11 Kasım 2014 Salı

2) Sufyan ; Türkiyeden çıkacak Din Bilgini Cemeattçı Sufyan


 Fitnesine kapılan imansızlığa düşerek dünya ve ahret saadetinden mahrum kalacaktır. Yedi adım arkasına takılan bir daha geri dönüp hidayete eremeyecektir. Zira hilekâr olduğu ve fitne ile iş gördüğü için “münafık” olacak, dindar görünerek dinleri birleştirme ve Hz Muhammed s.a.a efendimizi kitaptan ve sinsi bir şekilde dini ortadan kaldırmaya çalışacaktır.


Kâfirler onun küfrüne, dindar olanlar da onun münafıkane sözlerine aldanarak dindar bilecektir.

Sonra icraatını da akla ve dine uyduracağı için yolunu doğru bilerek arkasına takılan ve onu müdafaa eden “ulema” sayesinde halkın teveccühünü kazanarak büyük bir desteğe sahip olacak ve dini ve imanı, şeriat-ı Ahmediyeyi tahrip edecektir.

Bunu da dini koruma iddiası ile yapacağı için işin iç yüzünü bilmeyen ve gerçek din âlimi olmayan onun deccal olduğunu bilemeyeceklerdir.
Diğer bir rivayette, "İslâm Deccalı Horasan taraflarından zuhur edecek" denilmiş.Burada başlangıç dönemi Sufyanın temelleri  bu bölgeden başlayacağı ve hilafet merkezine  bölgelere buradan yayılacağı anlaşılmaktadır.
Bir başka hadisinde, Hz. Ebubekir (ra) rivayetle, Resulullah (s.a.v.) bize haber verdi ki;  “Deccal, Doğu tarafından çıkacaktır. Oraya, HORASAN  denir.”

Türkçe de, uzak olan bir yere (coğrafya ya)  “IRAK” tabiri kullanılırken  Irak devleti  ve coğrafyası kasdedilmez ise hatta Erzurum’da, belki de Arapça’dan geçmiş olan ve çok uzak anlamına  gelen Horasan tabiri kullanıldığını da geçmişten herkes bilir.

Bununla birlikte bu rivayetlerde, sonradan çıkacak ikinci İslam deccalı Süfyanın, uzun yıllar İslama başkentlik yapan yerden çıkacağını , İnançsızlığa dayalı sisteminin projelerini hazırlayabileceğine de bir işaret vardır.

Dünya’da iki tane “Horasan” isimli coğrafi bölge vardır.Birisi Erzurum’un, Doğu’sunda Hasankale  ve onun da Doğu’sunda bulunan ve ayni zamanda, Erzurum’un da  bir ilçesi olan Horasan’dır.İkinci Horasan gelince; Doğudaki komşumuz İran’ın Kuzeydoğusunda bulunan büyük bir coğrafi bölgenin adı, Horasan’dır.
Deccaliyet Deccal  bir fikir, felsefe ve inanç akımıdır ve birer ideoloji ve misyondur. Bu  üç kişide bu misyonun liderleri ve uygulayıcılarıdır. (materyalizm, kominizm ve kapitalizm.. gibi) Bu sebepledir ki; bütün hadis-i şerifler, Müslümanları; daima müteyakkız olmaya itmiş ve bu vesile ile de, Mehdi arayışları  tetiklenmiş, Hz. İsa (a.s.) üstünde düşünülüp araştırmalar yapmaları da sağlanmıştır

Deccaller, ilk çıktıkları zamanlar, gerek Süfyani  gerek gerçek Deccal ve gerekse Hz. Mehdi de  dahil;  kendilerinin Süfyani,  Deccal ve Mehdi olduklarını bilmeyecekler. Bildikleri zaman da, ilâhi planda kaderlerinin yazgısından, Dünyevi planda ise çok azgın olan nefislerinden, Allahınverdiği hükümlerden kurtulamayayacaklardır.

Hz. Mehdi içinse Allah’ın emrine kulluk bilinciyle uymaktan  dolayı, sonradan bu vazifelerinden ve  bu iddaalarından hiç bir şekilde vazgeçemeyeceklerdir

Yine bir hadisten  öğreniyoruz. “İstanbul, İslâm güçleri tarafından fethedildikten sonra.”  Bu fetih,  İstanbul’un ilk fethi olup, Hz. Mehdi liderliğinde  ikinci fethi Deccal zamanında olacaktır.Savaşsız olarak teslim alınacaktır.

 Hadis-i şerif: “ İnsanlar üzerine, bir zaman gelecek ki; onların hepsi Kur’an okur, ibadet (etmeğe)  çalışırlar  ve ehl-i bidatle de meşgul olurlar.

Lâkin, bilmedikleri cihetten dolayı müşrik olurlar. Okumalarına ve ibadetlerine bedel (olarak) rızık alırlar ve Dünya’yı, din karşılığında yerler. İşte bunlar kör  olacaklardandır.

Mahz-ı mevhibe-i İlâhiye olacak ve kendisine hikmet-i İlâ­hiye ve hikmet-i Kur’aniye ihsan edilecek.
Bu koyun postuna bürünmüş kurt misali mazlum ve masum kalbi saf  müslümanları kullanacaklar.
Ahir zamanda dünya menfaati için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur.”(Hadis-i Tirmizi) sözünü işaret buyurmuşlardır.                  
Bazı kimseler her ne kadar görünüşte iyi işler yapıp bir yerlere gelerek insanların güvenini kazansalar bile, istedikleri yere geldiklerinde kurdun uluması gibi çıkaracakları bet sesleri, onların art niyetlerini ortaya çıkaracaktır..

Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri;
Bana ağzını aç ki sana kim olduğunu söyleyeyim”buyurması, bu konuyu ne kadar bariz bir ifade ile anlatmaktadır.”
Nabza göre şerbet verme fitnesi ile kimseyi “dini” dışında bırakmayacaktır:
Deccal in en tehlikeli illüzyonu Takliden “ALLAH ” inancına inanmış ve benimsemiş kişi ve toplumları da etkilemesiyle kendisini gösterecektir.
Dünyevi gözleriyle gördüğü hadiseleri abartan bu kimse ve toplumlar ya karşılarında “üst düzey veli” olduğunu sanacaklar ve dolayısıyla deccale tabi olacaklardır.
Süfyan ve Deccalların kendilerinden daha çok, Süfyaniyet ve Deccaliyet denilen cereyanları ve 9 komiteleri daha dehşetlidir.

Kur'an-ı Kerimin (Neml, 48) âyetinde, 9 şerir çete veya çete başlarının şehirde devamlı ifsad edecekleri bildirilir.
Şehirde dokuz kişilik bir çete vardı. Bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar ve ıslaha çalışmıyorlardı. 27/NEML-48
Bu Dokuzlar Kimlerdir : Musevilik  Yahudilik ve Masonluk – Siyonistlik farklı şeylerdir!
Hazreti Musa'ya inanmak başka Yahudi olmak başka ,Masonik Siyonist bir sistemin içinde olmak ayrı şeylerdir.

Bu Yahudiler
Yüksek Adalet Evi tarafından örgütlenir! Her ülkede ayrı ayrı örgütlenir.

Türkiye'de şimdi Tapınak konseyi'nde 9 Türk görünümlü yahudi vardır! Bunlar çok güçlü ailelerin temsilcileridir!

 Bu 9 tapınakçı dışında önceden görev yapmış ancak şimdi dışarıdan destek veren 91 Tapınakçı daha vardır!Bunların hepsi diğer üst yöneticilerinin tamamen emrindedir.Belçika Bilderberg ise kendine bağlı olan diğer Bilderberg"lere emrediyor .



1 - RİSALİYE NURDA İslâm Deccalı SUFYAN DECCALINI BULMAK İÇİN HADÎS-İ ŞERİFİNİN SIRRIYLA HAREKET ETMEK


1 ) ÜÇÜNCÜ HÂDİSE: Bir rivayette "İslâm Deccalı Horasan taraflarından zuhur edecek" denilmiş. Bunun bir tevili şudur ki: Şarkın en cesur ve kuvvetli ve kesretli kavmi ve İslâmiyet'in en kahraman ordusu olan Türk milleti, o rivayet zamanında Horasan taraflarında bulunup daha Anadolu'yu vatan yapmadığından, o zamandaki meskenini zikretmekle Süfyanî Deccal onların içinde zuhur edeceğine işaret eder.

Amma şu zamanda, medeniyet-i Avrupa'nın tahakkümüyle, felsefe-i tabiiyenin tasallutuyla, şerait-i hayat-ı dünyeviyenin ağırlaşmasıyla, efkâr ve kulûb dağılmış, himmet ve inayet inkısam etmiştir. Zihinler maneviyata karşı yabanileşmiştir. İşte bunun içindir ki,

Şu zamanda birisi; dört yaşında Kur'an'ı hıfzedip, âlimlerle mübahase eden Süfyan İbn-i Uyeyne olan bir müçtehidin zekâsında bulunsa, Süfyan'ın içtihadı kazandığı zamana nisbeten, on defa daha fazla zamana muhtaçtır.

Süfyan, on senede içtihadı tahsil etmiş ise, şu adam yüz seneye muhtaçtır ki tahsil edebilsin. Çünki Süfyan'ın ibtida-i tahsil-i fıtrîsi sinn-i temyiz zamanından başlar.

Yavaş yavaş istidadı müheyya olur, nurlanır, herşeyden ders alır, kibrit hükmüne geçer. Amma onun naziri, şu zamanda çünki zihni felsefede boğulmuş, aklı siyasete dalmış, kalbi hayat-ı dünyeviyede sersem olmuş, istidadı içtihaddan uzaklaşmış.

Elbette fünun-u hazırada tevaggulü derecesinde istidadı içtihad-ı şer'î kabiliyetinden uzaklaşmış ve ulûm-u arziyede tefennünü derecesinde içtihadın kabulünden geri kalmıştır. ( İslam prensiplerini kullanarak hükme varmak ) Sözler 481

İCTİHAD : Yani Kıyas , bu benzetme işine “İctihad” denir.
Kıyas, yani ictihad yapabilecek derin âlimlere de “Müctehid” denir



2 ) YEDİNCİ MES'ELE: RİVAYETTE VAR Kİ: "Süfyan büyük bir âlim olacak, ilim ile dalalete düşer. Ve çok âlimler ona tâbi' olacaklar." Şualar 585




3) BİRİSİ: NİFAK PERDESİ ALTINDA, Risalet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) inkâr edecek Süfyan namında müdhiş bir şahıs, ehl-i nifakın başına geçecek, şeriat-ı İslâmiyenin tahribine çalışacaktır. Mektubat, Sayfa 60




4 ) GARİBDİR HEM ÇOK GARİBDİR: Yediyüz sene müddetinde İslâmiyet'in ve Kur'an'ın elinde şeref-şiar, bârika-âsâ bir elmas kılınç olan Türk milletini ve Türkçülüğü, muvakkaten İslâmiyet'in bir kısım şeairine karşı istimal etmeğe çalışır.

Fakat muvaffak olmaz, geri çekilir. "Kahraman ordu, dizginini onun elinden kurtarıyor" diye rivayetlerden anlaşılıyor. Şualar 596


5 ) Nasılki kavm-i Firavun'a "çekirge âfâtı ve bit belası" ve Kâ'be tahribine çalışan Kavm-i Ebrehe'ye "Ebabil Kuşları" musallat olmuşlar.

ÖYLE DE: Süfyan'ın ve Deccalların fitneleriyle bilerek, severek isyan ve tuğyana ve Ye'cüc ve Me'cüc'ün anarşistliği ile fesada ve canavarlığa giden ve dinsizliğe, küfr ü küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle,

Arzdan bir hayvan çıkıp musallat olacak, zîr ü zeber edecek. Allahu a'lem, o dabbe bir nev'dir. Çünki gayet büyük bir tek şahıs olsa, Şualar ( 591 )

İŞTE GÜNÜMÜZÜN EBABİL KUŞLARI NIN t w i t t e r İN YAPABİLDİKLERİ



6 ) ONA KARŞI Âl-i Beyt-i Nebevînin silsile-i nuranîsine bağlanan, ehl-i velayet ve ehl-i kemalin başına geçecek Âl-i Beyt'ten Muhammed Mehdi isminde bir zât-ı nuranî, o Süfyan'ın şahs-ı manevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi öldürüp dağıtacaktır. Mektubat 56

Çok zaman evvel bir ehl-i velayetten işittim ki; o zat, eski velilerin gaybi işaretlerinden istihrac etmiş ve kanaatı gelmiş ki; "Şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'atlar zulümatını dağıtacak." Mektubat s. 345

Ta ahir zamanda, hayatın geniş dairesinde asıl sahipleri, yani Hz. Mehdi ve şakirtleri (talebeleri), Cenab-ı Hakk’ın izniyle gelir, o daireyi genişletir ve o tohumlar sünbüllenir.Kastamonu Lahikası, 72

Ve inşâallah hiçbir kuvvet Anadolu'nun sinesinden onu çıkaramaz. Tâ âhirzamanda, hayatın geniş dairesinin asıl sahibleri (yani Mehdi ve şâkirdleri) Cenab-ı Hakk'ın izniyle gelir, o daireyi genişlettirir ve o tohumlar sünbüllenir. Bizler de kabrimizde seyredip, Allah'a şükrederiz. Tarihçe-i Hayat ( 294 )








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder