR...

ÇÖPLERDE BOL MİKTARDA NE OLDUĞUNU BELİRTMEYE GEREK YOK HERHALDE...! YİNE HZ. RESUL: " TIRNAKLARIN UZATILMAMASI GEREKTİĞİNİ ,YOKSA İÇLERİNE CİN GİRECEĞİNİ " BELİRTİR...BAKIMI ZOR UZUN TIRNAKLARIN İÇLERİNE NE GİRECEĞİ MALUMDUR.BAŞKA HADİSİNDE 

"Kapların ağızlarını örtün, dağarcık (ve tulukların) ağzını bağlayın." (Buhârî, Eşribe: 22, Bed'ü'l-Halk: 11, 14, İsti'zân: 49, 50; Müslim, Eşribe: 96-99, (2012-2014); Ebû Dâvud, Eşribe: 22, (3731-3734), "Şu kenefler, (cin ve şeytanların) hazır bulundukları yerlerdir." ( Ebû Dâvud, Tahâret: 3, (6); İbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayınları: 10/380)BUYURURLAR...

HZ. RESUL , ZATEN DEVAMLI KAFİRLERCE ELEŞTİRİLEN " YALANCI, CİNLENMİŞ..." İFTİRALARINA MARUZ KALMIŞ BİRİ İDİ.

MEKKE'Lİ MÜŞRİKLER CİN'E İNANIYORLARDI 
BİR DE GÖRÜNMEYEN , HASTALIK SEBEBİ KÜÇÜK CANLILARDAN BAHSETSE - - İFTİRALARIN DOZU İYİCE ARTACAKTI.

HZ. RESUL'DE BİLİNEN BİR DİĞER KAVRAM - CİN - İLE İNSANLARI MİKROPLARDAN SAKINDIRMAYA ÇALIŞMIŞ.

BAZI HADİSLERİNDE CİN KELİMESİNİ MECAZİ ANLAMDA, MİKROP ANLAMINDA KULLANMIŞTIR!


***********

4 Boyutun Sakinleri Cinler;
Soru ve Cevaplarla Cinler Alemi




 Önceden televizyonda cinlerle ilgili programları izlediğimde alay eder gülerdim. Bu yüzyılda hâlâ böyle şeylere inanılıyor ve uğraşılıyor derdim. Ta ki bu olaylar kendi başıma gelene kadar. O zaman anladım ki bu işin gerçekten şakası yokmuş. Fiziksel bir dünyamız olduğu gibi etrafımızda metafiziksel bir dünyamızın olduğunu da idrak ettim.Cinler, bu metafizik âlemin en önemli parçalarından biridir, insanlarla aynı dünyayı paylaşırlar, doğarlar, ölürler, ibadet ederler, yemek yerler, insanlar onları görmedikleri halde onlar insanları görürler ve sayısız defa insanları olumlu-olumsuz etkiler altında bırakırlar. Metafizik ilmine bugün dünyada birçok ülke devasal bütçeler ayırarak araştırmalar yapmaktadır. Otuz yıllık bir araştırmanın birikimi olan bu kitapta sizler için metafizik âlemi ve dördüncü boyutun canlıları olan cinlerin esrarengiz yaşayışlarını sizler için inceledik.
***
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
Cin Suresi..21
Cinler öncelikle Kimlere Musallat Olurlar?..25
Cinler Genellikle Nerelerde Bulunurlar?..25
Cinlerin Musallat Olduklan Kişide Görülen Emareler Nelerdir?..26
Şeytan, Cin Sınıfından mıdır?..26
Bir Mekâna Girerken “Destur” Demenin Bir Anlamı Var mıdır?..27
Cin Görüldüğü Zaman Tehlikeden Korunmak İçin Alınabilecek En İyi Önlem Nedir?…28
Havvas İlminde “Amir” Nedir?..28
Ervah Nedir?..28
Cinlerin Babası Kimdir?..29
Cinlerin Milliyetleri Var mıdır?..29
Cennet ve Cehennem Cinler İçin de Söz Konusu mudur?..29
Cinlerin Dünya Üzerindeki Sayılan Ne Kadardır?..30
Cinlerin Gücünden istifade Edilebilir mi?..31
Ruh Çağırmada Gelen Varlıklar Ruh mudur, Cin midir?..31
Cinlerin Gönderdikleri Haberlere İnanılır mı?..33
Cinler Nelerden Yaratılmışlardır?..33
Cinlerde Cinsiyet Var mıdır?..33
Cinler insanlardan Zeki midir?..34
Cinlerin Bizden Üstün Olduklan Hususlar Nelerdir?..34
Cinlere Peygamber Gelmiş midir?..34
Cinler Yiyip İçerler mi?..35
Cinler Evlenirler mi?..35
Cinler de insanlar Gibi Sevap Kazanırlar mı?..36
Resulullah (sav) Cinlerle Görüşmüş müdür?36
Cinler Görünebilirler mi ve Hangi Şekillere Girerler?..37
Eski Yunan’da Cin inancı Var mıydı?..37
Cinlerden Bahseden İlk Yazılı Yunan Eseri Nedir?..38
Tarihi Eserlerde Cinlerin Resmedilmiş Şekline Rastlanmakta mıdır?..39
Roma Dünyasının Cinlere Bakış Açısı Nasıldı?..40
Cin Çıkarma “Eksorsizm” Seansıyla İlgili ilk Yazılı Belgeye Nerede Rastlamaklayız?..40
Germen Kültüründe Cin Olgusuna Bakış Açısı Nasıldı?..41
Aynı Çağlarda İrlanda Nasıl Düşünüyordu?..42
Aynı Yüzyıllarda Slavlar’ın Cinlerle ilgili Düşünce Farklılıklan Nelerdi?..43
13. Yüzyılda Ingiliz Fikir Adamlan Cin Vakalanna Nasıl Bakıyorlardı?..43
Hristiyanliğa Geçiş Döneminde Avrupa’nın Cin tnancı Nasıldı?..44
Zerdüşt Dininde Cin İnancı Nasıldı?..45
Hinduizm Dininde Cin inancı Nasıldı?..45
Budizm’de Cin inancı Nasıldı?..46
Eski Çin’de Cin İnancı Nasıldı?..47
Eski Japonya’da Cin İnancı Nasıldı?..47
Asya-Afrika, Okyanusya ve Amerika’daki Yazısız Toplumlarda Cinler Nasıl Algılanırdı?..48
İslam öncesi Arap Toplumlannda Cin inancı Nasıldı?..49
Cin ve Peri Aynı Yaratıklar mıdır?..50
Cinler Neden Görülmezler?..51
Cinler Fiziki Hastalıklara Sebep Olabiliyorlar mı?..51
Cinlerin insanlara Verdikleri Psikolojik Rahatsızlıklar Nelerdir?..52
Türk-lslam Sözlü ve Yazılı Edebiyatında Cinlerden Nasıl bahsedilmektedir?..52
Uzaylılar Var mıdır, Yoksa Onlar da Cin midir?..53
Cinler Kendi iradeleri ile Kötülük Yapabilirler mi?..54
önce Cinler mi, Yoksa İnsanlar mı Yaratılmıştır?..54
Cinler Gaybı Bilebilirler mi?..54
Cinleri öldürmek Caiz midir?..55
Cinler İmam Olup insanlara Namaz Kıldırabilirler mi?..55
Cinler Ateşten Yaratıldıkları Halde Cehennemde Nasıl Yanacaklar?..56
Belirli Mekânlarda Tütsü Yakmak, Cinleri Bulunulan Yerden Uzaklaştınr mı?..56
Cin Kurbanı Var mıdır?57
Cinler Kaç Sınıftır?..57
Cinlerin Sıfatlan Nelerdir?..57
Madem Cinler Ateşten Yaratılmıştır, öyleyse Nasıl Yanarak ölüyorlar? Ateş Ateşi Nasıl Yakabilir?..58
Allah, Cinleri Ne Zaman Yarattı?..59
Cinlerin En Banz Güçleri ve imkânları Nelerdir?..59
Cinler ölürler mi?..59
Cinlerin Etkisiyle ömrü Ertelenen Var mıdır?..60
Cinler Neden Geceleri Daima Uyanıktırlar?..60
Cinlerin Reisi Olan İblis, Kaç Defa Feryat Etti?..61
Cinler Kıskançlar mıdır?..61
Cinlerin Mezhepleri Var mıdır?..61
Cinlerin Kıyafetleri Nasıldır?..63
Cinlerle insanlar Evlenebilirler mi?..63
Cinlerin İnsanlarla Evlenmeleri Fizyolojik Olarak İmkânsız Değil mi?..64
Cinlerle Insanlann Evlenmesi Meşru mudur?..65
Cinlerin insanlardan Edindikleri Çocuklann Şekli Nasıldır?..66
Cinler de insanlar Gibi Yiyip içerler mi?..66
Cinlerin Meskenleri ve Evleri Nasıldır?..67
Cinlerin Binekleri Nelerdir?..67
Cinler Hadis Rivayet Etmişler midir?..67
Cinler Vaaz Ederler mi?..68
Cinler Peygamberlerle Görüştüler mi?..69
Nuh (as), Cinlerin Reisi Olan Şeytanla Görüştü mü?..69
Hz. Musa’nın Cinlerle Karşılaşması Nasıl Gerçekleşti?..70
Zul-Kifl (as) Cinlerle Nasıl Konuştu?..71
Isa (as) ile Iblis’in Karşılaşması Nasıl Gerçekleşti?..71
Azgın Cinlerin Ramazan Ayında Zincire Vurulduklan Olayı Doğru mudur?..72
Cinler Neden Muskaya Boyun Eğmek Zorunda Kalıyorlar?..72
Cinlerle Cemaat Olunur mu?..72
Şeytan, Mescitte insanlara Musallat Olur mu?..73
Hayvanlar Cinleri Görür mü?..73
Şeytan, insanları ilk Olarak Neye Davet Eder?..74
Cinler Insanların ikinci Olarak Hangi Zaaflarından Faydalanırlar?..75
Süfli Cinlerin Insanları Yakaladığı Üçüncü Zayıf Halka Hangisidir?..75
Süfli Cinlerin insanı Yakaladığı Dördüncü Zaaf Nedir?..76
iblis En Çok Hangi Günahı Sever?..78
Kur an-ı Kerim’de Cinlerin insana Çarpma Olayına Delil Var mıdır?..78
Cmler Hangi Hastalıklara Sebep Olmaktadır?..79
Cinler Kötü ve Korkunç Rüyalara Sebep Olmakta mıdır?..79
Cinler insanlara Nasıl Vesvese Verir?..80
Acele Etmenin Cinlerden Kaynaklandığı Doğru mudur?..81
Cinler Insanlann Mesleklerine de Etki Yapmakta mıdır?.. 81
Cmler Aşın Uykuya Sebep Olmakta mıdır?..81
Şeytanın insanoğluna Dokunması Nasıl Olur?..82
Doğum Esnasında, Cinler Doğum Yapan Kadının Yanında Bulunur mu?..82
Cinlerden Korunmak İçin Muska Taşımak Şirk midir?..83
Kişi Eşi ile Birlikte Cinsi Temasta Bulunurken Şeytan Orada Olur mu?..83
Cinler İnsanların Ekonomik ve Sosyal Hayatına da Karışır mı?..84
Cinler insanlara En Çok Nerede Musallat Olur?..84
Materyalistlerin Cinlerle İlgili Görüşleri Nelerdir?..85
Cinlerle İlgili Doğu’da ve Türkiye’de Yazılmış Belli Başlı Eserler Nelerdir?..87
Bir Kısım Nörolog ve Psikiyatristlerin Cinnî Hastalara Koydukları Teşhisler Nelerdir?
Bu Teşhisler Ne Kadar Gerçekçidir?..88
Batı Dünyasında Cin Tasallutunu İlk Kabul Eden Psikiyatr Kimdir?..88
Psikiyatrlann ve Psikologlann Cinlerle ilgili Olumlu ve Olumsuz Görüşleri Nelerdir?..89
Herkes, Cinleri Emri Altına Alabilir mi?..90
Hüddam Nedir?..90
Hz. Süleyman (as) Cinleri Nasıl Kullanmıştır?..91
Dünyada Cinlerin Yaptığı Bir Bina Var mıdır?..91
Cinlerin Çok Yalan Söylediklerine Dair Delil Var mı?..92
Hz. Isa (as) Gibi Cinli Hastalan iyileştirdiğine DairPeygamberimizden (sav) Örnek Bir Olay Var mıdır?..92
Hz. Isa Aleyhisselam’ın Cin Çıkarma Seanslan indilerde Hangi Sayfalarda Kaç Defa Geçmektedir?..93
Muharref indilere Göre Hz. Isa (as) Cind miydi, Yoksa Cinli miydi?..93
Incil’e Göre Çıkanlan Cin, Hastaya Tekrar Musallat Olabilir mi?..94
İncillere Göre Cin Çıkarmak Mucize midir, Yoksa Bir Sanat mı?..94
Okuyup Üfleyerek Cinlere Karşı Tedavi Yöntemi Incil’de de Belirtilmiş midir?..95
Cinlerden Korunmak İçin Muska Yazmak Hıristiyanlıkta da Var mıdır?..95
Cinlerle ilk Savaşan Peygamber Kimdir?..95
Namazı Sesli Okumanın Cinlere Tesiri Nedir?..96
Cinlerin En Çok Sevdikleri Yemek Nedir?..96
İlk Müslüman Olan Cinlerin Adlan Nedir?..96
Hanzap Nedir?..97
Cinlerin En Sevmediği Koku Nedir?..97
Cinlerin İnşa Ettiği Şehirler Hangileridir?..97
Bazı Sihirbazlann Cinlerden Yardım Gördükleri Doğru mudur?..98
Cinler Nasıl Yanar?..98
Cinler Büyücülere Nasıl Yardım Ederler?..99
Neden Ezan Okunduğunda Cinler Rahatsız Olup Kaçarlar?..99
insanlar Cinleri Göremiyorsa Âdem (as), iblisi Nasıl Görebiliyordu?..99
Her insanın Bir Cini Olduğu Doğru mudur?..99
Cinler, insanlara En Kolay Nereden Nüfuz Ediyorlar?..99
İslam’a Göre Cinleri Kullanmak Doğru mudur?..100
Cin Çarpmasının Kur’an ile Tedavisi Konusunda Resmi Fetva Var mıdır?..100
Cinler, Insanlann Bedenine Neden Girerler?..100
Cinle Evlilik Neden Sakıncalıdır?..101
Cinlerin Büyücülerden istekleri Nelerdir?..102
Tedavi Yapan Kişinin Yerine Getirmesi Gereken Şartlar ve Sahip Olması Gereken Sıfatlar Nelerdir?..102
Tedavi Uygulayan Kişinin Sahip Olması Gereken ilimler Nelerdir?..103
Cinnî Olduğu Tahmin Edilen Hastaya Sorulması Gereken Sorular Nelerdir?..103
Cinler Aşın Aybaşı Kanamalanna Sebep Olurlar mı?..105
Cinlerden Kendi Kendimize Korunma Yollan Nelerdir?..105
Müslüman Cinler, insanlara Zarar Verirler mi?..107
Esnemenin Cinlerle ilgisi Var mıdır?..107
İnsanın Verdiği Vesvese ile Cinlerin Verdiği Vesvese Arasında Ne Fark Vardır?..108
Cin Konusu, Kur’an’da Hangi Sure ve Ayetlerde Vardır?..108
Büyük Düşünür Konfüçyüs, Cin Hadisesine Nasıl Bakıyordu?..109
Cinlerin Diğer Ülkelerdeki İsim ve İşlevleri Nasıl Tahayyül Ediliyor?..109
Batı Dünyası Neden Cinlere “Ruh” Diyor?..110
Ruhlarla iletişime Geçmek Neden imkânsızdır?..111
Cinlerin Dünyasında Başka “Cinler” Var mıdır?..112
Cinlerin Hareket Alanlan Sınırlı mıdır? Yoksa Her Yere Gidebilirler mi?..112
Dünya Dışında Başka Yerlerde de Cinler Var mıdır?..113
Cin ilmi ile Uğraşanlar Nasıl Ortaya Çıkar?..113
Fizyolojik Epilepsi ile Cinlerden Kaynaklanan Bayılmalar Arasındaki Farklar Nelerdir?..l14
Cinlerle Görüşebilmenin Dört Temel Öğesi Nedir?..115
Cinleri İstediğimiz Gibi Yönetebilir miyiz? Emrimiz Altına Alabilir miyiz?..116
Cinler mi İnsanları, Yoksa İnsanlar mı Cinleri Yönetiyor?..116
Cinlerin Büyüğü Iblis’i Yaşatan, Besleyen Unsur Nedir?..117
Cinler mi Yoksa insanlar mı Daha Çok Şeytanın Emrindedir?..117
Şeytanla ve Cinle Mücadele Yöntemi Aynı Olabilir mi?..118
Cinler Insanlann Rüyasına Girebilir mi?..119
Cinleri Sahabeden, Kimler, Ne Şekilde Görmüşlerdir?..120
Cinler “Mikrop” mudur?..120
Cinlerin ve Meleklerin İnsan Şekline Girdiklerine Dair Bir Delil, örnek Var mıdır?..120
Cinlere ve İnsanlara Ayrı Ayrı Peygamberler mi geldi?..121
Cinlerden de Sahabe Var mıydı?..122
Şeytan Kavramı Devletler İçinde ifade Edilebilir mi?..123
Cinler İstihbarat Çalışmalarında Kullanılabilir mi?..124
Cinler Şiir Yazarlar mı. Tarihi Kaynaklarda Örneği Var mıdır?..158
Şamanizm’de Cin İnancı Nasıldır?..158
Bel’am ile Şeytan Arasındaki ilişki Nedir?..161
Alteroskopi ile Cinler Arasında ilişki Kurulabilir mi?..162
Cinler Apor Olayını Gerçekleştirebilirler mi?..162
Astral Beden-Cin İlişkisinde Olumlu-Olumsuz Tesirler Nelerdir?..163
Auranın Derecesi, Cinlerin Faaliyetine Nasıl Tesir Eder?..164
Bilokasyon, Cinlerin Tesiri ile mi Gerçekleşir, Yoksa Spritüal Bir Olay mıdır?..164
Büyü Yapılırken Cinlerden istifade Edilir mi? Nasıl?..165
Tiptoloji, Cinlerle Bir Görüşme Şekli midir?..167
“Degajman”ın Cinlerle İrtibat Kurmadaki Fonksiyonu Nedir?..168
Dedüblüman Sadece Cinlerin Gerçekleştirebildiği Bir Olay mıdır?..168
Dejavu, Cinlerin Bir Oyunu mudur, Yoksa Reenkamasyonu Teyit Eden Bir Olay mıdır?..169
Demateryalizasyon Olayına Cinler Yardım Eder mi?..170
Klervoyansm Cinlerle ilişkisi Var mıdır?..170
Dumişiti ile Telepati Arasında Ne Fark Vardır? Cinler Hangisinde Daha Etkilidir?..171
Reenkamasyon Reel Bir Hadise midir, Yoksa Cinlerin Bir Senaryosu mudur?..171
Cinlerle ilgili Tefsir Kaynaklan Nelerdir?..172
Cinlerle ilgili Hadis Kaynaklan Nelerdir?..173
Cinlerle ilgili Kelam ve Akait Kaynaklan Nelerdir?..174
Cinlere ilgili Izmir Milli Kütüphanesinde Hangi Kitaplar Mevcuttur?..174
Cahiliye Döneminde Şairlerle Cinlerin irtibatı Nasıl Gelişti..175
Cinlerle ilgili Hangi Batıl inanışlar Islam’la Yıkıldı?..176
Yahudiler Hz. Yahya’yı Niçin Cin! Olmakla Suçluyorlardı?..177
Cinlerden Korunmak için Okunan Ayetler ve Esma-ı Şerifeler Efsun mudur?..178
Günümüz Batı Dünyasında Cinlerden Korunmak için Batıl inançlara Yönelme Var mıdır?..178
Cinlerden Korunmak için Duanın Fonksiyonu Nedir?..180
Cın’e, Büyüye ve Nazara Karşı Kuranın Tedavi Edici Fonksiyonu Nasıl Gerçekleşir?..181
Incil’de Cin Kelimesi Hangi Baplarda Geçmektedir?..182
Incil’de Şeytan Kelimesi Hangi Baplarda Geçmektedir?..184
Incil’de iblis Kelimesi Hangi Baplarda Geçmektedir?..185
Tevrat’la Cinlerden Açıkça Bahseden Baplar Var mıdır?..188
Tevrat’ta Cin Kelimesi Hangi Baplarda Geçmektedir?..189
Tevrat’ta Şeytan Kelimesi Hangi Baplarda Geçmektedir?..190
Cinlerden Korunmak için Hangi Ayet ve Dualan Okumalıyız?..191
Cinlere Karşı Korunmak Amacı ile Resulullah (sav) Efendimizin Bize Tavsiye Etlikleri Ayet ve Dualar Nelerdir..191
Prof. Dr. Osman Çakmak’m Metafizikle ve Uzaylılarla ilgili Görüşleri Nelerdir?..192
Uzaylılar ve Cinler..193
Akıllı Enerjiler: Cinler..194
Ektoplazma ve Temessül..195
İnsan Beyninin Sırlan..196
Spritüalisder Ne Yapmak istiyor?..198
Batı’da Cinlerle ilgili Olaylar ve Diğer Metafizik Olaylar Nasıl  incelenmektedir?..200
Siyah Rengin Cinlerle Bir İlgisi Var mıdır?..206
Müziğin Ruhsal Tedavilerde Fonksiyonu Var mıdır?..207
İngiltere’de Cinn! Hastalıklann Müzikle Tedavisi Nasıldır?..208
Cin Çarpması Hadisesini Kabul Etmeyen îslam Âlimleri Var mıdır?..209
Cin Kavramı Türk Deyimlerine Nasıl Girmiştir?..209
Cin Kelimesi Sözlüklerde Nasıl Anlamlandınlmıştır?..210
Kütüb-i Sitte’de Alâeddin Arpacı Tarafından Cinler Hakkında Sarf Edilen Görüşler Nelerdir?..210
Rııh Çağırma Üzerine Bir İktibas..213
Yaşanan Olaylarla Ruh Çağırma ve Doğru Bilinen Yanlışlar..214
Nazara karşı okuyacağımız ayetler:..227
Büyüye karşı okuyacağımız ayetler:..230
Cinlere karşı okuyacağımız dualar:..231
Sıkıntıyı gidermek için okuyacağımız ayetler..231
Kenz’ül-Havas’ta Cinlerden Korunmak için Ne Tavsiye Edilmektedir?..238
Şems’ül-Marifte Cinlerden Korunmak için Ne Tavsiye  Edilmektedir?..249
Gizli ilimler Hâzinesine Göre Cinlerden Gelen Zararlar Nasıl Önlenir?..252
Osmanh’da Cinlere Karşı Korunma Yöntemleri Nelerdir?..255
SÖZLÜK..261
KAYNAKÇA..261
***
ÖNSÖZ
Hamd, tüm kâinatın yaratıcısı Yüce Rabbimize(cc); salat ve selam tek önder ve örneğimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) Efendimiz’e, tüm peygamberlere, Ehl-i Beyte, Sahabe-i Kiram’a ve tüm şehitlerimize olsun.
“Önceden televizyonda cinlerle ilgili programlan izlediğimde alay eder, gülerdim. ‘Bu yüzyılda hâlâ böyle şeylerle uğraşılıyor mu?’diye hayret ederdim. Ta ki bu olaylar kendi başıma gelene kadar… O zaman anladım ki; bu işin gerçekten şakası yokmuş. Fiziksel bir dünyamız olduğu gibi metafiziksel bir dünyamızın da olduğunu id¬rak ettim.”
Aşağı yukarı bu mealde sözleri özellikle ateist inanca sahip, ancak cinlerden mağdur olmuş olan ve bana danışmaya gelenlerden çok sıklıkla işitiyordum. Bu kitabı hazırlamama sebep de bu oldu zaten. Nite¬kim, beni en çok teşvik eden; önceleri bu hususlara inanmayıp başları¬na geldikten sonra ekonomik, sosyal ve fizyolojik rahatsızlık duyan ar-kadaşların, “Bilgisizlik yüzünden bu konularda büyük zarar gördük. Bari diğer insanlar tedbirli olsunlar. Lütfen, bu mevzuda akademik bir kitap hazırlayın.” şeklindeki ısrarları oldu.
Önceleri cesaret edemedim çünkü o kadar geniş bir konuydu ki ben bile, otuz yıldır metafizik üzerinde araştırma yaptığım halde konu¬nun başında olduğumu biliyordum. “Hiç olmazsa genel hatları hakkın¬da bilgi verebilirim.” düşüncesi ile bilgisayarın başına geçtim.
Kitabı hazırlarken, üniversitede iktisat tarihinden dersimize giren rahmetli hocam Prof. Dr. Bahattin Ögel’in hiç unutmadığım bir sözünü düstur edindim. O söz şöyleydi: “Bir İlmî iddiada bulunurken mutlaka kaynak belirtin. Yoksa sözlerinizin veya yazılarınızın kıymeti ve ciddi¬yeti olamaz.” Aynı sözleri Farsça öğrenmek ve İslam dünyasını tanımak için gittiğim ve iki yıl kaldığım İran’ın Qum kentinde Ayetullah Cevadi Amuli de söylemişti ve eklemişti: “Daima objektif ol!”
İşte bu ikazları göz önüne alarak bu kitabı hazırlamaya çalıştım. Tüm dinlerin cinlere bakış açısını araştırırken bir taraftan da çözüm yolunun İslam’dan geçtiğinin şuuruyla hareket ettim. Bunu da bana tecrübelerim kazandırmıştı. 1971 yılında Dr. Bedri Ruhselman’ın “Ruhlar lemi” isimli kitabı ile ortaokul birinci sınıf talebesiyken tanıştım ilk olarak. Arkasından okuduğum diğer spiritüalist kitaplar ve bu konuda izlediğim konferanslar neticesinde bir türlü istediğim sonuca ulaşamadım. Metafizik konusunu on beş yıl sonra İslami yönüyle ele alırken bu konularda ilerlemenin İs¬lam’ı yaşamaktan ve yaşatmaktan geçtiğini idrak ettim.
Spiritüalist bakış açısı ile yaptığım çalışmalarda zamanla bu meto¬dun arkasında masonların sinsi faaliyetlerini fark ettim. Amaçlarının; reenkamasyon ve benzeri ilim, akıl ve teoloji dışı inanç sistemini “metafizik” adı altında topluma benimsetip İslam akaidini çürütmek oldu¬ğunu anladım. Ekonomik ve siyasi dünya hâkimiyetini ele geçiren Si¬yonist Yahudilerin bu konuya da el atmış olduklarını müşahade ettim. Zaten yozlaşan Hristiyanlığı daha da yozlaştırmak için türlü türlü faali¬yetlerde bulunan Siyonistler, Hristiyanlıkta meydana gelen tahribatların İslam’da da olabilmesi için var güçleriyle çalışmaktadırlar.
Ne yazık ki bazı âlimlerimiz, yüce kitabımız Kur’an’da ve Peygam¬ber Efendimizin(sav) sahih hadislerinde müspet bir şekilde belirtildiği halde büyü, cin, nazar konularına tam manasıyla vâkıf değiller. Bu durum dolayısıyla da yanlış açıklamalar yapmakta ve halkımızı yanlış yönlendirmektedirler.
Böylesi bir ortamda fiziki dünya ile metafizik dünyasının sınırları¬nı çizmeyi ve her iki dünyaya tüm dinlerin nasıl baktıklarını objektif olarak irdelemeyi, çözümün nasıl olması gerektiğini belirtmeyi bir görev addettim.
İslam dininin en temel kaynağı olan Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin(sav) hadisleri incelendiğinde cinlerin, büyünün, nazarın gerçek olduğu görülecektir. Yaşadığımız fiziki dünyayı çevreleyen bir de metafizik dünyamız vardır ve İslam da bunu teyit etmektedir. Allah(cc)’m fiziki dünyamızla birlikte metafizik bir dünyayı yaratmış ol¬masının ve fiziki dünyamızda metafizik dünyadan izler göstermesinin birçok hikmeti vardır. Bu hikmetlerden( bizim bilebildiklerimizden) il¬ki; her şeyin maddeden ibaret olduğunu ortaya atan, ateistlik adındaki zehri yüzyıllardır insanlığın damarlarına şırınga eden “materyalizm” ad¬lı felsefenin çöküşüdür. Materyalistlerin büyü, cin ve nazar olaylarına karşı getirebileceği hiçbir açıklama bulunmamaktadır. Bu tür metafizik olaylar incelendiğinde en doğru bilgilerin İslamiyet’te olduğu açıkça görülmektedir.
Maalesef bizler de bu konularda yeterince ilmi eserler veremediği¬miz gibi vakıf veya dernek benzeri faaliyetle parapsikolojiyi akademik anlamda ele almak gayretinde bulunmadık. Oysaki ABD’de, Avrupa’da hatta zamanında Doğu Bloku ülkelerinde bile bu konular akademik olarak ele alınmış ve bu konularla ilgilenen derneklerin başkanları pro-fesörler, sosyal ve siyaset bilimciler arasından seçilmiştir. Hatta bazı bü¬yük devletler (ABD, Rusya, İsrail) metafiziği istihbarat birimlerinde kullanma cihetine gitmiş ve bütçeden bu hususlara ciddi ödenekler ayırmışlardır. Türkiye olarak bu konuda da maalesef olayın daha başın¬da bile olmadığımız ortada… İşte, zaten parapsikoloji alanındaki inanç karmaşasının kaynağı da temelde bu. Yani, ciddi bir araştırmanın biz zat devlet eli ile başlatılamamış olması. Bizleri yaratan yüce Rabbimizin(cc) izni ile bu ilme biraz olsun katkıda bulunabilirsem ne mutlu bana…
Çalışmamda beni maddi-manevi her yönde teşvik eden, önce CD’nin, daha sonra kitabımın hazırlanmasında desteğini esirgemeyen başta İsa Tatlıcan kardeşime, gece yanlanna kadar bilgisayarın başında notlarımı yazarak bana büyük destek olan oğullarım Muhammed Fatih Alperen’e, Hüseyin Taha’ya ve arkadaşlan Cenker’e; kitabımızın iç ve dış kapak tasarımını yapan Melek kardeşime; manevi haz duyduğum, çalışmalanmı yürüttüğüm, aşık olduğum peygamberler diyarı ve dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Şanlıurfa’nın misafirperver halkına; Şan¬lıurfa’daki çalışmalarımda yardımlarını benden esirgemeyen, Şanlıur¬fa’nın yetiştirdiği çok sevgili hocam Muhammed Amuşe’ye ve ilahiyatçı Mustafa İyek kardeşime teşekkürü bir borç bilirim. Aynca Diyarbakır, Mardin, Kızıltepe ve Ceylanpınar’daki çalışmalarımda yardımlarını ben¬den esirgemeyen Mahmut Muratoğlu’na, Urfa’daki tüm âlimlerle beni ta¬nıştırıp kırk gün konağında ağırlayan ve araştırmalarımda kendi derin bilgi ve tecrübelerini de aktaran İbrahim Hakkâri Bey’e, gazeteci-yazar Zülfikar Barut’a teşekkür ederim.
Kutsal kitabımız olan, hem bu dünyada hem de ahirette bize tek yol gösterici olan Kur’an-ı Kerim’in dışındaki tüm kitaplarda mutlaka ki yan¬lışlıklar, eksiklikler olduğu gibi, hazırladığım bu kitapta da tüm gayreti¬me ve titiz davranmama rağmen eksiklik ve hataların olabileceği aşikâr¬dır.
Okuyucularımızdan âcizane ricamız, yapıcı tenkitleri ile bizi eleştirmeleri ve kitabımızın yeni basımlarını daha geniş kapsamlı, eksiksize yakın bir kitabı çıkarmamızda bize yardımcı olmalarıdır.
Gayret bizden, muvaffakiyet tüm kâinatın yaratıcısı Rabbimizdendir.
Volkan Kemal Ergenekon Şanlıurfa Ekim 2006
CİN SURESİ
Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla.
De ki: “Bana gerçekten şu vahyolundu: Cinlerden bir grup din¬leyip de şöyle
demişler: Doğrusu biz, (büyük) hayranlık uyandıran bir Kuran dinledik”.
“O (Kuran) , ‘gerçeğe ve doğruya’ yöneltip-iletiyor. Bu yüzden ona iman ettik. Bundan böyle Rabbimiz’e hiç kimseyi ortak koşmayacağız.”
“Elbette, Rabbimiz’in şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.”
“Doğrusu şu: Bizim beyinsizlerimiz, Allah’a karşı ‘bir sürü saç¬ma şeyler’ söylemişler.”
“Oysa biz, insanların ve cinlerin Allah’a karşı asla yalan söyle¬meyeceklerini sanmıştık.”
“Bir de şu gerçek var: insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı.”
“Ve onlar, sizin de sandığınız gibi Allah’ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı.”
“Doğrusu biz göğü yokladık; fakat onu güçlü koruyucular ve şihablarla kaplı (doldurulmuş) bulduk.”
“Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otu¬rurduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur.”
“Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü isten¬di, yoksa Rableri kendileri için (doğruya iletici) bir hayır mı diledi?”
“Gerçek şu ki, bizden salih olanlar vardır ve bunun dışında (ya da aşağısında) olanlar da. Biz türlü türlü yolların fırkaları olmuşuz.”
“Biz şüphesiz, Allah’ı yeryüzünde asla aciz bırakamayacağımı¬zı, kaçmak suretiyle de O’nu hiçbir şekilde aciz bırakamayacağımızı anladık ”
“Elbette biz, o yol gösterici (Kuran’ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.”
“Ve elbette bizden Müslüman olanlar da var, zulmedenler de. İşte (Allah’a) teslim olanlar, artık onlar ‘gerçeği ve doğruyu’ araştırıp- bulanlardır.”
Zulmedenler ise, onlar da cehennem için odun olmuşlardır.
Eğer onlar (insanlar ve cinler) , yol üzerinde ‘dosdoğru bir isti¬kamet tuttursalardı’, mutlaka Biz onlara bol miktarda su içirir (tüken¬mez bir rızık ve nimet verir)dik.
Ki, kendilerini bununla denemek için. Kim Rabbinin zikrinden yüz çevirirse, (Allah), onu ‘gittikçe şiddeti artan’ bir azaba sürükler.
Şüphesiz mescitler, (yalnızca) Allah’a aittir. Öyleyse, Allah ile beraber başka hiçbir şeye (ve kimseye) kulluk etmeyin (dua etmeyin, tapmayın).
Şu bir gerçek ki, Allah’ın kulu (olan Muhammed) O’na dua (ibadet ve kulluk) için kalktığında, onlar (müşrikler) neredeyse çevre¬sinde keçeleşeceklerdi.
De ki: “Ben gerçekten, yalnızca Rabbime dua ediyorum ve O’na hiç kimseyi (ve hiçbir şeyi) ortak koşmuyorum.”
De ki: “Doğrusu ben, sizin için ne bir zarar, ne de bir yarar (ir- şad) sağlayabilirim.”
De ki: “Muhakkak beni Allah’tan (gelebilecek bir azaba karşı) hiç kimse asla kurtaramaz ve Onun dışında asla bir sığınak da bula¬mam.”
“(Benim görevim,) Yalnızca Allah’tan olanı ve O’nun gönder¬diklerini tebliğ etmektir. Kim Allah’a ve O’nun elçisine isyan ederse, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere onun için cehennem ateşi vardır.”
Sonunda onlar, kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.”
De ki: “Bilmiyorum, size vaat edilen (kıyamet ve azap) yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koymuştur?”
O, gaybı bilendir. Kendi gaybını (görülmez bilgi hâzinesini) kimseye açık tutmaz (ona muttali kılmaz).
Ancak elçileri (peygamberleri) içinde razı olduğu (seçtikleri kimseler) başka. Çünkü O, bunun önüne ve arkasına izleyiciler (gözetleyici) dizer.
Öyle ki onların, Rablerinden gelen risaleti (insanlara gönderi¬lenleri) tebliğ ettiklerini bilsin. (Allah) onların nezdinde olanları sarıp-kuşatmış ve her şeyi sayı olarak da sayıp-tespit etmiştir.
Cinler Kimlere Musallat Olurlar?
Cinler, her insana musallat ola¬bilir. Ancak daha çok bebeklere, kü¬çük çocuklara, genç kızlara, hamile ve loğusa hanımlara, yalnız yaşayan yaşlı kişilere, ruhsal ve bedensel yönden aşın rahatsızlıkları olanlara, gerek evde gerekse dışanda aşırı de¬kolte giyinen bayanlara; kahve, tarot vb. fallara sıklıkla bakan ve baktıranlara; fincanla ruh (!) çağıranlara ve kontrolsüz, bilinçsizce aşın zikir çekenlere; bu varlıklardan sıklıkla bahsedenlere ve çok sigara içenlere musallat olurlar.
Cinler Genellikle Nerelerde Bulunurlar?
İbadet edilmeyen, duvarlarında ayetlerin bulunmadığı, kedi ve köpeklerin beslendiği, insan ve hayvan resimlerinin bulunduğu evlerde; içki içilen ve çok sigara içilen, rutubetli, güneş almayan mekânlarda; bahçesinde özellikle incir ve nar ağacı bulunan evlerde, kapı eşiklerin¬de , su birikintilerinde, çöplüklerde ve mezarlık kenarlarında, temizliği¬ne dikkat edilmeyen banyo ve tuvaletlerde, eski mezarlıklar üzerine in¬şa edilmiş olan binalarda bulunurlar.
Cinlerin Musallat Oldukları Kişide Görülen Emareler Nelerdir?
Aşırı unutkanlık, dalgınlık, kararsızlık, geleceğe ait ümitsizlik duygusu hissetme, basit sebeplerle yakınlarına karşı agresif davranışlar (an¬ne, baba, eş, arkadaş vs.), işlerinde anlaşılmaz aşırı kısmetsizlik ve ira¬de dışı aksiliklerle karşılaşma, sevdiklerinin her hareketinin kendisine ters gelmesi, sonra bundan pişman olması, bir türlü evlenememe, sık¬lıkla nişandan dönme, basit sebeplerden boşanma, yalnızken yanından bir karartının geçtiğini hissetmesi, banyo yaparken korkması ve gözü açık sabunlanması, rüyalarında sıklıkla kedi, köpek, yılan görmesi, sa¬bahları çok yorgun kalkması, bazen uyku-uyanıklık arasında parmağını dahi kımıldatamayacak ağırlık hissetmesi.
Şeytan, Cin Sınıfından mıdır?
Şeytan kelimesinin “Salah ve hayırdan uzak oldu” manasına gelen, “şatane” fiilinden müştak olduğu kabul edilir. “Görünmeyen ve insanlara kötü telkinlerde bulunarak onlan azıtan mahlûk” manasındadır ki şeytan cin sınıfındandır. Bir başka ifadeyle, şeytan, cinlerin asi takımına denir. Hadislerde cin ve şeytan iki ayrı sınıfmış gibi ifade edilmiştir. Muhakkik ulema her ikisinin de esas itibariyle bir nevi olduğunu, biri kâfir kalarak şeytan, diğeri iman ederek cin adını aldığını söylemiştir. (Kütüb-i Sitte, c. 4, s. 347)
Ancak yine de Mutezile ve Kadiriye gibi mezheplerde farklı düşünceler mevcuttur. Eğer şeytan, melek sınıfındansa ve melekler de her türlü günah ve isyandan ar! olduklarına göre, şeytan da bu fiili işleyip Adem (as) önünde secde etmeyip rabbimize (cc) isyanda bulunduğuna göre, şeytanın melek sınıfında düşünülebilmesi aklen ve ilmen kabul edilemez. Ayrıca cinlerin hepsi Müslüman olmadıkları gibi her dine mensup olanları hatta ateist ve satanist olanları bile mevcuttur.
Dolayısıyla yukarıda serdedilen görüş yanlıştır. Kitabın ilerleyen sayfalarında da gö¬rüleceği gibi cinler konusunda âlimler olduk¬ça farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Mesela Farabı gibi bir âlim dahi İbn-i Kesirin 14. cil¬dinde de belirtildiği üzere cinleri ölümsüz olarak vasıflandırabilmiştir. İbn-i Sina da aynı hatalara düşmüştür. Bence bunun en büyük sebebi, olayın felsefi olarak açıklanmaya çalı¬şılması, pratik çalışmaya girmeyen ulemanında fikir beyan etmeleridir. Bu konuya ilim ve mantık ile yaklaşmışlardır. Oysaki fizik ötesi konuları fiziki dar kalıplarla ifade etmeye kalkışmak bızı yanılgıya goturur.
Bir Mekâna Girerken “Destur” Demenin Bir Anlamı Var mıdır?
“Destur” kelimesi cinleri uyaran, bulundukları mekâna girildiğini ve o mekânda bir şey yapılacağını bildiren bir kelimedir. Bir yere girildiğinde, bir yere bir şey dökerken (çöp, kül vb.), özellikle tuvalet, ban¬yo, mezarlık kenarlan, kapı eşikleri gibi cinlerin bulunma ihtimalinin yüksek olduğu mekânlara ya da bu mekânlarda bir şey yaparken “destur” denilmesi cinlerin o mekânı terk etmesini sağlar. Bu sayede cinler¬den gelebilecek tehlikeler önlenmiş olur.
Cin Görüldüğü Zaman Tehlikeden Korunmak İçin Alınabilecek En İyi önlem Nedir?
Cin görüldüğünde yapılacak en iyi şey, “Allahu ekber” diyerek ci¬nin yüzüne üflemek olacaktır. Allahu ekber denilerek cinin yüzüne üflendiğinde, cin kısa süre içinde kaybolacaktır.
Havvas İlminde “Amir” Nedir?
Havvas ilmi, günümüz Türkçesinde “okültizm”, yani “gizli ilimler” anlamına gelmektedir. Amir, tenha ve doğal yerlerde yani dağ, ormanlık ve göllerde değil de tamamen insanların yaşadığı yerlerde bulunan cin¬lere denir (Kütüb-i Sitte, c. 4, s. 348). Amir dediğimiz bu cinler genel¬likle süfli cinlerdir. Yani İslam akaidi dışında yaşayan varlıklardır ve aşı- n dinî taassup yüzünden de özellikle Müslüman insanlara musallat ol¬maktadırlar.
Ervah Nedir?
Ana rahminden itibaren cenine ve doğduğundan itibaren çocukluk sürecini geçirenlere musallat olan, onları ruhsal ve bedensel yönden menfi yönde etkilemeye çalışan cinlerdir. (Kütüb-i Sitte, c.4, s. 348)
Sebepsiz yere çocuğu olmayan (doktorlar tarafından, çocuklarının olmaması için hiçbir tıbbi sebebin bulunamadığı açıklanan) hanımlara musallat olan cinler bu nevidendir. Ana rahmine girip cenini boğarlar veya daha ileriki aylarda çocuğun düşmesine sebep olurlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder