29 Kasım 2014 Cumartesi

Türkiye'deki Yahudiler ve Masonlar!







Sabetay Sevi, (İbranice: שַׁבְּתַי צְבִי Şabbetay Zvi; d. 1 Ağustos 1626, İzmir - ö. (muhtemelen) 17 Eylül 1676, Ülgün (Bugünkü Ulcinj, Karadağ)
Sabetay Sevi 17. yüzyılda Osmanlı Topraklarında İzmir, Agora'da doğdu. (Eski Agora'nın Google Earth Linki Dış bağlantılarda) 22 yaşında Mesihlik iddiasında bulunan Musevi din adamıdır. Dünyayı kötülüklerden arındıracağına tüm Yahudileri mukaddes İsrail'e götürerek orada yeniden tapınağı inşa edeceğine inanıyordu. Yahudiliği ikiye böldü. Her kıtada binlerce mürit edindi. Mahkemeye çıkarıldı, kerhen Müslüman oldu. İnananların çoğu peşini bıraktı ufak bir grup onu takip ederek Müslüman oldu. Bunlar dış görünüşte Müslüman veya Hristiyan, gerçekte Kabbala Musevi inancına sahip günümüze kadar gelen bir cemaattir. Halk arasında Sabetaycılık adı ile bilinir. İnananları ona Amira derler.
Yahudiler, günün birinde bir Mesih'in gelerek kendilerini uzun yıllardır süren sosyopolitik tabanlı acılardan kurtaracağını düşünüyorlardı. Zor koşullar altında Yahudiler arasında mistizme inananların sayısı da giderek artıyordu. Yahudi mistizminin en önemli kaynaklarından biri 'Kabala' idi. Görünenin arkasında mutlaka bir başka şeyin gizlendiği fikrinden hareket eden Kabalistler, kutsal metinlerde çeşitli sayılar ve matematiksel işlemlerle gizli gerçeği ortaya çıkarmaya çalışıyorlardı.
Ortaya çıkarılmaya çalışılan gizli gerçekler arasında kurtarıcı Mesih'in kim olacağı ve hangi tarihte geleceği de vardı. Bu görüşler içinde en çok rağbet görenlerinden birisi de milenyumda (1000'li yıllarda) bir Mesih'in mutlaka geleceği şeklindeydi. Yine Kabala'da 666 sayısının şeytanın yılı ya da sayısı olduğu şeklinde bir inanış bulunuyordu. (Revelation 13:18, Hexakosioihexekontahexaphobia) Bu iki sonuçtan hareketle, 1666 yılının 'hayati önemine' ilişkin yaygın bir inanış oluştu.

Not: Mustafa Kamal Atatürk'ün anne ve babasının gerçekte öz anne ve babası olmadığı ve kendisinin Sebatay Sevi'nin soyundan gelen müslüman görünümlü bir yahudi olduğu söyleniyor. Ancak şu bir gerçek ki Osmanlı devletini yıkıp binlerce müslüman ve alimleri dar ağacında asan, Rize ve Dersimde katliamlar yapan ve yaptıran, müslüman takvimi olan Hicri takvimini kaldıran, zengin Osmanlı dilimizi yok eden, İslam birliğini (Hilafeti) kaldırtan, Araplar bizi sattı yalanı ile Arap düşmanlığını körükleyen, Arap milleti ile bağımızı koparan, soydaşlarımız ve din kardeşlerimiz olan diğer Orta Asya, Kafkasya milletlerini Kominist Sovyetler Birliği ve Çin'in pencelerine emanet eden, müslümanın tesettür kıyafetini aşağılayıp yasaklattıran, Meclisi Fatihalar, Hatimler, İmamlar ile açıp sonra okutturduğu O Kuran'ın Arapça okunmasını yasaklattıran ve binlerce imamı asan bizatihi kendisidir. İster Yahudi olsun isterse Fravun ne farkeder?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder