GİRİŞ
Bismillahirrahmanirrahim
Hamd, alemlerin Rabbi olan Allah’ a ve
sayısız selat-ü selam da Efdal-ül Beşer olan Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)’e
ve O’nun Al-ü Ashabına olsun.
Ahmed İbni Hacer-i Mekki Hz.’nin
“Beklenen Mehdi’nin alametleri” isimli eserindan sonra, Ali b. Hüsameddin
el-Muttaki’nin dörtyüz yıl kadar önce telif ettiği “Kitab-ül Burhan fi
Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman” isimli kitabını da tercüme ederek
yayınlıyoruz.
Bu eser, müellifi’nin ön sözünde de belirttiği gibi, asrının müçtehidi, büyük
islam alimi “Celaleddin es-Süyüti” Hz.’nin “Kitab-ül Arf’il Mehdi” ve
“Cem’ül Cevami” ismindeki kitapları ile, “Ikdıddurer fi Ahbar-il
Mehdiyyil muntazar” adındaki diğer bir eserden alınmış hadisi şeriflerle
tasnif edilmiştir. Ayrıca “Hatime” kısmı ise yine Celaleddin es-Süyuti’nin
“Kitab’ül Keşf an Mücavezeti Hazıhil Ümmeti el-Elf” risalesinden alınmıştır.
Bütün bu eserleri bir araya getiren “Ahir
Zaman Mehdi’sinin Alametleri” adıyla neşrettiğimiz bu kitab, kanaatımızca,
Hz. Mehdi konusunda yapılmış en geniş araştırma ve bir kaynak eserdir. Bu
sebeple de, İmam Süyüti Hz.’nin “Kitab-ül Arf'il Verdi fi Ahbar’il Mehdi” isimli
eserini ayrıca yayınlamayı gerek duymadık. Eserin orijinali İstanbul -
Süleymaniye Kütüphanesinde el yazması olarak “Carullah 1494/3 sayfa 76-133” kaydında
bulunmakta, ayrıca yine el yazması bir nüshası da Konya Kütüphanesinde
bulunmaktadır.
Esas itibariyle kitab 13 bölüm ve bir
Hatimeden teşekkül etmiştir. Fakat biz kitaptaki hadisi şerifleri yeniden bir
tasnife tabi tutarak, hatime dahil 10 bölümde toplamış olduk. Bu şekilde, aynı
konudaki hadisi şerifleri bir araya getirerek, mevzuun daha iyi anlaşılmasına
yardımcı olduğumuz fikrindeyiz. Bu arada hadisi şerifleri numaralamak sureti
ile eski bölüm ve o bölümdeki sıralarını belirtmiş olduk. Yalnız, geçmişte
Mehdi’lik iddiasında bulunmuş olan kimseleri ve onların yanlışlığını belirten
fetvaları ihtiva eden 12’nci ve 13’ncü bölümleri bu tercümeye dahil etmedik.
Bugün, pek çok kimse, artık kıyametin
küçük alametlerinin neredeyse tamamlanmış ve büyük alametlerinin ise gelmekte
olduğu kanaatında bulunmaktadır. Bilindiği gibi bunların başlama işareti de
esas adı Abdullah oğlu Muhammed olan ve kendisini kısaca “Mehdi” denen
zatın zuhurudur.
Peygamber (s.a.v.) tarafından, insanlık
tarihinin en büyük fitnesi olarak belirtilen ve Tanrılık iddiasında bulunacak
olan Deccal’in çıkışı ve arkasından Hz. İsa (as)’ın nüzul edip Kudüs civarında
onu öldürmesi ve sonra Ye’cüc-Me’cüc istilası gibi büyük hadiseler hep, O’ndan
sonra ve arka arkaya vukua gelmektedir.
Şimdiye kadar çok istismar edilmiş ve
çok hassas olan bu konuda, hataya düşmek, kendisini iyi tanımak, sahtelerinden
ve fitnelerinden korunmak ve gerekli tedbirleri alarak Allah ve Resulü
(s.a.v.)’in yolunda bulunmak, ancak Allah’ın izni ve koruması ile ve bu
husustaki en doğru ve sağlam bilgileri öğrenmekle mümkün olacağı kanaatındayız.
İşte içinde takriben bu mevzuda 300
hadisi şerifi bulunan “Ahir Zaman Mehdisi’sinin Alametleri” kitabını
tercüme edip, müslüman kardeşlerimizin istifadesine sunarken, bizlere bu
çalışmayı nasip eden Allah Teala’ya şükürler ediyor ve bizleri her türlü
fitnelerden korumasını ve doğrularla ve Hak yolcuları ile birlikte kılmasını
niyaz ediyoruz.
Dr. Suat ARUSAN
Nisan
1986-Manisa
Müellifin Önsöz’ü
Allah’ım Sen Hz.
Muhammed (s.a.v.) ve O’nun Al’ine
merhamet et. Bize hakkı hak olarak göster ve ona uymayı nasibet. Batıl’ı
da batıl olarak göster ve ondan sakınmayı bize nasibet.
Hamd yalnız
Allah (c.c.)’adır. Yalnız O’na hamdeder, O’ndan yardım dileriz. O’na iman
ederiz. Tevekkül O’nadır. Şehadet ederiz ki, Bir’dir, O’ndan başka ilah yoktur.
Eşi ve benzeri yoktur. Yine şehadet ederiz ki, Hz. Muhammed (s.a.v.) O’nun kulu
ve elçisidir. Allah (c.c.)’ın selam ve rahmeti O’nun Al ve ashabı ile
peygamberlerinin üzerine olsun.
Kötü nefsimiz ve
kötü amellerimizden Allah (c.c.)’a sığınırız. Allah (c.c.) kime hidayet ederse
onu kimse saptıramaz, O’nun saptırdığına da kimse hidayet edemez.
Asrın müçtehidi
olan Şeyhülislam Celaleddin Es-Süyuti’nin Kitab-ül Arf’il Verdi fi ahbar’il
Mehdi ismindeki eserini okudum. Bu kitab, Hz. Mehdi hakkındaki hadisleri
toplayıp biraraya getirmiş... Ancak bölüm bölüm ayırmamış. Ben bu hadisleri
bölümlere ayırarak tasnif ettim. Ve yine İmam Suyuti’nin Cem’ül Cevami
ismindeki kitabından bazı hadislerle, Ikdıddurer fi Ahbar’il Mehdiyy-il
Muntazar adındaki diğer bir eserden aldığım değişik hadisleri de kitabıma ilave
ettim.
Bu kitabım bir
MUKADDİME, 13 BÖLÜM ve bir HATİME’den ibarettir.
I. BÖLÜM
HZ. MEHDİ'NİN GELİŞİ ve İDARESİ
1- KIYAMETTEN ÖNCE, MEHDİ'NİN MUHAKKAK GELECEĞİ
• Hz. Mehdi'nin muhakkak geleceği,
1.28--- Ebu Naim, Said’den tahric
etti, O dedi, Peygamber (s.a.v) buyurdu: Ümmetim arasında Mehdi
gelecektir. Ömrü, kısa olursa yedi, yoksa sekiz, yoksa dokuz sene. Ümmetim
O'nun zamanında iyi ve kötünün benzeri ile nimetlenmediği bir nimetle
nimetlenecek, sema üzerine bol yağmur yağdıracak, arz nebatından hiçbir şey
saklamayacaktır.
1.37--- İbni Ebi Şeybe, Musannef
isimli kitabında, Ebu Said-il Hudri’den tahric etti, O dedi, Resulüllah
(s.a.v.) buyurdu: Benim ümmetimden
Mehdi gelecektir. Eğer ömrü uzasa da kısalsa da, yedi, sekiz, yıl veya dokuz
yıl, mülk sürecektir. Ve daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle
dolduracaktır. Sema yağmurunu indirecek, yer bereketini çıkaracak, daha önce
görülmemiş bir biçimde ümmetim O’nun zamanında rahata erecektir.
• Dünyadan bir gün bile kalsa Hz. Mehdi’nin idareyi ele
alacağı
1.5--- Tirmizi, sahih diyerek Ebu
Hureyre’den tahric etti, buyurdu ki: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa,
Allah, O, idareyi ele alıncaya kadar, o günü
uzatırdı.
1.13--- Hasen b. Süfyan ve Ebu
Hureyre’den tahric ettiler ki: Eğer dünyadan bir gece bile kalsa, Allah onu
uzatır ve Ehli Beytim’den birisini Melik kılardı.
1.46--- İbni Mace ve Ebu Naim, Ebu
Hureyre’den tahric ettiler, O dedi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Eğer
dünyadan bir gün kalsa, Allah o günü uzatır ve Ehli Beytim’den birisini Melik
kılar, O Kostantiniyyeyi ve Deylem dağlarını da feth eder.
1.43--- İmam Ahmed, Ebu Davud ve Hasen
ve Sahih diyerek Tirmizi, İbni Mes’ud’dan tahric ettiler. O dedi, Paygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdu: Dünya, müslümanlara Ehli Beytimden bir adam, (Arab’a)
Melik olana kadar, yıkılmayacak ve gitmeyecektir. O’nun ismi ismime uyacaktır.
• Hz. Mehdi’nin, beşinci olarak, yeryüzüne hakim olacağı
1.44--- İbni Cevzi, Tarih isimli
eserinde İbni Abbas’dan tahriz etti, O dedi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Yeryüzüne
dört kişi malik olmuştur. İkisi mü’min, ikisi kafirdir. Mü’minler,
Zülkarneyn ve Süleyman (a.s.), kafirler ise Nemrud ve Buhtunnasr’dır. Beşinci
olarak Ehli Beytim’den birisi gelecek ve O da dünyaya malik olacaktır.
1.32--- Ebu Naim, İbni Mes’ud’dan
tahric etti, O dedi, Resulüllah (s.a.v.) buyurdu: Dünyadan bir gece bile
kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehli
Beytim’den birisi gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı
babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle doluysa, O, onu adaletle doldurur.
Malı seviye üzere taksim eder ve Allah bu ümmetin kalblerinde gına verir. Yedi
veya dokuz sene kalır. Mehdi’den sonra, (Hz. İsa (a.s.)’ın kırk senelik
devrinden sonra) artık hayat yaşamakta, bir hayır yoktur.
2-H Z. MEHDİ'NİN YERYÜZÜNÜ ADALETLE DOLDURACAĞI
• Hz. Mehdi’nin, önce zulümle dolu olan dünyayı, adaletle
dolduracağı
2.10--- Haris b. Ebu Usame ve Ebu
Naim, Ebu Said-il Hudri’den tahric ettiler. O dediki, ResulAllah (s.a.v.)
buyurdu: Yeryüzü zulüm ve düşmanlıkla dolduktan sonra, mutlaka Benim Ehli
Beytim’den birisi çıkar. Ve nasıl daha önce zulüm ve düşmanlıkla doluysa, O
dünyayı adaletle doldurur.
1.19--- Naim b. Hammad, Ebu Said-il
Hudri’den tahric etti. O dedi Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: Ümmet bal
arılarının beyleri etrafında toplanması gibi Mehdi’ye sığınırlar. O daha önce
zulümle dolu olan dünyayı adaletle doldurur, insanlar asr-ı saadet dönemine
adeta geri döner, uykuda olan uyandırılmaz ve bir damla bile kan akıtılmaz.
• Hz. Mehdi’nin yeryüzünün zulüm ve fitnelerle dolu
olduğu bir zamanda geleceği
2.26--- İbni Ebi Şeybe, İbni
Abbas’dan tahric etti, buyurdu ki: Fitneleri önlemenin kendisine zor
gelmeyeceği ve öldürmenin de onu vazgeçiremeyeceği Ehli Beytime mensup birisi
sahip olmadan günler ve geceler bitmeyecektir. Ey Abbas’ın oğlu, sizin
ihtiyarlarınız ona yetişemiyecek, gençleriniz yetişecektir. Bu Allah’ın
emridir, dilediği insanlara verir.
1.33--- Hakim, Ebu Said’den tahric
etti, Resulüllah (s.a.v.) buyurdu: Ahir zamanda ümmetimin başına,
sultanlarından şiddetli belalar gelir, öyle ki yerler müslümanlara dar gelir. O
zaman Allah, daha önce zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduran Benim
soyumdan birisini gönderecektir. O zaman gök hiç bir yağmur damlasını
esirgemeyecek ve yer de bereketlenecektir. O dünyada yedi veya sekiz kalacak,
eğer çok olursa dokuz.
2.19--- Tabarani, Kebir isimli
eserinde, Ebu Naim ise Ali Hilal’dan tahric ettiler. Resulüllah (s.a.v.) Hz.
Fatma’ya şöyle buyurdu: Beni Hak ile baas eden Allah’a yemin ederim ki, şu
ümmetin Mehdi’si Hasan ve Hüseyin’dendir. Dünya hercümerc içinde kaldığında, fitneler
zuhur ettiğinde, yollar kesildiğinde, bazıları bazısına hücum ettiğinde, büyük
küçüğe merhamet etmediği, büyük büyüğe vakarlı davranmadığında; Allah, bu
sırada, onlardan adavetin kökünü kazıyarak dalalet kalelerini feth edecek ve evvelce
Benin ayakta tuttuğum gibi, ahir zamanda, dini ayakta tutacak, önceden
zulümle dolu olan dünyayı adaletle dolduracak birini gönderecektir.
• İslam’ın Hz. Mehdi eliyle açıklanacağı
2.12--- Ebu Naim, Huzeyfe’den tahric
etti, O dedi ki, Resulüllah (s.a.v.) buyurdu: Vay bu ümmete, o öldüren
zalim meliklerden dolayı. Bu zalimler, kendilerine itaat edenler hariç, sessiz
mutileri bile korkuturlar. Muttaki mü’min, diliyle taraftar gibi görünse de,
kalbiyle onlardan nefret eder. Allah Teala, İslamı aziz olarak iade etmek murad
edince, her muannid zalimi helak edecektir. O, bir ümmeti, istediğinde,
fesadından sonra islah etmeye kadirdir. Ya Huzeyfe, eğer dünyadan bir gün bile
kalsa, Allah o günü uzatır, taki Benim Ehli Beytim’den bir kimseyi Melik kılsın
ve onun eliyle melhameler yapsın ve İslam açıklasın. O vaadinden dönmez ve
hesabları seri olarak görücüdür.
• Peygamber (s.a.v.)’in “Mehdi ile Müjdelenin” hitabı
1.20--- İbni Ebu Şeybe ve Tabarani
İfrad’da, Ebu Naim ve Hakim İbni Mes’ud’dan tahric ettiler, O dedi ki:
Resulüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Mehdi
ile müjdelenin. O Kureyş’den ve Ehli Beytim’den bir kişidir. O insanların
ihtilaf ve içtimai sarsıntılar içinde bulundukları bir sırada çıkar. O, daha
önce zulüm ve çevirle dolu olan dünyayı adalet ve insaf ile doldurur. Ondan yer
ve gök ehli razıdır. O malı insanlar arasında seviyyen dağıtır. Ve
Ümmeti Muhmmedin kalblerini zenginlikle doldurur ve adaleti onları ihata eder.
O kadar ki; bir münadiye “Kimin ihtiyacı varsa banagelsin” diye nida
etmesi emrolunduğunda, bir kişiden başka kimse gelmez. O kimse istekte bulunur.
O da “hazinedara git sana versin” der. O da “Mehdi'nin gönderdiğini”
söyleyerek hazinedardan gücü yettiğince mal alır, fakat daha sonra pişman
olarak, “Ben herkesten daha mı muhtacım ki, kimse gitmedi ben gittim”
diyerek, aldığı malı iade etmek ister, o zaman hazinedar şöyle der: “Biz
verdiğimizi geri almayız”. Bu devir altı, yedi, sekiz veya dokuz sene devam
eder. Bundan sonraki hayatta ise hayır yoktur. (Hz. İsa (a.s.)’ın kırk senelik devri hariç)
• Kar üzerinde sürünerek de olsa Mehdi’ye katılma emri
2.6--- İbni Ebi Şeybe ve Naim b.
Hammad Fiten isimli eserde, İbni Mace ve Ebu Naim ise İbni Mes’ud’dan tahric
ettiler. O dedi ki: Biz bir ara Peygamber (s.a.v.)’in yanında iken Beni
Haşim’den bir grup genç geldi. Peygamber (s.a.v.) onları görünce gözleri doldu
ve rengi değişti. Dedim ki, “ne oldu ki, sevmediğin bir şeyi yüzünüzde
görüyoruz.” Buyurdu ki: Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah bizlere dünyayı
değil ahireti ihtiyar etti. Muhakkak ki, Benden sonra, Ehli Beytim bela ve
mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır. Şark tarafından siyah
bayraklı bir kavim gelinceye kadar. Bunlar Hakkı isterler verilmez.
Çarpışırlar, muzaffer olurlar, istedikleri verilir.
Fakat o Hak, Ehli Beytim’den birisine verilmedikçe
kabul etmezler. O (Mehdi) arza sahib olur ve kendisinden önce baskı ve zulümle
dolu olan arzı adaletle doldurur. Sizden O’na kim yetişirse, kar üzerinde
sürünerek dahi olsa gelsin, O’na katılsın. Zira O Mehdi’dir.
3- HZ. MEHDİ ZAMANINDAKİ BOLLUK
• Zamanın inkitaa uğradığında, gelecek olan Hz. Mehdi’nin
ihsanı
1.31--- Naim ve Ebu Naim, Ebu
Said’den tahric etti, O dedi Resulüllah (s.a.v.) buyurdu: Zamanın inkitaa
uğradığı (sistemlerin değiştiği) bir dönemde, Mehdi denen bir adam gelecek ve
ihsanı bol ve güzel olacaktır.
1.34--- İbni Ebi Şeybe, Ebu Said’den
tahric etti, O dedi, Resulullah (s.a.v) buyurdu: Fitnelerin zuhur ettiği ve
zamanın kesildiğide, Ehli Beytimden bir adam çıkacak, O’nun atası bol
olacaktır.
1.26--- Ebu Ya’la ve İbni Asakir, Ebu
Said’den tahric ettiler, o dedi Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Ahir zamanda
fitnelerin zuhuru sırasında, zaman inkitaa uğradığında, bir Emir olur ki O’nun
insanlara ilk ihsanı, kendisinden sadaka kabul edecek olan kimselerin olmaması
kaygısı ile, kendisine gelen kimsenin kucağına taşıyabileceği kadar bol mal
vermesidir. Bu mal insanlara ferahdan isabet eden şey sebebiyledir.
• Hz. Mehdi’nin malı saymadan dağıtması
1.27--- Ahmed ve Müslim, Ebu Said’den
tahric etti ve Cabir de Resulullah (s.a.v.)’den rivayet etti, buyurdu ki: Ahir
zamanda bir halife olacak, malı sayıp hesab etmeden taksim edecektir.
1.22--- Bezzar, Cabir’den tahric
etti, Dedi ki, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ümmetim arasında bir
halife olacak, malı saçacak ve saymadan verecektir.
1.23--- Ahmed, Ebu Said’den tahric
etti, O dedi ki, Resulullah (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu işittim:
Emirlerinizden bir emir olacak ki, malı saçacak saymayacaktır. Birisi O’ndan
mal istediğinde “AL” der, O da elbisesini yayar ve O da doldurur.
• Hz. Mehdi’nin çalışanlara disiplinli, miskinlere
merhametli olduğu
1.35--- Naim, Tavus’dan tahric etti,
Buyurdu ki: Mehdi geldiği zaman malı çok verir. Çalışanlara disiplinli
davranır, miskinlere merhamet eder.
• Hz. Mehdi zamanında Ümmetin nimetleneceği
1.29--- Ebu Naim ve Hakim, Ebu
Said’den tahric ettiler, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ümmetim
arasında Mehdi çıkacak, Allah O'nu nimetlenecek, hayvanlar bol bol yiyip
içecek, arz nebatını çıkaracak, mal “Sabah” üzere (seviye üzere)
verilecektir.
• Hz. Mehdi zamanında isteyene istediği kadar mal
verileceği
1.26--- Darekutni İfrad isimli,
Tabarani ise Evsad isimli eserlerinde Ebu Hureyre’den tahric ettiler, Peygamber
(s.a.v.)’den: Ümmetim arasında Mehdi gelecektir. Ömrü kısa olursa yedi,
yoksa sekiz, yokda dokuz sene. O zaman Ümmetim, iyisi kötüsü hepsi de misli
görmedikleri nimetlerle nimetlenir. Allah onlara, bol yağmur gönderir. Arz
nabatatdan bir şey saklamaz. Mal hakir olur. Bir adam kalkar şöyle der: “Ey
Mehdi bana ver” der, O da “AL” der.
1.25--- İbni Mace Ebu Said’den tahric
etti, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ümmetim arasında Mehdi çıkacak,
eğer kısa olursa yedi, yoksa dokuz. O zaman ümmetim, asla benzeri görülmemiş
şekilde, bolluk içinde nimete kavuşacaktır. Yeryüzü yenecek şeylerini verecek,
onlardan hiç birşey saklamayacaktır. O gün mal hakir olur. Bir adam kalkar ve “Ey
Mehdi bana ver, bana ver” der. O da, onun taşıyabileceği kadar elbisesine
doldurur.
1.24--- Tirmizi, Ebu Said-ül
Hudri’den hasen diyerek tahric etti, Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Ümmetim
arasında Mehdi çıkacak beş, yedi veya dokuz yıl yaşayacaktır. (Ravi bu
sayılarda şüphe etti). Birisi O’na gelir “Ya Mehdi bana ver bana ver” der.
O da, onun taşıyabileceği kadar elbisesine doldurur.
1.21--- İbni Ebi Şeybe, Matar’dan
tahriç etti ki: Bir gün Matar’ın yanında Ömer b. Abdülaziz’den
bahsedildiğinde O şöyle cevap verdi: Bize ulaştığına göre, Mehdi öyle bir şey
yapacak ki, Ömer b. Abdülaziz onu yapmamıştır. Bunun ne olduğu sorulduğunda
Matar şöyle cevap verdi: Birisi Mehdi’ye gelip ondan birşeyler ister ve
kendisine: “Beytülmal’a gir istediğin kadar al” denir, o kişi girer ve
çıkar. Ancak insanları tok gözlü görürde pişman olarak Mehdi’ye döner ve “Bana
verdiğini geriye al” der. O ise imtina eder ve şöyle cevap verir: “Biz
veririz ve almayız.”
• Hz. Mehdi’nin malı Allah yolunda taksim edeceği
1.36--- Naim b. Hammad, Hz. Ömer b.
Hattab’dan tahric etti ki: Hz. Ömer bir gün Beytülmala girdi ve dedi ki; “Vallahi mal ve silahdan olan Beytülmaldaki
hazineleri bırakayım mı yoksa Allah yolunda dağıtayım mı?” Hz. Ali İbni Ebi
Talib (r.a.) dedi ki: “Ey Emiril Mü’minin, sen onun refaketçisi değilsin,
sen kendi işine bak, onun sahibi ahir zamanda gelecek olan bizden bir gençtir
ve malı Allah yolunda O taksim edecektir.”
• Hz. Mehdi’nin zamanında yaşamayı temenni
1.39--- Keza (Naim) Lehia’dan tahric
etti. Dedi ki: Mehdi’nin zamanında, küçükler keşke ben büyük olsaydım,
büyükler de keşke ben küçük olsaydım diye temenni ederler.
1.38--- Naim, Tavus’dan tahric etti,
Dedi ki: Ben Mehdi’ye yetişene kadar ölmeyeyim istedim. Zira O'nun
döneminde iyi insanların iyiliği artar, kötülere karşı iyilik yapılır.
2. BÖLÜM
HZ. MEHDİ'NİN NESEBİ ve VASIFLARI
1- Hz. MEHDİ'NİN NESEBİ
• Hz. Mehdi'nin adının “Muhammed” olduğu
3.8--- Keza (N. B. Hammad) Hz. Ali’den
tahric etti. Buyurdu ki: Mehdi’nin adı Muhammed’dir.
3.9--- Keza (N.b. Hammad) Ebu Said’ül
Hudri’den tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Mehdi’nin adı Benim adımdır.
2.4--- Tirmizi, İbni Mes’ud’dan sahih
diyerek tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: Ehli Beytimden bir adam
idareyi ele alır. Onun ismi ismime uyar.
• Mehdi’nin Peygamberimiz (s.a.v.)’in soyundan ve Hz.
Fatıma (r.a.) evladından olduğu
2.2--- Ebu Davud, İbni Mace, Tabarani ve
Hakim, Ümmü Seleme’den tahric ettiler. O dedi, Ben Resulüllah (s.a.v.)’den
duydum, söyle buyuruyordu: Mehdi Benim soyumdandır ve Fatıma’nın
evladındandır.
2.23--- Keza (N.b Hammad) Hz. Ali’den
tahric etti, buyurdu ki: Mehdi Bizden Fatıma evladından bir reculdür.
2.22--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den
tahric etti, buyurdu ki: Mehdi, Fatıma evladındandır. (Devrinde)
O’nunkinden başka hilafet yoktur.
2.20--- Naim b. Hammad, Katade’den
tahric etti ki: Ben Said b. Müyesseb’e “Mehdi hak’tır” dedim. O da “Evet”
dedi. “O kimdendir?” dedim. “Fatıma’nın evladındandır.” Dedi.
• Hz. Fatma (r.a.)’ya verilen müjde
2.18--- İbni Asakir, Hz. Hüseyin’den
tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Müjdeler olsun sana Ya Fatıma. Mehdi
sendendir.
2.17--- Ebu Naim, Hz. Hüseyin’den tahric
etti. Peygamber (s.a.v.) Hz. Fatıma’ya şöyle buyurdu: Mehdi, senin
evladındandır.
• Cennetin efendisi olan yedi kişi
2.3--- Hakim, İbni Mace ve Ebu Naim,
Hz. Enes’den tahric ettiler. Ben Resulüllah (s.a.v.)’den duydum. Şöyle buyurdu:
Biz Abdülmuttalip’in evladından yedi kişi, Cennetin efendileriyiz. Ben,
Hazma, Ali, Cafer, Hasan, Hüseyin ve Mehdi.
• Hz. Mehdi’nin bir gecede olgunlaştırılacağı
2.1--- Ahmed İbni Ebi Şeybe, İbni Mace
ve Naim b. Hammad Fiten isimli kitabta Hz. Ali’den tahric ettiler, Resulullah
(s.a.v.) buyurdu: Mehdi, bizden Ehli Beyttendir. Allah O’nu bir gecede ıslah
eder. (olgunlaştırır).
2.28--- İbni Münde, Isfahan Tarihi
isimli eserinde İbni Abbas’dan tahric etti ki: Mehdi, ehli Beyt tendir.
• Hz. Mehdi’nin gelişi ile insanların fitneden
kurtulacağı
2.8--- Naim b. Hammad ve Ebu Naim,
Mekhul tariki ile Hz. Ali’den tahric ettiler. Dedi ki: Dedim “Ya
Resulüllah (s.a.v.) Mehdi bizden Al-i Muhammed’den mi, yoksa bizim gayrımızdan
mı?” Buyurdu ki: Hayır, bilakis bizdendir. Allah bu dini nasıl
Bizimle başlatmışsa O’nunla sona erdirecektir. Ve onlar Bizimle nasıl Şirk’ten
kurutulmuşlarsa, O'nunla da fitneden kurtulacaklardır. Allah Bizimle,
insanların nasıl şirk adavetinden kurtararak, onların kalplerine ülfet ve
muhabbet yerşleştirmiş ve din kardeşi yapmışsa, Mehdi ile fitne adavatinden
kurtaracak ve kardeş yapacaktır.
2.7--- Tabarani, Evsad’dan Amr. b.
Ali tariki ile Hz. Ali b. Ebi Talib’den tahric etti: Hz. Ali Peygamber
(s.a.v.)’e “Ya Resulullah Mehdi bizden mi yoksa bizim gayrımızdan mı?”
diye sordu. Buyurdular ki: Bilakis Bizdendir. Cenab-ı Hak İslamı nasıl
Bizimle başlatmışsa O’nunla sona erdirecektir. Nasıl, Bizimle onlar
aralarındaki şirk ve adavetten kurtulmuş ve kalplerine ülfet ve muhabbet
yerleşmişse, (Onun gelişi ile) yine öyle olacaktır.
• Hz. Mehdi’nin Hz. Abbas (r.a.) evladından olduğu
2.24--- Naim b. Hammad Kab’dan tahric etti. Buyurdu ki: Mehdi Hz. Abbas
evladındandır.
2.25--- Darekutni İfrad’da, İbni Asakirde Tarih’inden Hz. Osman İbni Affan’dan
tahric ettiler. O dedi, Peygamber (s.a.v.)’den şöyle işittim. Buyuruyordu ki:
Mehdi amcam Abbas’ın evladındandır.
(Bu hadis-i şerifler, Hz. Mehdi’nin anne
cihetinden nesebinin Hz. Abbas (r.a.) dayanabileceğini göstermektedir.)
2- Hz. MEHDİ'NİN VASIFLARI
• Hz. Mehdi'nin ismi, künyesi ve ahlakı
2.9--- Ebu Naim, Huzeyfe’den tahric
etti, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah,
ismi Benim ismime, ahlakı Benim ahlakıma uyan ve künyesi de Ebu Abdullah olan
bir Reculü gönderecektir.
2.11--- Tabarani Kebir’inde ve Ebu
Naim İbni Mes’ud’dan tahric ettiler. O dedi, Resulullah (s.a.v.) buyurdu:
Ehli Beytimden ismi Benim ismim, ahlakı Benim ahlakım olan bir evladım çıkacak
ve daha önce zulümle dolu olan dünyayı, O adaletle dolduracaktır.
• Hz. Mehdi’nin amelinde ayıb ve zulüm olmayacağı
!.18--- Naim Kaab’dan tahric etti,
Buyurdu ki: Ben Mehdi’yi Peygamberlerin Suhufun’da şöyle bulurum. Mehdi’nin
amelinde ne zulüm ne de ayıb yoktur.
• Hz. Mehdi’nin, kemer burunlu ve açık alınlı olduğu
3.1--- Ebu Davud, Naim b. Hammad ve
Hakim Ebu Said’den tahric ettiler. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Mehdi
Bendendir. Kemer burunlu ve açık alınlıdır. Zulümle dolu olan dünyayı adaletle
dolduracak ve yedi yıl malik olacaktır.
3.2--- Ebu Said’den tahric edildi,
Peygamber (s.a.v.)’den: Mehdi Bizdendir, alını açık ve kemer burunludur.
• Hz. Mehdi’nin kaşları, gözleri ve yüzünün parlaklığı
3.5--- Keza (N. b. Hammad) Muhammed
b. Cüberyr’den tahric etti: Buyurdu ki: Mehdi’nin kaşları ince, yüzü parlak
ve gözlerinin siyahı büyük olacaktır. Hicaz’dan gelip Şam’dan minbere
oturduğunda 18 (40) yaşında olacaktır.
• Sağ yanağında siyah bir benin olduğu ve yaşı
2.15--- Ebu Naim, Ebu Umame’den
tahric etti, O dedi, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Sizinle insanlar arasında
dört sulh anlaşması olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden bir adam vasıtası
ile olur ve bu yedi yıl devam eder. Bir
adam “Ya Resulullah (s.a.v.) O gün insanların imamı kimdir?” dedi.
Buyurdu ki: Evladımdan kırk yaşındaki “Mehdi”’dir. Yüzü parlayan yıldız
gibi, yanağında siyah bir ben vardır, üzerinde kutvani iki aba bulunur. Tavrı
beni İsrail ricaline benzer. Hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini feth eder.
• Dişlerinin aralıklı olduğu
1.30--- Ebu Naim, Abdurrahman b.
Avf’dan tahric etti, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Yemin ederim ki Allah
Benim soyumdan bir adam gönderecektir. O'nun dişleri aralıklı ve alnı geniştir.
Yeryüzünü adaletle dolduracak ve malı bol bir şekilde dağıtacaktır.
• Dilinde pelteklik olacağı
3.4--- Keza (N. b. Hammad) Ebu
Tufeyl’den tahric etti: Resulullah (s.a.v.) Mehdi’yi anlattı, dilinde
pelteklik olacağını ve kelimeyi telaffuz ona zor geldiğinde sağ elini sol
uyluğuna vuracağını söyledi ve ismi ismim, babasının adı Babamın adıdır
buyurdu.
• Bacaklarının aralıklı olduğu
3.10--- Abdül Gafir Farisi Mecma-il
Garaib kitabında ve İbni Cevzi Fi’l Garibil Hadis’de ve İbnül Esir’de Nihaye’de
tahric ettiler, Hz. Ali Hadisi hakkında dediler ki: Hz. Mehdi, Hz. Hasan’ın
soyundandır. Bacakları aralıklıdır.
• Tavrının Beni İsrail ricaline benzeyeceği
3.3--- Naim b. Hammad, Abdullah b.
Haris’den tahric etti, Buyurdu ki: Mehdi sanki Beni İsrail’den bir
reculdür. (Tavrı onlara benzer, yani heybetli ve acar)
• Hz. Mehdi’nin Allah’dan çok korkan bir kimse olduğu
3.11--- Naim b. Hammad, Kab’dan
tahric etti. Buyurdu ki: Mehdi, gerges kuşunun kanadı ile titremesi gibi,
Allah’dan çok korkan bir kimsedir.
• Hz. Mehdi’nin diğer vasıfları
3.6--- Keza (N. b. Hammad) Hz. Ali
bin Ebi Talib’den tahric etti. O dedi ki: Mehdi’nin doğum yeri
Medine’dir, Peygamber (s.a.v.)’in Ehli Beytindendir. İsmi Peygamber
(s.a.v.)’in ismidir. Hicret edeceği yer Beytül Makdis (Kudüs)’dir. Sakalı
sıktır, gözleri sürmeli olacaktır. Dişleri parlaktır, yüzünde bir ben vardır.
Omuzunda Peygamber (s.a.v.)’in alameti vardır. Peygamber (s.a.v.)’in softan
bayrağı ile çıkacaktır. O bayrak dört köşeli olup dikişsizdir ve rengi de
siyahır. O’ndan bir hicr (hale) bulunur. O Resulullah (s.a.v.)’in vefatından
beri açılmamış olup Mehdi çıkınca açılacaktır. Allah üçbin meleği Mehdi’ye
yardım için gönderecek ve melekler O’na muhalefet edenlerin yüzüne ve arkasına
vuracaktır.
O, yaşı otuz ile kırk arasında (kırk
yaşında) olduğu halde gönderilecektir.
• Büyüklerin ve küçüklerin temennileri
1.40--- Keza (N. b. Hammad) Sabah’dan
tahric etti, O dedi ki: Mehdi, insanlar arasında otuz dokuz yıl bekler.
(Kırk da çıkar). Küçükler büyük, büyükler de küçük olmak temennisinde bulunur.
2.27--- Naim b. Hammad, İbni
Abbas’dan tahric etti ki: Mehdi Bizim Ehli Beyt’ten bir gençtir.
İhtiyarlarımız ona yetişmeyecek, gençleriniz ise onu ümid edeceklerdir. Allah
dilediğini yapacaktır.
• Yer ve gök ehlinin O’ndan razı olacağı
2.16--- Ravyani, Müsned isimli
eserinde ve Ebu Naim Huzeyfe’den tahric etti, Resulullah (s.a.v.) buyurdu:
Mehdi Benim evladımdan bir Reculdür. Rengi arabi, cismi İsraili cismidir. Sağ
yanağında parlayan yıldız gibi bir ben bulunur. Evvelce zulümle dolu olan yer
yüzünü adaletle dolduractır. O’nun hilafeti döneminde yer ve gök ehli, havadaki
kuşlar bile O’ndan razı olacaktır.
3. BÖLÜM
HZ. MEHDİ'NİN ZUHURUNDAN ÖNCEKİ ALAMETLER
1- GÖRÜLECEK FİTNELER
• Ahlas (Deveçulu) Fitnesi
4.3--- Naim b. Hammad, Ebu Said-ül
Hudri’den tahric etti. O dedi, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Benden sonra
fitneler görülecektir. O fitnelerden biri de “Ahlas” (Deveçulu) fitnesidir.
Orada harb ve hicretler olur. Sonra ondan daha şiddetli bir fitne olur, ha
kesildi denirken, sonra daha da devam eder ve fitnenin girmediği hiç bir ev ve
dokunmadığı hiçbir müslüman kalmaz. Bu hal Itretimden (soyumdan) bir Recul
çıkana kadar devam eder.
• Devam edip giden fitneler
1.1--- Tabarani Evsad’da Talha bin
Ubeydullah’dan, O da, Peygamber (s.a.v.)’den rivayet etti ki: Henüz bir
tarafta sönmeden, diğer tarafta alevlenen fitmeler görülecek ve semadan bir
münadinin, “Emriniz filan nedir” şeklindeki nidasına kadar böyle devam
edecektir.
1.6--- Naim b. Hammad, Said bin
Müseyyeb’den tahric etti. Buyurdu ki: Başlangıcı çocuk oyuncağı gibi basit
olan, fakat, bir tarafta sükunet bulsa da, diğer tarafta genişleyerek devam
eden ve ancak semadan bir münadinin üç defa “Uyanın, falan Emir sizin gerçek
emirinizdir” diyinceye kadar sona ermeyen fitneler görülür.
1.9--- Naim b. Hammad, İshak b.
Yahya’dan, O da annesinden (ki, O eski ulemadan idi) ricayet ettiler ki:
Zübeyr öldürüldüğünde ben anneme bu fitnenin bizim helak edeceğini söylediğim
zaman, O “hayır ey oğlum” dedi. Bundan sonra öyle bir fitne var ki, insanlar
onda helak olur. İşler semadan bir münadinin “Falana uyunuz” demesine
kadar düzelmez.
4.2--- Tabarani, Avf b. Malik’den
tahric etti, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Tozlu, dumanlı karanlık bir fitne
görülecek, bunu diğerleri takip edecek, tabi. Ehli Beytimden kendisine Mehdi
denilen bir zat çıkıncaya kadar. Şayet O’na yetişirsen, O’na tabi ol ve
hidayete erenlerden ol.
• Kılıçla çatışmaya dönüşen fitneler
4.1--- İbni Ebi Şeybe, Ebi Celd’den
tahric etti, O dedi ki: Bir fitne görülür, bunu diğer fitneler takib eder,
ve birinciler sonuncuların kılıçla çatışmaya dönüşünü kamçılar, ve bundan sonra
bütün haramların helal sayılacağı bir fitne gelir. Sonra da hilafet, yeryüzünün
en hayırlısı olan Mehdi’ye evinde otururken gelecektir.
• Fitnelerin en şerlisi
4.7--- Dani, Hakem b. Uyeyne’den
tahric etti, O dedi ki: Ben Muhammed b. Ali’ye dedim ki, “İşittiğimize göre sizden bir adam çıkacak,
bu ümmet arasında adalet yapacak” O dedi ki: “Biz de insanların umduğunu ummaktayız ve ümid ediyoruz ki, dünyadan
bir gün bile kalsa, Allah Teala o günü uzatır, ta ki bu ümmetin umduğu olsun.”
Ancak ondan önce fitneler görülecektir. Bu fitnelerin içinde en şerlisi, bir
kişinin mü’min olarak akşama ermesi, ama sabah kafir alarak kalkması ve mü’min
olarak sabahlaması fakat, kafir olarak akşama ulaşmasıdır.
• Hz. Mehdi’nin insanlar için en sevgili kimse olması
4.8--- Dani, Seleme b. Züfer’den
tahric etti, Dedi ki: Bir gün Huzeyfe’nin yanında Mehdi’nin çıktığı
söylendi. O dedi ki: Siz, eğer aranızda Hz. Muhammed (s.a.v.)’in ashabı olduğu
halde O çıkarsa felah buldunuz. Muhakkak ki O, insanların karşılaştıkları
şerler sebebi ile, Gaibin (Mehdinin) kendilerine insanların en sevgilisi
olmadıkça çıkmayacaktır.
• Küfe mescidinin duvarının yıkılması
4.9--- Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali
(r.a.)’den, Buyurdu ki: Küfe mescidi’nin Abdullah b. Mes’ud’un evinin
tarafındaki duvarı yıkıldığında, o zaman, o kavmin mülkünü kayb etmesidir ve o
mülkün zevali sırasında da Mehdi huruc eder.
• Açıkça Allah Teala’yı inkar edecek kimseler olacağı
4.6--- Keza (N. b. Hammad), Ebu
Hureyre’den tahric etti, Dedi ki: Açıkça Allah Teala inkar edilmedikçe
Mehdi’ye biat edilmez.
• Mısır’da Kureyş’ten çıkacak bir adam hadisesi
H.30--- Deylemi, Ebu Ali Merdani’den
(ravi silsilesi ile) O da Ebu Zer’den, O da Resulullah (s.a.v.)’den rivayet
ettiler. Buyurdu ki: Mısır’da Kureyş’ten bir adam çıkar, çökük burunludur.
Mağlup olur ve mülkünü zail eder ve Rum’a kaçar. Onları alıp İskenderiyye’ye
getirir ve müslümanlarla savaşır ve ilk melhame bu olur.
H.31--- İbni Asakir Tarih’nde, Ebu
Zer’e dayanan ravi silsilesi ile rivayet ettiler. Resulullah (s.a.v) buyurdu: Mısır’da
Emevi soyunda burnu çökük birisi çıkar. Mağlup olur veya mülkünü zail eder,
Rum’a kaçar. Onları İskenderiyye’ye getirir ve Ehli İslam ile savaşırlar. Bu
melhamelerin ilki olur.
(Bu Allahu ağlem, 1879’da Mısır’da başa
gelen. Mehmed Tevfik Paşa ile ilgili olaylar olsa gerek)
2- FIRAT NEHRİNDE ALTINDAN BİR DAĞIN ORTAYA ÇIKMASI
• Dört türlü fitne, altın madeni fitnesi
4.31--- Naim b. Hammad Fiten’ninde
sahih bir senetle Müslim’den nakille Hz. Ali (r.a.)’den tahric etti. Buyurdu
ki: Fitheneler dörtdür. Bolluk fitnesi, darlık fitnesi, keza bir fitne ve
altın madeninin zikri. Sonra da Peygamber (s.a.v.)’in soyundan Birisi çıkar ve
Allah O’nun eliyle insanların işini ıslah eder.
• Fırat'ın altından bir dağ ortaya çıkarması
4.24--- Ebu Hureyre (r.a.)'dan
rivayetedildi Rusulullah (s.a.v.) buyurdu: 4'üncü fitne on sekiz gün
(veya/yıl) sürer. Sonra açılır. O zaman Fırat altından bir dağı ortaya çıkarmış
olur. Ümmet ona üşüşür. Bunun üzerine her dokuzdan yedisi öldürülür.
• Fırat’ın ortaya çıkaracağı altın’dan kimsenin bir şey
almaması emri
4.28--- Fırat altından bir hazineyi
nerede ise ortaya çıkaracak. Kim onda hazır bulunursa ondan bir şey almasın. (Bu
hadise Buhari ve Müslim’de tahric etmişlerdir.)
4.29--- Ebu Davud, Ebu Hureyre’den
tahric etti. Buyurdu: fırat altından ve gümüşten bir dağı ortaya çıkaracak.
Bunun üzerinde her dokuzundan yedisi öldürülür. Siz ona yetiştiğinizde ona
yaklaşmayın.
(Bu hadisi Naim b. Hammad’a Ebu
Hureyre’den nakille Fiten isimli kitab’da yazmaktadır.)
• Fırat'ın altınları mücadelesinde her yüz’den doksan
dokuz’un öldürüleceği
4.25--- Naim b. Hammad Fiten isimli
Kitabında tahric etti ki: Fırat neredeyse altından bir dağı ortaya
çıkaracak, insanlar bunu duyduklarında oraya gelirler ve oradaki bir kimse: “Vallahi
insanlar bırakılsa bunun hepsini alıp götürebilirler” der. Bunun üzerinde
bir birbiriyle savaşırlar. Bu savaşta her yüz kişiden doksan dokuzu ölür. (Bu
hadisi Ahmed b. Hanbel’de tahric etmiştir. )
4.30--- Fırat altından bir dağı ortaya
çıkarır. Onun üzerinde insanlar çarpışırlar. Her yüzden doksan dokuzu’nun
öldürülür. Kıyamet ancak gündüzün kopacaktır. (İbn Asakir, Ebu Hureyre’den
tahric etmiştir.)
4.27--- Tabarani, Übey’den tahric
etti. Dedi ki: Üzerinde insanların her yüz’den dokan dokuz’unun
öldürüleceği altından bir dağı Fırat ortaya çıkarmadıkça kıyamet kopmaz.
Onlardan herbirisi “Keşke ben almış olsaydım” diyecektir. (Müslim de bu hadisi Ebu Hureyre’den tahric etmiştir.)
4.26--- Müslim, Ubey’den tahric etti.
Dedi ki: Fırat altından bir dağı açığa çıkarmadıkça kıyamet kopmayacaktır.
O zaman insanlar onun üzerinde savaşacak ve her ondan dokuzu ölecektir. (Bu
hadisi İbni Mace’de Ebu Hureyre’den rivayet etmiştir.)
3- HZ. MEHDİ’NİN ZUHUR ZAMANINI VEREN ALAMETLER
ZUHUR SENESİNİ VEREN ALAMETLER
• Yedi yıl devam edecek olan 4. Sulh’dan sonraHz.
Mehdi’nin zuhur edeceği
2.15--- Ebu Naim, Ebu Umame’den
tahric etti, Resulllah (sav) buyurdu: Sizinle insanlar (Bir nüshada Rumlar
deniyor) arasında dört sulh olacak, dördüncü sulh, Heraklius ehlinden
bir adam vasıtası ile olur ve bu yedi yıl devam eder. Bir adam, “Ya
Resullullah (sav) O gün insanların imamı kimdir?” dedi. Buyurdu ki: Evladımdan
kırk yaşında Mehdi’dir. Yüzü parlayan yıldız gibidir, yanağında siyah bir
ben vardır, üzerinde kutvani iki aba bulunur. Tavrı beni İsrail ricaline benzer
hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini feth eder. (Tavrı Beni İsrail
ricaline benzemesi, onlar gibi heybetli ve acar manasına gelmektedir.)
• Kuyruklu yıldızın görülmesinin zuhur alameti olduğu
4.19--- Naim, Kaab’dan tahric etti.
Dedi ki: Mehdi’nin çıkışından önce, şarktan parlak kuyruklu bir yıldız
doğacaktır.
• Siyah bayraklı ordunun çıkışı ile Mehdi’nin zuhuru
arasında 72 ay olduğu
7.17--- Naim b Hammad, Muhammed b.
Hanefi’den tahric etti, O şöyle dedi: Beni Abbas’a ait siyah bayraklı bir
başka ordu çıkar. Sonra HorasanDan yine siyah bayraklı bir başka ordu
çıkar. Onların sarıkları siyah,
elbiseleri beyaz olur. Ve başlarında Şuayb b. Salih Temimi bulunur.
Süfyani’nin ordusunu yenerek Beytül Makdis’e iner. Mehdi’nin saltanatını
hazırlarlar. Şam’dan üçyüz kişi de O’na yardım eder. Bu ordunun çıkışı ile
Mehdi’ye saltanatın teslimi arasında yetmiş iki ay vardır.
AYLARA GÖRE ALAMETLER
• Hz. Mehdi’nin gelişinden önceki aylarda zuhur edecek
alametler
6.13--- Dani, Şehr b. Havşeb’den
tahric etti. Dedi ki, Resullullah (sav) buyurdu: Ramazanda bir seda,
Şevvalde bir ses, Zilkadede kabileler arasında savaş olur. Hacılar talana
uğrar. Mina’da ölülerin çok olacağı bir savaş olur, öyleki orada taşları kan
gölü içinde bırakacak, kadar kan akar. İnsanlar nihayet Mehdi’ye gelirler ve
Rükun ile Makam arasında, kendisi istemediği halde, O’na biat ederler. “Eğer
kabul etmezsen boyununu vururuz” derler. Yer ve gök ehli O’ndan razı olur.
Zuhuru tekaddün eden Ramazan ayındaki alametler
• Ramazan’da görülecek ay ve güneş tutulmaları
4.15--- Darekutni Sunen’de Muhammed
b. Ali’den tahric etti. O şöyle dedi: Bizim Mehdimiz için iki alamet vardır
ki, Allah semavat ve arzı yarattığından bu yana böyle bir şey vaki olmamıştır.
Bunlar Ramazanın ilk gecesinde ay, yarısında ise güneş tutulmasıdır. Allah
semavat ve razı yarattığından beri böyle bir şey olmamıştır.
4.20--- Naim, Şureyk’den tahric etti.
Dedi ki, bana ulaştı ki: Mehdi’nin çıkışından önce, Ramazan’da iki kez ay
tutulması olacaktır.
• Şark’tan boynuz şeklinde bir yıldızın doğuşu
4.17--- Naim b. Hammad Fiten’de, ve
Ebu Cafer, Muhammed b. Ali (r.a.)’dan tahric ettiler. Buyurdu ki: Abbasi,
Horasan’a ulaştığı zaman Şarkta boynuz şeklinde bir yıldız çıkar. Bu yıldız,
ilk çıktığında Allah Nuh kavmini helak etmiştir. Hz. İbrahim ateşe atıldığında
da çıkmıştır. Firavun kavmi yok edildiğinde ve Yahya b. Zekeriya öldürüldüğünde
de görülmüştür. Siz o yıldızı gördüğünüzde fitnelerin şerrinden Allah’a
sığının. O yıldızın doğması güneş ve ay tutulmasından sonra olacaktır. Sonra
fitneler “alaca karga” Mısır’da zuhur edinceye kadar devam eder.
• Geceleyin, doğudan bir ateşin görülmesi
4.21--- Ali oğlu Ebu Abdullah Hüseyin (ra)’dan rivayet edildi. Buyurdu ki:
Semadan bir alamet gördüğünüzde ki o doğudan geceleri doğan büyük ateştir. O
zaman insanlar ferahlanacaklar. O alamet Mehdi’nin çıkışı demektir.
4.18--- Kesir İbn : Mürne El
Huderi’den Buyurdu ki: Ramazandaki olayların alameti, kendisinden sonra
insanlar arasında ihtilafın olacağı semada bir alamettir. Sen ona yetişirsen
azığını gücün yettiği kadar çoğalt. (Naim b. Hammad’da bu hadisi tahric
etti)
4.22--- Ebu Cafer b. Muhammed b. Ali
(r.a.)’dan rivayet edildi. Buyurdu ki: Siz üç veya yedi gün, doğudan bir
ateşi gördüğünüz zaman Al-i Muhammed’in çıkmasını bekleyiniz, inşaAllah’ü
Teala, bir münadi Mehdi’nin ismi ile semadan nida edecek ki, doğuda batıda olan
herkes bu sesi işitecek. Öyleki korkudan, uykuda olanlar uyanacak, ayakta olan
çökecek, oturan ise ayağa fırlayacaktır. O sesi işitip de “icabet eden” kimseye
Allah rahmet etsin. Zira bu birinci ses Cebrail’in sesidir.
• Semadan bir münadinin seslenişi
1.5--- Naim, Hz. Ali (r.a.)’dan
rivayet etti ki: Semadan bir münadi “Hak Al’i Muhammed’dedir”
şeklinde bağırdığı zaman Mehdi (a.s.) zuhur eder, herkes sadece O’ndan konuşur,
O’nun sevgisini içer ve O’ndan başka bir şeyden bahsetmezler.
1.7--- Keza (N.b. Hammad) Ebu
Cafer’den tahric etti, buyurdu ki: Semadan bir münadi “Hak Al’i
Muhammed’dedir”, yerden de bir münadi “Hak Al-i İsa’nın veya
Abbas’ındır” (Ravi burada şüphe etti) diyecektir. Yerden gelen ses şeytanın
kelimesi, semadan gelen ses ise Allah’ın yüce kelimesidir.
• Ramazan 15'inci
gecesinde duyulacak ses
1.8--- Muhammed b. Ali’den, Buyurdu
ki: O malum ses, Ramazan ayında Cuma gecesinde olursa onu dinleyin ve
itaat edin. Eğer gündüzün sonunda olursa, o mel’un İblisin “Falan adam
mazlum olarak öldürüldü” şeklinde nidasıdır. Bu sesin amacı, insanları
şüphe ve fitneye düşürmektir. O günde niceleri tereddüt ve şaşkınlık içinde
kalacaktır. O, birinci sesi Ramazanda işittiğinizde, ondan şüphelenmeyin zira o
Cebrail’in sesidir ve bunun alameti Mehdi’nin ve babasının ismini
zikretmesedir.
• Güneşin alamet olarak doğması
4.14--- Naim b. Hammad ve Ebil Hasenil Harbi Harbiyat isimli eserlerinin
birinci faslında Ali b. Abdullah b. Abbas’dan tahric ettiler. O dedi ki:
Mehdi, güneş bir alamet olarak doğmadıkça çıkmaz.
4.16--- Hafız Ebu Bekir b. Ahmet b. Hasan El-Beyhaki ve Hafız Ebi Abdullah ve
Naim b. Hammad Abdullah Abbas (r.a.)’dan tahric ettiler, Buyurdu ki: Güneş
alamet olarak doğmadıkça, Mehdi çıkmayacaktır.
• Zilkade ayında kabile savaşlarının başlaması
6.1--- Naim b. Hammad ve Hakim, Amr b. Şuayb’dan, O babasından, babası da
dedesinden tahric etti, şöyle dedi Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Zilkade
ayında kabileler savaşır, Hacılar kaçırılır, melhameler olur. Sahipleri (Mehdi)
çekinir ve neticede istemediği halde Ehli Bedir sayısınca insan Ona, Rükun ve
Makam arasında, biat eder. Yer ve gök ehli de ondan razıdır.
• Medine’deki büyük vak’a
4.5--- Keza (N.b. Hammad) Ebu
Hureyre’den tahric etti. Buyurdu ki: Medine’de büyük bir vakıa olur. Öyleki
yağ taşları kan içinde kalır. Bu vak’ada bir kadının öldürülmesi, bir kırbacın
sallanması kadar kolaydır. Bu olay Medine’den yirmi dört mil kadar yayılır.
Sonra Hz. Mehdi’ye biat edilir.
• Sufyani ordusunun Medine’yi harap ettikten sonra
Beyda’da yere batışı
4.38--- Muhammed b. Samid’den, dedi
ki: Ben Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali (r.a.)’a dedim: “ Bu işin önünde
alametler var mıdır?” –ki Mehdi’nin zuhurunun kasdediyor- Dedi ki: “Evet”
dedim. “Nedir onlar?” Dedi ki: “Beni Abbas’ın helakı, Sufyani’nin
çıkması, Beyda’da batma” Ben yine “Sana canım kurban olsun, bu işin
uzamasından korkuyorum” dedim. Dedi ki: “Bu iş tesbih taneleri gibi arka
arkaya gelir.”
• Hz. Mehdi’nin zuhuru için beş alamet
4.37--- Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali
(r.a.)’dan: Buyurdu ki: Mehdi’nin beş alameti bulunur. Bunlar, Süfyani,
Yemani, semadan bir sayha, Beyda’da ordunun batışı ve günahsız insanların
öldürülmesidir. (Mina’da hacıların öldürülmesi)
• Zilhicce ayında hacıların öldürülerek talana
uğratılması
4.32--- Ebu Naim, Hz. Ali (r.a.)’dan
tahric etti. Buyurdu ki: Mehdi her dokuzdan yedi öldürülünceye kadar
çıkmaz. Günahsız insanların öldürülmesi onlardandır.
4.33--- İbni Ebi Şeybe, Mücahid’den
tahric etti. Peygamber (s.a.v.)’in ashabından bir adam bana dedi ki: Günahsız
insanlar öldürülmeden Mehdi çıkmaz. Günahsızlar öldürüldüğünde, onların
öldürenlere yer ve gök ehli buğz ederler. Mehdi insanlara gelir de onu yeni
gelin gibi aşk ve muhabbetle kucaklarlar. O yeryüzünü adaletle ve nesafetle
doldurur. Arz nebatatını çıkarır, gökde yağmurunu yağdırır. Ümmetim daha önce
görülmemiş biçimde nimetlenir.
4.34--- Ammar b. Yasir (r.a.)’dan:
Günahsız insanlar katledildiği ve kardeşi de Mekke’de öldürüldüğü zaman semadan
bir münadi: “Emiriniz filandır. İşte bu yeryüzünü adaletle dolduracak olan
Mehdi’dir.” Diye nida eder. (Bu hadisi İmam Ebu Abdullah, Naim b. Hammad
da Fiten isimli kitabında bunu tahric etti.)
• Muharrem’de Kabe’de Hz. Mehdi’nin biatları kabul edişi
6.6--- Keza (N.b. Hammad) Abdullah b.
Amr’dan tahric etti. O şöyle dedi: “İnsanlar başlarında bir imam
bulunmaksızın Hac ederler.” Mina’ya indiklerinde etrafları, köpeklerin
sarışı gibi, sarılıp, kabilelerin birbirine girmesi ile büyük savaşlar olur.
Öyle ki ayaklar kan gölü içinde kalır. İnsanlar endişeyle onların en
hayırlısına koşarlar. Ve ona geldiklerinde O’nu Kabe duvarına yapışmış ağlar
bir halde bulurlar. Peygamber (s.a.v.) buyurur ki: Ben O’nun göz yaşlarını
adeta görür gibiyim. O’na “Gel sana biat edelim.” Derler. O ise, “Yazık
size, ne kadar söz bozdunuz, ne kadar kan döktünüz.” Der ve sonra
istemediği halde biatlarını kabul eder. Eğer siz O’na yetişirseniz O’na biat
ediniz, çünkü O yerde de gökte de Mehdi’dir.
4– “İkdiddurer” İSİMLİ
KİTABINDAKİ ALAMETLER
(Sahih Hadis-i Şeriflerden özetlenmiş olarak)
• Doğudan gelen Moğol istilası
5.1--- Çok acıklı durumlar ve elim
manzaralar görülür. Fitneler arka arkaya devam eder. Doğudan bir İlç (acem
diyarındaki kafirlerden kuvvetli birisi) çıkar ve Beni Abbasın mülkünü yok
ederek geçtiği her şehri feth eder. Karşısında hiç bir bayrak barınamaz.
Geçtiği her beldeyi yakıp yıkar, istediği herşeyi elde eder. Allah ondan ve
O’na tabi olanlardan merhamati kaldırmıştır. Kendisine isyan edeni zulme
uğratır. Bunlar ağlayana merhamet etmez, şikayetçi olanlara da cevap vermez.
Ana, baba, kız, erkek herkesi öldürür ve Acem ve Irak beldelerini feth ederek
ümmete acıklı azab tattırırlar. Bunların arasında fitne, şiddet, helak ve
kaçmalar olur. Ne zaman bitti denilir, genede devam eder gider. Bu olaylar o
denli şiddetleniri ki içine girmedikleri bir ev ve zararı dokunmakdık bir
müslüman kalmaz. Çok keskin kılıçların ve şiddetli ihtilaflarla umumi belaların
gelmesi, bu olayların özelliklerindendir. (O zaman) Çürümüş kemiklere ve gıbta
edilir.
• Altmış yalancının çıkışı
5.3--- Her birisi kendinin Tek Mabud
olan Allah’dan, Resul olarak gönderildiğini iddia eden altmış yalancının çıkması.
• Doğuda, Semada üç gece görünen bir ateşin çıkışı
5.2--- Doğuda, semada üç gece görünen
büyük bir ateşin çıkması.
5.7--- Mutad şafak kızıllığı gibi
olmayan bir kırmızılığın semada görülüp ufukta yayılması.
• Ramazanın 15'inci gecesinde duyulacak bir seda
5.14--- Ramazanın yarı gecesinde (15'inci gecede) uykuda olanı uyandıran ve uyanıkları da korkutan bir seda.
5.11--- Semadan, arz ehline, şamil olan
bir ses ki, herkes bunu kendi lisanı ile işitir.
• Ramazanın ortasında güneşin, sonunda ise ayın tutulması
5.20--- Halka ibret olsun diye, Güneş’in
oruç ayının ortasında ayın ise sonunda tutulması, Allah Teala Adem (s.a.v.)'i
yeryüzüne indireliberi bu iki alamet vukua gelmemiştir.
• Şevvalde savaş nidaları, Zilhiccede çarpışmalar ve
hacıların talana uğrayarak öldürülmesi Cemaziyül ahir ve Recep’de hayret verici
olaylar görülmesi.
5.15--- Şevval’de savaş naraları, Zilhiccede harb ve kıtal olur, yine
Zilhicce’de Hacı talana uğrar, hatta caddelerde kandan geçilmez ve haramlar
çiğnenir. Beytül Muazzamın yanında büyük günahlar işlenir. Yine Cemadül sani ve Recep aylarında da pek çok
hayret verici şeyler görülür. Hercümerç çoğalarak devam eder. Üçten biri
öldürülür üçten biri de ölür. Baştaki sorumluların hepsi de zalim olur. Kişi
mümin akşamlar, kafir olarak sabahlar.
• Süfyani’nin kuru bir vadiden çıkışı
5.22--- “Ciğerleri yiyenlerin oğlu” olan
Süfyani kuru bir vadiden çıkar. Kelp kabilesinden abus çehreli, sert kalpli
adamlardan bir ordu düzenler ve bunlar her tarafa zulmederler. O; medrese ve
mescidleri yıkar, rüku ve secdeye giden herkesi cezalandırır. Zulüm, fesad ve fısk çıkarır. Alim ve
zahidleri katleder, pek çok şehri de işgal eder. Kan akıtmayı helal kılarak,
Ali Muhammed’e düşman kesilir. Temiz insanlara ihaneti tecviz eder.
• Büyük şehirlerin yıkılışı
5.18--- Büyük şehirler, dün sanki yokmuş
gibi helak olur. Süfyani ile ordusu kalabalık beş kabileyi istila eder.
• Kafirlerin Arab yarımadasına inişi, halifenin
öldürülmesi
5.16--- Kafirler Arab yarımadasına inerler, ordular düzenlenir, halife öldürülür,
dertlerde büyür. Şam surları üzerine bir münadi “Yaklaşan şer’den dolayı vay arabların haline” der.
• Şam’da Haresta köyünün batması
5.4--- Şam karyelerinden Haresta denilen
bir köyün batması.
5.9--- Pek çok insanı yok eden bir batma
olması.
• Süfyani ordusunun Medine ile Mekke arasında Beyda
denilen yerde yere batışı
5.23--- Süfyani’nin ordusunun ve onunla bulunanların Beyda’da batması.
• Rükun ile Makam arasında bir Haşimi’ninöldürülmesi
5.19--- Rükun ile Makam arasında bir
Haşimi öldürülür
• Fitnelerin en sonuncusunun günahsız Hacıların
öldürülmesi olduğu
5.24--- Bu fitnelerin en sonuncusu “Günahsız
insanların” öldürülmesidir ki, artık o zaman kendisinden herkesin razı
olacağı bir gidişatta olan Hz. Mehdi çıkar.
• İkdiddurer’de zikredilen diğer alametler
5.5--- Doğu’dan ay’ı ışıklandıran bir
yıldızın doğması, sonra bu yıldız eğrilir, öyleki iki ucu birbirine yakın olur
veya hemen hemen birleşir.
5.8--- Selam şehrinin kerh tarafından
bir köprünün yapılması ve siyah bir dumanın yükselmesi
5.6--- Kufe mescidinin, Abdullah İbn
Mes’ud’un evi tarafındaki duvarının yıkılması.
5.10--- Fırat nehrinin durdurulması, ve
onun suyunun Kufe’ye girip şehri harap etmesi.
5.21--- Kufe ve Hire arasında da pekçok
fitneler, korkulu durumlar ve cinayetler görülmesi.
5.12--- Bid’at ehli bir kavmin suretinin
değişmesi.
5.13--- Kölelerin, efendilerinin
itaatından çıkması.
5.17--- Kinde soyundan topal bir adamın,
batı tarafından çıkıp zafer bayrakları ile Mısır’ın üzerine galip gelmesi.
IV. BÖLÜM
SÜFYANİ FİTNESİ
Hz. Mehdi’nin zuhuruna çok yakın
(bitişik), fitnelerden bir diğeri de, Süfyani denilen bir kimsenin Şam’da
emirliği ve bir ordunun Beyda’da (Medine ile Mekke arasında bir yer) yere
batması ve kendisinin işin sonunda Mehdi tarafından ölürülmesidir. Bu alametler
tevatür (kesinlikle) hududuna yakındır.
1- SÜFYANİ’NİN ŞAM’DA ÇIKIŞI
• Süfyani’nin Şam’ın ortasından çıkacağı
4.48--- Hakim, Ebu Hureyre’den tahric
etti, Dedi ki Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Şam’ın ortasından, adına
Süfyani denilen ve kendisine tabi olanların çoğunun Kelb Kabilesinden olacağı
birisi çıkar. O insanları öldürür, hatta kadınların karınlarını deşip
çocuklarını katleder. Sonra onunla savaşmak için bir ordu toplanır ve onu
öldürür.
• Süfyani’nin vasıfları
4.36--- Emiril Mü’minin Hz. Ali b.
Ebi Talib (r.a.)’dan, Buyurdu ki: Süfyani, Halibi b. Yezib b. Ebusüfyan’ın
evladındandır. Kafası oldukça büyüktür. Yüzünde kaşıntılı bir hastalıktan
(çiçek bozuğu) eser vardır. Gözünde de beyaz bir nokta bulunur. Şam şehrinden
çıkacaktır. Ona tabi olanların çoğu Kelb’dendir. Kadınların karınlarını deşip
çocuklarını öldürür, kendisine karşı toplanan Kays kabilesini de iyice yok
eder. (İşte o zaman) Ehlibeytim’den Harem de bir Recul çıkar. Onun haberi
Süfyani’ye ulaşınca, Süyfani ona karşı ordusundan bir ordu gönderir. Ancak
Mehdi, bu orduyu hezimete uğratır ve bunun üzerine Süfyani yanındakilerden bir
orduyu, O’na karşı tekrar gönderir. Ancak bu ordu arzdan Beyda’ya vardıklarında
yere batırılır ve kendilerinden haber getirecekler dışında kimse sağ kalmaz.
Bu hadisi, İbni Abdullah Hakim,
Müstedrek’de tahric etmiş ve Buhari ve Müslim’in hadislerin doğruluğu ile
ilgili şartları dahilinde bu hadisin sahih olduğu belirtmiştir. Fakat Buhari ve
Müslim bu hadisi almamıştır.
• Süfyani’nin rüyası
4.41--- Naim b. Hammad Fiten’de
nakletti. Ebu Meryeme’den, o da kendi şeyhlerinden rivayet etti ki: Süfyaniye
rüyasında “Kalk ve ortaya çık” denilir. Kalkar ancak kimseyi bulamaz,
ikinci bir rüya ile ayni şeyi görür, yine kimseyi bulmaz, üçüncü bir rüyada ise
“kalk çık ve kapının önüne bak” denilir. Kalkıp kapıyı açtığında
ellerinde bayraklarla yedi ila dokuz kişiyi görür, bunlar Süfyani’ye “Biz
senin ashabınız” derler. Süfyani onlarla beraber çıkar ve vadinin muhtelif
yerlerinden bir çok insanda kendisine tabi olur. Allah kendisine karşı Şam
sahibini çıkarır, ona karşı gelir savaşır, sancağına baktığı zaman, Süfyani onu
hezimete uğratır.
• Süfyani’nin çıkışının, Hz. Mehdi’nin zuhur
alametlerinden olduğu
4.53--- Naim b. Hammad, Kaab’dan
tahric etti, O şöyle dedi: Beni Abbas’ın değirmeni döndüğü zaman, bayrak
sahipleri atlarını Şam’da zeytin ağaçlarına bağladığı zaman ve bu ordu ile
Allah’ın, “Esheb ve ailesinin” yok ettiği zaman, onlardan kaçacak ve saklanacak
kimsenin kalmadığı zaman, Caferiler ve Abbasiler düştüğünde, “Ciğer yiyen
oğullarının” (Süfyaninin) Şam minberine oturduğunda Berberi kavmi de Şam’a
geldiği zaman, işte bu Mehdi’nin çıkış alametidir.
4.13--- Ebu Kubeyl’den rivayet
edildi. Buyurdu ki: Beni Haşimi’den bir adam Melik olur ve Beni Ümeyye’yi
öldürür. Onlardan azıcık bir şey kalır, onlardan başkasını öldürmez. Sonra Beni
Ümeyye’den birisi çıkar ve bir kişiye karşılık iki kişiyi öldürerek,
kadınlardan başkasını sağ bırakmaz. Sonra ise Mehdi gelir. (Bu hadisi, İmam
Ebul Hasen ve Ahmed b. Cafer el-Münadi Melahim isimli kitapta tahric etmiştir.)
• Süfyani’nin çıkış alametleri
4.51--- Naim, Ammar b. Yasir’den
tahric etti, O şöyle dedi: (Mehdi’nin alameti) Türk size hücum ettiği
zaman, malı toplayan halifeniz öldüğü zaman, o halifeden sonra iki yıl içinde
de azledilecek olan zayıf bir adam başa
geçtiği zaman, Şam’ın batısında batma olduğu zaman, Şam’dan üç kişi çıktığı
zaman, Batı insanları da Mısır’a çıktığı zaman, bunlar Süyfani’nin alametleri
olacaktır.
• Süfyani’nin çıkış şekli
4.40--- Naim b. Hammad, Halid b. Said’den
tahric etti. Dedi ki: Süfyani elinde, vurduğu kimseyi öldürecek, üç kılıçla
çıkar.
4.60--- Keza (Naim b. Hammad), Ebu
Hureyre’den tahric etti. O dedi ki: Süfyani’de Mehdi’de iki yarış atı gibi
çıkarlar ve arkalarından gelenlere karşı galip gelirler.
2- SÜFYANİ’NİN DOĞUDAKİ SAVAŞLARI
• Süfyani’nin Fırat’ı ancak kafir olarak geçeceği
4.42--- Kab-ül Ahbar (r.a.)’dan,
buyurdu ki: Süfyani, Fırat’ı ancak kafir olduğu halde geçer.
(Bu hadisi, İmam Ebu Amr Ed-Dani
Süneninde, Keza İmam Hüseyin b. Muhammed b. Abdullah el Kısai’de Kısas-ı
Enbiya’sında nakletmektedir.)
• Süfyani’nin Kufe’ye gireceği
4.49--- Naim b. Hammad, Ebi Ertad’dan
rivayet etti ki: Süfyani Kufe’ye girer ve üç günlük bir işgalden sonra
altmış bin kişiyi öldürür. Burada on sekiz gece kalır. Kufe’nin mallarının
hepsini paylaştırır. Ancak Süfyani’nin Kufe’ye girişi Türkler ve Rumlarla
“karkısa”da çarpışmasından sonradır. Sonra onların aralarına
fitneler sokar ve onlardan bir grup Horasan’a döner. Süfyani öldürür, kaleleri
yıkar, Kufe’ye girer. Sonra Horasan ehlini arar. Horasan’dan Mehdi’ye itaat
edecek bir grup zuhur eder. Sonra Süfyani Medine’ye bir ordu gönderir,
Peygamber (s.a.v.)’in soyundan bazı insanları Kufe’ye getirir. Sonra, Mehdi ve
Mansur çıkıp kaçar ve Süfyani’de onları araştırır. Mehdi ve Mansur Mekke’ye
vardığında Süfyani’nin ordusu da Beyda’da batmış olur. Sonra Mehdi Medine’ye
gelerek Beni Haşim’den hapiste olanları kurtarır. Ve bu arada siyah bayraklılar
çıkarak bir su kenarına varırlar ve bunu duyan Süfyani ile yakınları kaçarlar.
Mehdi, bilahare Kufe’ye inerek buradaki Haşimileri kurtarır. Sonra Kufe
havalisinden kendilerine “Usub” adı verilen bir cemaat çıkar ki
silahlarını fark etmiş olan bir kısım Basralılar da bulunur. Böylece onlar Kufe
halkından esir bulunanları Süfyanilerin elinden kurtarırlar ve ardından siyah
bayraklı ordu biat için Mehdi’ye gelir.
• Süfyani’nin Kufe ve Bağdat’tan sonra ordularını etrafa
göndermesi
4.54--- Ebu Cafer rivayet etti. Dedi
ki: Süfyani, Kufe ve Bağdat’a girdikten sonra ordularını etrafa gönderir,
Horasan toprağındaki Maveraün nehir’den başında Emevi soyundan birisinin
bulunduğu bir fırka Süfyani’nin ordusuna katılır. Onlar için Tunus’ta bir vak’a
da Şırnakta görüldükten sonra, sağ avucunda bir ben bulunan Haşimi bir gencin
komuta ettiği, siyah bayraklı bir ordu çıkar. Ve Allah bu ordunun işlerini ve
yolunu kolaylaştırır. Sonra Horasan sınırında onların lehine bir vak’a olur. Bu
Haşimi karayolu ile ilerler ve Şuayb b. Salih Temimi’nin komutasındaki bir
başka ordu ile birleşerek, Estahir kapısındaki savaştan sonra Mehdi ile
buluşurlar. Bu savaşlar atların ayaklarını kanlar içinde bırakacak şiddette
olur. Yine Allah Teala, başında Beni Adiy’den bir adamın bulunduğu ve
Sicistan’dan gelen bir orduya da yardım edecektir. Rey vak’asından sonra Medayinde
de büyük bir vak’a olur. Kerkük’de de kurtulabilenin onu anlatacağı bir
vak’a görülür ve sonra büyük bir katliam meydana gelir. Nuseybin arzında
da bir vak’a olacak ve Ahvaz’da kendilerine “Usub” denilen hepsi de Kufe
ve Basra’lı bir topluluk çıkıp Kufe’li esirleri kurtaracaklardır.
• Süfyani’nin doğu halkı ile savaşları
4.55--- Keza (Naim b. Hammad) Demure
bin Habib ve onun hocalarından tahric etti, Dediler ki: Süyfani ordusunu,
Horasan ve Fars toprağından doğu’nun bütün insanlarına karşı gönderir. Doğu
halkı ile defalarca savaşır. Bu savaşlar devam ederken, doğu’nun en uç
noktasında Beni Haşim’den birisine biat edilir. Beni Haşim’den olan bu genç,
Horasan ehli ile beraber çıkar ve başlarına Şuayb b. Salih Temimi olur. Bu genç
sarışın olup hafif sakallıdır. Beş bin kişilik ordusu vardır. Bu ikisi
birleşirler ve Şuayb b. Salih Temimi komutan olur. Bunların karşısına dağlar
çıksa ezilir. Süfyani’nin ordusu ile savaşırlar, ancak Süfyani galip gelir.
Haşimi genç kaçar. Şuayb b. Salih’de saklanarak Kudüs’e gelir ve Hz. Mehdi
Şam’a ulaştığında onun için Kudüs’de bir ev hazırlar.
(Velid diyor ki: “Bu haşimi Mehdi’nin
amcasıdır. Bazıları ise onun Mehdi’nin amcaoğlu olduğunu söylemişlerdir ve
ölmeyerek hezimetten sonra Mekke’ye kaçtığını ve Mehdi zuhur ettiği zaman, onun
da çıkacağını belirtmişlerdir.)
3– SÜFYANİ ORDUSUNUN MEDİNEDE BENİ HAŞİMDEN İNSANLARI
ÖLDÜRMESİ
• Süfyani ordusunun Medine’de Haşimileri öldürmesi
4.59--- Keza (Naim b. Hammad) Ebu
Kubeyl’den tahric etti, Dedi ki: Süfyani, bir ordu göndererek, Medine’de
Beni Haşim’den kim varsa öldürülmesini ister. Beni Haşim’den ele geçirilenler
öldürülür ve geride kalanlar dağlara kaçarak Mehdi, Mekke’de çıkana kadar
saklanırlar. Mehdi zuhur ettiği zaman Medine’den kaçan bu insanlar Mekke’de
O’nun etrafında toplanırlar.
4.57--- Keza (N.b. Hammad) Hz.
Ali’den tahric etti, Dedi ki: Medine’ye gönderilen bir ordu, Beni Haşim’den
kadın ve erkekleri öldürür. Hz. Muhammed (s.a.v.) ehlinden bir kısmını da esir
alır. O zaman Mehdi ve Mebis Medine’den Mekke’ye kaçarlar. Süfyani ise onları
yakalamak için bir ordu gönderir. Ancak onlar Mescid-ül Harama varmış olurlar.
• Süfyani’nin Medinelilerle Savaşı
4.58--- Keza (N.b. Hammad) Yusuf b.
Zikarabat’dan tahric etti, Dedi ki: Şam’da bir halife olur Medine’lilerle
savaşır. Medine ehli, kendilerine karşı bir ordunun gelmekte olduğu haberini
alınca içlerinden yedi kişi Mekke’ye giderler ve saklanırlar. Medine reisi,
Mekke reisine bu yedi kişinin kendisine ulaştığında öldürülmesini ister. Bu
durum Mekke Reisinin ağırına gider ve bir gece kendisine sığınan bu yedi
kişiye, önce “serbestsiniz, emniyetle gidiniz” der, onlar çıkarlar,
ancak sonra ikisini geri çağırarak birini öldürür. Diğeri kaçarak arkadaşlarına
yetişir ve hep beraber Taif’e giderek dağlarda barınırlar. İnsanlar onlarla
irtibat kurar. Mekkelilerle savaşırlar fakat esir düşerek Mekke’ye geri
getirirler. Bu yedi kişinin başkanı öldürülür ve geride kalanlar Beyda’da
ordunun batma olayına kadar Mekke’de kalırlar.
4– SÜFYANİ ORDUSUNUN BEYDA’DA YERE BATIŞI
• Süfyani ordusunun Beyda’da batışı
4.35--- Hakim, Ebu Hureyre’den tahric
etti, Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Şam’ın alt tarafından, kendisine Süfyani
denen bir adam çıkar ve ona tabi olanların çoğu Kelb’den olur. Süfyani
insanları öldürür ve hatta kadınların karınlarını deşerek çocukları katleder.
Onlara karşı Kays toplanır ve onları da öldürür. Hatta zulmü o hale gelir ki
kurtlar bile onu lanetlerler. Sonra Ehlibeytim’den olan Mehdi Harra’da çıkar ve
bu haber Süfyani’ye ulaşır ve O Mehdi üzerine bir ordu gönderir. Ancak Mehdi
Süfyani’nin ordusunu hezimete uğratır. Süfyani bunun üzerine yanındaki bütün
askerlerini toplayarak O’nun üzerine tekrar bir ordu gönderir, fakat bu ordu Beyda’ya
varınca yere batırılır. Onlardan ancak haberci kurtulur.
• Süfyani ordusunun bir şahsı aramak için Medine’ye
gelişi
4.44--- Bezzar, Hz. Enes (r.a.)’dan
tahric etti, dedi ki: Bir gün Peygamber (s.a.v.) Ümmü Seleme’nin evinde uyurken
birden uyanarak “Biz Allah içiniz ve Allah’a döneceğiz.” Dedi. Ümmü
Seleme “Niçin böyle dediniz Ya Resullullah” dediğinde, Peygamber
(s.a.v.) buyurdu: Medine’li bir şahsı aramak için Irak tarafından gelen bir
ordu sebebi ile ki, Allah Teala o ordudan o şahsı korur ve onlar Zülhuleyf’den
Beyda’ya geldiklerinde yere batırılırlar. Onların önde olanları, arkadakilere
yetişemedikleri gibi, arkadakiler öndekilere kıyamet gününe kadar yetişemezler.
• Süfyani ordusundan 600 yabancı kimsenin olacağı
4.69--- Naim b. Hammad, İbni
Abbas’dan tahric etti, O dedi ki: Medine reisi, Mekke’deki Haşimilere bir
ordu gönderir, ancak Haşimiler bu orduyu hezimete uğratır. Bunun üzerine Şam’ın
o günkü sahibi olan Süfyani, içinde altı yüz yabancı olan yeni bir orduyu
tekrar Haşimi’lerin üzerine gönderir. Aydınlık bir gecede bu ordu çöle
giderken, bir çoban farkederek “Vay
Mekke’nin başına gelene” şeklinde söylenirken, ordunun birden
gözünün önünden kaybolduğunu görünce “SübhanAllah kısa zamanda nasıl da yok
oldular” diyerek onların battığı yere gelip ve yarısı yerde, yarıs yerin
dışında kalmış bir yorganı yakalıyarak, çıkarmaya çalışır. Lakin çıkaramaz ve o
zaman ordunun toprağa battığını anlar. Mekke reisine bunu müjdelemek için gider
ve bunu duyan Mekke reisi “Elhamdülillah, bize kendisinden haber verilen
alamet işte buydu” der.
• Batan ordudan sadece iki kişinin kurtulacağı
4.70--- Keza (N.b. Hammad) Ebu
Kubeyl’den tahric etti, O dedi ki: Batan ordudan biri müjdeleyici, diğeri
ise korkutucu iki kişi sağ kalır. Müjdeleyici Mehdi’ye korkutucu ise Süfyani’ye
haber verir. Bunların ikisi de Kelp’dendir.
• Beyda’da ordunun batışının Hz. Mehdi’ninçıkış alameti
olduğu
4.50--- Naim, Amr b. Asi’den tahric
etti. O şöyle dedi: Beyda da ordunun
yere batırılışı Mehdi’nin çıkış alametidir.
• Kabe’ye karşı gelen ordunun Beyda’da yere batacağı
4.80--- Nesei, Ebu Hureyre’den tahric
etti. O dedi: Şu Beyt’e bir ordu gelir, ancak Beyda’da yere batar.
4.79--- İmam Ahmed, Muslim, Nesei,
İbni Mace Hz. Hafsa’dan tahric ettiler. O dedi: Şu Beyt’e karşı bir ordu
gönderilir, ancak Beyda’ya girdiğinde bu ordunun önce ortası batar ve
baştakiler sondakilere bağırırken, hepsi birden batar. Onlardan bir kaç haberci
dışında kimse sağ kalmaz.
4.81--- Nesei ve Hakim, Ebu
Hureyre’den tahric ettiler. O dedi ki: İnsanlar, Beyda’da bir ordu batana
kadar Beyt’in fethinden vazgeçmeyeceklerdir.
• Beyda’da yere batanların kıyamette niyetlerine göre
dirileceği
4.77--- Buhari ve İbni Mace, Hz.
Aişe’den tahric ettiler; o dedi ki: Kabe’ye saldırmak için gönderilen bir
ordu, Beyda’da yere batar. Kıyamet günü ise herkes niyetine göre dirilir.
4.75--- Ahmed b. Hanbel, Tirmizi,
İbni Mace ve Ebu Davud, Hz. Safiyyeden tahric ettiler, O dedi ki: İnsanlar
şu Beyt’in fethinden vazgeçmezler . Bir ordu savaş için gelir, çöle girdiğinde
baş ve sonundakileri batar, ortadakilerde kurtulmaz. Denildi ki: “İstemiyerek
o orduya katılıp batanların durumunu ne olur?“ Buyurdu. “Allah onları
niyetlerine göre diriltir.”
4.76--- Ahmet b. Hanbel ve Müslim, Ümmü
Seleme’den tahric ettiler: O dedi ki: Mehdi, Beyt’e iltica ettiğinde, üzerine
her taraftan ordular gönderilir. Ancak bunlar Beyda’da batarlar. Peygamber
(s.a.v.)’e “İstemiyerek gidenlerin durumunun ne olacağı” sorulduğunda,
buyurdu ki: “Kıyamet günü herkes niyetine göre dirilecektir.”
• Süfyani ordusunun Kabe’deki bir zatı (Mehdi’yi) aramaya
gelmesi
4.78--- Tarabani, Ümmü Seleme’den
tahric etti. O dedi ki: Ümmetimden bir grup, Mekke’deki bir adama karşı gönderilir. Ancak
Beyda’da yere batarlar. Onların battığı yer aynı, ancak niyetleri ayrıdır.
4.47--- Tarabani, Evsad’da Ümmü Habibe’den tahric etti, O dedi,
Resulullah (s.a.v.)’den işittim şöyle buyuruyordu: Doğu tarafından bir kısı
minsanlar, Beyt’teki bir şahsı aramak için yola çıkarlar. Beyda denilen yere
geldiklerinde yere batırılırlar.
Musannif diyor ki: Şeyh İbn
Hacer’İ Mekki (Heytemi) de El Kavlul
Muhtasar fi alametil Mehdiyyil Muntazar’da bu konuda şöyle nakletmektedir: Irak
tarafından bir ordu, Medine’li bir şahsı aramak için yola çıkar. Bu şahıs
Mehdi’dir. Ancak Cenab-I Hak onları engeller ve zulhuleyfe yakınında Beyda’da
yere batırılırlar. Öyle ki altta kalan üsttekini, üste kalan alttakini kıyamete
kadar göremez. Bu ordunun Irak tarafından geleceği rivayeti ile doğudan
geleceği rivayeti arasında bir zıtlık olmadığı gibi, pek çok nakilden açık
olarak anlaşılacağı gibi Onlar Şam ehlinden olacaktır.
• Süfyani’nin helaki
4.68--- İbni Asakir, Halid b.
Miğdan’dan tahric etti. O dedi ki: Süfyani’nin helaki bir cemaati iki defa
hüsrana uğrattıktan sonra olur. Mehdi’de Gota bölgesinde Haresta adı verilen
bir köy batmadan çıkmaz.
4.67--- Naim, Hakim b. Nafi’den
tahric etti. Dedi ki: Süfyani Türklerle savaştıktan sonra, onun yok
edilmesi görevi, Mehdi’nin elinde olur. Mehdi ilk kurduğu orduyu da Türk
(tarafından düşmanlara)’e gönderir.
V. BÖLÜM
HZ. MEHDİ’NİN ZUHURU
1- ZUHURUNDAN ÖNCEKİ VE ZUHURU SIRASINDAKİ NİDALAR
• Hacılar Mina ve Arafatta iken duyulacak nidalar
1.30--- Keza (N.b. Hammad) Hakem b.
Nafi’den tahric etti. Buyurdu ki: Kabileler arasındaki savaşlardan sonra,
insanlar Mina ve Arafat’da iken münadi, “Emiriniz falandır” diye
seslenir ve arkasından ikinci bir ses
gelir. “Agah olun, bu münadi kesinlikle doğru söyledi” der. Bunun
üzerine insanlar salihlarını sıyırırlar şiddetle çarpışırlar. İşte o zaman
semadan kendini belli eden bir el görünür ve savaş ise şiddetlenir. Hak
yardımcılarının sayıları Bedir Savaşcıları sayısınca kalana kadar bu şiddet
devam eder ve onlarda sahiblerine (Mehdi’ye) biat etmek için giderler.
• Mekke’de günahsız insanlar öldürüldüğünde duyulacak
nida
1.11--- Keza (N.b. Hammad) Ammar b.
Yasir’den tahric etti, Buyurdu ki: Mekkede hiç yoktan günahsız insanlar
öldürüldüğünde, semadan “Emiriniz falandır, işte bu Mehdi’dir, ki yeryüzünü
adalet ve bollukla dolduracaktır” şeklinde bir nida duyulur.
İkduddurer isimli kitabda da “Bu nida
yeryüzünü kaplar ve her dilin ehli onu kendi lisanında işitir” denilmektedir.
• Muharrem’de zuhuru esnasında duyulacak nidalar
1.10--- Keza (N.b. Hammad) Şehr b.
Havşeb’den tahric etti, Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Muharrem ayında bir
münadi semadan “Agah olun Allah’ın seçtiği kişi falandır, onu dinleyin ve
itaat edin” diyecektir ve bu çok şiddetli savaşların ve fitnelerin
bulunduğu bir senede olacaktır.
1.2--- Ebu Naim, İbni Ömer’den tahric
etti. (aldı) O dedi ki, Resullulah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Hz. Mehdi başı
üzerinde bir bulut olduğu halde çıkacak, o bulutta bir münadi, “Bu Allah
halifesi Mehdi’dir O’na zabi olun” diye nida edecektir.
1.3--- Ebu Naim ve Hatib,
Telhis'ül-Müteşabihe isimli eserinde, İbni Ömer’den tahric ettiler. Resullulah
(s.a.v.) şöyle buyurdu: Mehdi (a.s.) başı üzerinde “Bu Mehdidir ona uyunuz” diye
nida eden bir melek olduğu halde çıkacaktır.
1.4--- İbni Ebu Şeybe, Asım bin Ömer
Beceli’den tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Bir adam semadan
ismiyle mutlaka çağrılacak ve delil onu inkar etmeyecek, zelil ona mani
olmayacaktır.
2- ZUHUR ŞEKLİ
• Yedi Alim’in Hz. Mehdi’yi arayıp bulması ve biat almaya
zorlaması
6.5--- Naim b. Hammad, İbni
Mes’ud’dan tahric etti, O şöyle dedi: Ticaret ve yolların kesildiği ve
fitnelerin çoğaldığı zaman, muhtelif beldelerden yedi alim her birinin
beraberinde üçyüz on küsur kişi olduğu halde, birbirlerinden habersiz bir şekil
Mekke’de bir araya gelirler. Biri diğerini “Burada ne arıyorsun?” diye
sorar. Ona şöyle derler: “Biz O şahsı aramak için geldik ki, fitneler O’nun
eliyle sönebilir. Konstantiniyye O’nunla feth edilir. Biz O’nu ismi ile ve
anasının, babasının ismiyle ve ordusu ile tanırız, Mekke’de olduğunu da biliyoruz”. Bu yedi
alim bu konuda birleşirler O’nu ararlar ve Mekke’de bulurlar. Ve kendisine “Sen
falan oğlu falansın” derler. O ise “Ben sadece Ensar’dan birisiyim” der.
Onların elinden kurtulur. O’nu tanıyan ve bilenlere anlatırlar, bunun üzerine “aradığınız
sahibiniz O’dur ve Medine’ye gitmiştir” denilir. Bu defa O’nu ararlar,
halbuki O tekrar Mekke’ye dönmüştür. O’nu tekrar Mekke’de bulanarak yine, “Sen
falan oğlu falansın, annen de filan kızı filanedir, sende şu şu alametler
vardır, birinci defa bizden kurtuldun uzat elini sana biat edelim” derler.
Bunun üzerine O “Ben aradığınız değilim” der ve tekrar Medine’ye gider.
Medine’de yine aranınca tekrar Mekke’ye döner. Mekke’de kendisini Rükun’da bularak
şöyle derler: “Eğer biatlarımızı kabul etmezsen, bizi aramakta olan ve
başında Haddam’dan birisinin bulunduğu Süfyani ordusuna karşı korumazsan,
günahlarımız Senin üzerine ve kanlarımız da boynuna olsun.” Derler. Bunun
üzerine Mehdi, Rükun ile Makam arasında oturur ve elini uzatarak biatları kabul
eder.
Allah’da O’nun muhabbetini insanların
sinelerine yerleştirir. O daha sonra gündüz aslan, gece ise abid olan bir
kavimle beraber olur.
• Hz. Mehdi’nin önce biat almayı istememesi
6.12--- Dani, Katade’den tahric etti,
O dedi ki: Fitne içindeki insanlar kan akıtıldığı bir zamanda evinde
oturmakta olan Mehdi’ye gelir ve “Bizim için kalk artık” der. O ise
kabul etmez, ancak ölümle tehdit edildikten sonra onlar için kalkar. Ondan
sonra artık kan dökülmez.
6.2--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den
tahric etti, O dedi ki: Hz. Fatıma’nın soyundan gelen Mehdi, Mekke’de
meydana çıkarılır ve istemediği halde kendisine biat edilir.
6.10--- Keza (N.b. Hammad) Katade’den
tahric etti. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Mehdi, Medine’den Mekke’ye gelir
ve kendisi istemediği halde, insanlar O’nu kendi aralarından çıkarıp, Rükun ile
Makam arasında O’na biat ederler.
• Allah Teala Hz. Mehdi’yi bir gecede olgunlaştırır
1.41--- Keza (Naim) Ebu Said-il
Hudri’den tahric etti, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Allah Mehdi’yi bir gecede
ıslah eder (olgunlaştırır).
• Hz. Mehdi Muharremin 10'uncu gecesi yatsı vaktinde
zuhur eder
6.14--- Ebu Cafer (r.a.)’dan rivayet
edildi. Şöyle dedi: Mehdi, aşure günü zuhur eder. O gün Hüseyin b. Ali
(r.a.) şehid edilmiştir, ve O Muharrem ayının onuncu Cumartesi günü
olmuştur. O Rukün ile Makam arasında kaim olur. Cebaril (a.s.) O’nun
sağında, Mikail (a.s.) ise solunda olur. Arzın muhtelif yerlerinden gelen
taraftarları toplanılar ve O’na biat ederler. Böylece, yeryüzü, daha önce zulüm
ve cevirle dolduğu gibi, şimdi de adaletle dolar.
• Hz. Mehdi’ye Rukun ile Makam arasında biat edilir
6.9--- Keza (Naim b. Hammad) Ebu
Hureyre’den tahric etti, O şöyle dedi: Rükun ile Makam arasında Mehdi ye
biat edilir ve (zamanında) ne uykuda olan uyandırılır, ne de herhangi bir kan
akıtılır.
• Hz. Mehdi’ye ilk önce Bedir ehli kadar kişi biat eder
4.45--- Tabarani Evsad’da ve Hakim
Ümmü Seleme’den tahric ettiler, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Mehdi’ye Bedir
ehli sayısınca kişi, Rukun ve Makam arasında, biat eder. Irak halkının ileri
gelenleri ve Şam ebdalları O’na gelirler. O zaman Şam’dan bir ordu O’na karşı
savaşmak için gelir, ancak Beyda’ya girdiğinde yere batırılır. (Beyda, Medine
ile Mekke arasında bir mevkidir.)
• Hz. Mehdi’nin biattan sonra iki rekat namaz kılıp
minbere çıkması
6.7--- Keza (Naim b. Hammad) İbni
Abbas’dan tahric etti. O şöyle dedi: İnsanların ümitsiz olduğu ve “Hiç
Mehdi falan yokmuş” dediği bir sırada Allah Mehdi’yi gönderir. O’nun
yardımcıları Şam ehlinden sayıları Bedir ashabının sayıları kadar üçyüz onbeş
kişidir. Bunlar Şam’dan O’na gelirler ve O’nu Mekke’de Safa’daki bir evden
çıkararak, kendisi istemediği halde, O’na biat ederler. O da onlarla birlikte
Makam’ın yanında iki rekat namaz kıldıktan sonra minbere çıkar.
6.11--- Keza (Naim b. Hammad) Hz.
Ali’den tahric etti. O şöyle dedi: Başına Şuayb b. Salih Temimi’nin
bulunduğu siyah bayraklı ordu, Süfyani’nin memleketinde, çıktığı zaman insanlar
Mehdi’yi arar ve O, Resullulah (s.a.v.)’in bayrağı ile, insanların başlarına
bela üzerine bela yağdığı ve O’nun çıkışından ümit kesildiği bir sırada
Mekke’de zuhur eder. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey
insanlar, Ümmeti Muhammed ve bilhassa O’nun Ehli Beyti çok belalar gördü, ve
bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık. ”
• Hz. Mehdi’nin biattan sonraki hitabesi
6.3--- Keza (N.b. Hammad) Cafer’den
tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi
yatsı vaktinde Resullulah (s.a.v.)’in bayrağı, gömleği kılıcı ve Nur ve beyan
gibi daha bir çok alametler yanında olduğu halde, Mekke’de zuhur eder. Yatsı
namazını kıldıktan sonra en yüksek sesi ile hitap eder: Yatsı namazını
kıldıktan sonra en yüksek sesi ile şöyle hitap eder: “Ey insanlar, Ben size Allah’ı hatırlatıyorum. Yarın mahşer gününde
Allah’ın huzurunda yerinizin ne olacağını haber veriyorum. Allah Teala size pek
çok deliller ve Peygamberler göndermiş, Kuran’ı indirmiş ve size şöyle
emretmiştir: Allah’a hiç bir şeyi ortak koşmayın Allah ve Resulüne itaati
koruyun. Kuran’ın ihya ettiğini diriltin, yasaklarını da yasaklayın ve siz
Mehdi’ye yardımcılar ve destek olun. Zira dünyanın fena bulması ve zevale
ermesi yaklaşmıştır. Ve bu kesindir. Ben sizi Allah’a ve Resulüne, O’nun
kitabıyla amel etmeye, batılı yok edip, sünneti ihya etmeye davet ediyorum.”
Bu hitabdan sonra, yanında, sonbahar bulutları gibi birbirinden habersiz
toplanan, Bedir ehli sayısınca, üçyüzonüç kadar, insanla birlikte zuhur eder.
Onun ashabı gece abid, gündüz ise aslanlar gibidir. Allah, Mehdi için Hicaz
toprağı feth ederek hapisteki Haşimi’lerin hepsini de kurtarır. Siyah bayraklar
ise Kufe’ye inip biat için Mehdi’ye adam gönderirler. Hz. Mehdi ordusunu her
tarafa gönderir. Zulmü ve zalimlerin hepsini yok eder. Beldeler onun emrine
girer. Allah Teala onun elindeki
Konstaniyyenen fethini müeyesser kılar.
VI. BÖLÜM
HZ. MEHDİ’NİN YARDIMCILARI
1- ÇEŞİTLİ YARDIMCILAR
• Hz. Mehdi’nin etrafında toplanacakların vasıfları
6.8--- Muhammed b. Hanefi (r.a.)’dan
rivayet edildi ki: Bir gün biz Hz. Ali’nin yanındayken birisi Hz. Mehdi’den
sual etti. Ali (r.a.) “Heyhat” dedi. Sonra eliyle bir dokuz yaptı ve
sonra da O ahir zamanda, kişiye “Allah’dan kork, Allah’dan kork”
denildiği zamana çıkar, dedi. (ve şöyle devam etti): Bulutların semada
toplandığı gibi, Allah O’nun etrafına bir kavim toplar. Onların kalblerini
uzlaştırır. Onlar içlerinden şehit düşene üzülmez, kendilerine katılana da
sevinmezler. Sayıları Bedir ashabı kadardır. Evvelkiler onları geçmediği gibi,
sonrakiler de onlara yetişemezler ve onların sayıları Talud ile nehri geçenler
kadardır.
7.6--- İbni Cerir, Tehzib-il Asar’da
şöyle tahric etti: Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları
gideren veliniz olan kimseye katılın. O Mekke’dedir. O Mehdi’dir ve ismi
Muhammed b. Abdullah’dır. Şam Ebdalları, ve doğunun ileri gelenleri O’na katılır
ki, onların kalbleri demir gibidir ve onlar gündüz aslan gece de abidlerdir.
• Küfe, Yemen ve Şam ebdalları ile Cebrail ve Mikail
(a.s.)’ın kendisinin yardımcılarından olacakları
1.17--- Naim b. Hammad, Kab’dan
tahric etti, buyurdu ki: Katade’nin söylediği gibi Mehdi, (zamanındaki)
insanların en hayırlısıdır. O’nun yardımcıları ve O’na biat edenler, Kufe,
Yemen ve Şam ebdallarından olacaktır. Cebrail onların önünde, Mikail de
arkalarında bulunur. O mahlukat arasında sevilir. Allah, kör fitneleri O’nun
vasıtasiyle söndürür. Her yer emin bir hale gelir. Yanında bir adam olmadan,
bir kadın beş kadın arkadaşıyla birlikte Allah’dan başka kimseye güvenmeden
rahatlıkla hacca gidebilecek, O’nun zamanında yer ve gök bereket yağdıracaktır.
• Küfe ehlinin Mes’ud insanlardan olduğu
7.7--- İbni Said ve Ebni Ebi Şeybe, İbni
Ömer’den tahric ettiler. O şöyle dedi: Ey Küfe ehli, siz Mehdi sebebiyle
insanların en mes’udusunuz.
• Başlarında Kinde kabilesinden topal bir adamın
bulunduğu bayraklılar
7.13--- Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan
tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin çıkış alametlerinden birisi de
Batı’dan başlarında Kinde kabilesinden topal bir daamanı bulunduğu bayrakların
çıkmasıdır.
• Afrika’dan gelecek esmer bir adamın da yardımcılarından
olacağı
7.9--- Keza (N.b. Hammad) Ebu
Kubeyl’den tahric etti. O şöyle dedi: Afrika’da bir emir on iki yıl hüküm
sürdükten sonra bir fitne görülür. Ve orasını adaletle dolduran esmer bir adam
başa geçer ve sonra Mehdi çıktığında O’na biat ederek O’nun lehinde savaşır.
• Şam’da görülecek küçük siyah bayraklı bir adam
7.8--- Naim b. Hammad, Kaab’dan
tahric etti. O şöyle dedi: Bir adam Şam’a bir adam da Mısır’a malik
olduklarında, Şamlı ile Mısırlı savaşıp, Şam Ehli, Mısır kabilelerini esir
ettiğinde ve yine Şam’dan küçük siyah bayraklı bir adam görüldüğünde işte O
Mehdi’nin itaatına girer.
• Talikan (Afganistan)’dan gelecek yardımcılar
7.14--- Ebu Ganem Kufi, Fiten’de Hz.
Ali b. Ebi Talib’den tahric etti. O şöyle dedi: Talikan’a yazık
oldu. Şüphesiz Allah Teala’nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır.
Orada Allah’ı hakkıyla bilen insanlar vardır. Onlar ahir zaman Mehdi’sinin
yardımcılarıdır.
• Ashab-ı Kehf’in Yardımcılarından Olması
7.15--- İbni Merdüye, Tefsirinde İbni
Abbas hadisini merfu olarak tahric etti. O şöyle dedi: Ashabı Kehf, Mehdi’nin
yardımcıları olacaktır.
1.42--- İmam Ebu İshak Salebi Kuran
tefsirinin Ehli Kehf Kıssasını anlatırken diyor ki: Mehdi çıktığı zaman,
Ehli Kehf’e gidib selam verince, Allah onları diriltecek ve Mehdi’nin yanında
yerlerini alacaklardır. Daha sonra yattıkları yere dönüp kıyamete kadar da
kalkmazlar.
• İmam Suyuti ve İbni Hacer’in görüşleri
İmam-ı Suyuti diyor ki: Ashabı Kehf’in
uykusunun bu zamana kadar tehirinin sebebi, Allah’ın onlara bir ihsanıdır.
Çünkü onlar Mehdi’ye yardımcı olacak ve böylece ümmeti Muhammede dahil olma
şerefi kazanacaklardır.
İbni Hacer-i Mekki’de şöyle dedi:
Mehdi’ye yardım edecek olanların doğu tarafından geleceği rivayeti ile, Irak
tarafından geleceği rivayet arasında bir zıtlık yoktur, zira pek çok nakilden
de açıkça anlaşıldığı gibi, onlar Şam ehlinden olacaktır.
2– DOĞUDAN GELECEK SİYAH BAYRAKLILAR
• Hz. Mehdi’ye yardım edecek Şark’tan bir cemaat çıkacağı
7.2--- İbni Mace ve Tabarani, Abdullah
b. Haris b. Cüz Zebidi’den tahric etti. O şöyle dedi, Resulullah (s.a.v.)
buyurdu: Şark’tan bir cemaat çıkar ve Mehdi’nin saltanatına yardım ederler.
• Hz. Hasan evladından birisinin doğu tarafından çıkacağı
2.14--- Tamman, Fevaid isimli
eserinde ve İbni Asakir, Abdullah b. Amr’dan tahric ettiler. Buyurdu ki: Hasan’ın
evladından birisi doğu tarafından çıkacak, eğer O’na dağlar bile karşı gelse,
onları ezecek, ve kendisine o dağlarda yollar edinecektir.
4.4--- Naim b. Hammad Hz. Ali b. Ebi
Talib’den tahric etti, Buyurdu: Mehdi’den önce O’nun ehli beytinden doğu’da
bir zat çıkar, hedefi Beytül Makdis (Kudüs) olarak, O onsekiz ay omuzunda kılıç
taşır, öldürür, yaralar, ancak oraya varamadan ölür.
• Maveraünnehir’den Haris ve Mansur isimli iki kimse
çıkacağı
7.1--- Ebu Davud Hz. Ali (r.a.)’dan
tahric etti. Dedi ki Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: Maveraünnehir’den
bir adam çıkar, adına “Haris” denir, o çok savaşçıdır. Onun önünde ise,
ismine “Mansur” denen birisi bulunur ve Kureyşliler Resullah (s.a.v.)’e
nasıl yardım etmişlerse, o da Ali Muhammed’e öyle yardım eder. Her mümine ona
yardım etmek vacip olur. Yahudda O’na icabet vacib olur dedi.
• Horasan’dan çıkacak siyah bayraklıların Kudüs’e
gireceği
7.3--- Ahmed ve Tirmizi ve Naim b.
Hammad Ebu Hureyre’den tahric ettiler, O şöyle dedi: Resulullah (s.a.v.)
buyurdu: Horasan’dan siyah bayraklılar çıkar ve İlya (Kudüs)’ya
bayraklarını dikene kadar, onları kimse durduramaz.
• Horasan’dan çıkacak siyah bayraklıların Kufe’ye
inecekleri
7.12--- Keza (Naim b. Hammad) Ebu
Cafer’den tahric etti. O şöyle dedi: Horasan’dan çıkan siyah bayraklılar
Küfe’ye iner, ve Mehdi Mekke’de ortaya çıktıktan sonra, O’na biat için elçi
gönderirler.
• Horasan’dan çıkacak siyah bayraklılara katılma emri
7.4--- Naim b. Hammad Hakim ve Ebu
Naim Sevban’dan tahric ettiler, o şöyle dedi. Resulullah (s.a.v.) buyurdu:
Horasan tarafından siyah bayraklılar çıktığını gördüğünüzde kar üzerinde
sürünerek de olsa onlara katılın, çünkü içlerinde Allah’ın halifesi
Mehdi vardır.
7.5--- Hasan b. Süfyan ve Ebu Naim,
Şevban’dan tahric ettiler. O şöyle dediler, Resulullah (s.a.v.) buyurdu:
Doğu’dan siyah bayraklılar çıkar, onların yürekleri demir gibidir. Kim
onları işitirse, kar üzerinde sürünerek de olsa, gitsin ve onlara biat etsin.
• Siyah bayraklı orduya destek olmak lüzumu
7.10--- Keza (Naim b. Hammad) Hasen’den
tahric etti. O dedi ki, Resullulah (s.a.v.) Ehli Beytinin karşılacağı bir
musibetten bahsederek şöyle buyurdu: Bu musibet Doğu’dan siyah bayraklı bir
ordu çıkana kadar devam eder. Kim bu orduya destek olursa, Allah ona yardım
eder, kim engellemeye kalkarsa da onu perişan eder. Sonunda onlar ismi benim
ismim olan birisine gelerek O’nu başa geçiririler, Allah da onları zafere
ulaştırır.
• Doğu’dan gelecek siyah bayraklıların Hz. Mehdi’nin
itaatına girecekleri
7.11--- Keza (Naim b. Hammad) Saib b.
Müseyyeb’den tahric etti. O şöyle dedi. Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Doğudan
Beni Abbas’a ait siyah bayraklar çıkar, onlar bir süre devam ettikten sonra,
yine doğudan bu kez küçük siyah bayraklar çıkar ve Ebu Süfyan’ın soyundan bir
adamla savaşarak Mehdi’nin itaatına girerler.
• İbni Kesir’in bu konuyla ilgili görüşü
Bu siyah bayraklılar Ebu Müslim-i
Horasani’nin kendisi Emevi devletini yıktığı siyah bayraklar değildir. Bu siyah
bayraklar Hz. Mehdi’ye öncülük edeceklerdir.
• Hz. Mehdi zuhur ettiğinde ona katılma ve biat emri
4.23--- İbni Mace ve Sahih diyerek
Hakim ve Ebu Naim, Sevban’dan tahric ettiler. Resullulah (s.a.v.) buyurdu:
Sizin hazinenizin yanında, hepsinde bir halifenin oğulları olan üç kişi
öldürülür ve bu hazine hiçbirisine nasip olmaz. Sonra Doğu tarafından siyah
bayraklar çıkarak hiçbir kavmin yapmadığı bir şekilde savaş yapar ve ardından Allah’ın
halifesi Mehdi gelir. Siz O’nun ismini işittiğinizde kar üzerinde sürünerek de
olsa O’na gelin ve O’na biat ediniz. Çünkü O Allah’ın halifesi Mehdi’dir.
3– SİYAH BAYRAKLILAR VE HZ. MEHDİ’NİN BAYRAKTARI
• Siyah bayraklıların öncü kumandanının, Şuayb b. Salih
Temimi olacağı
7.20--- Naim b. Hammad, Ebu Cafer’den
tahric etti, o şöyle dedi: Beni Haşim’den sağ avucunda ben bulunan bir
genç, siyah bayraklarla Horasan’dan çıkar, onun önünde Şuyab b. Salih bulunur
ve Süfyani ordusu ile savaşır onları hezimete uğratır.
7.22--- Keza (N.b. Hammad) Hz.
Ali’den tahric etti, O şöyle dedi: Sol avucunda ben bulunan Haşimi bir
gencin içinde bulunduğu, siyah bayraklı bir ordu çıkar, Onların önünde Şuayb b.
Salih Temimi adındaki şahıs bulunur. Bu ordu Süfyani ile savaşır ve O’nun
ordusunu hezimete uğratır.
• Siyah bayraklıların Süfyani ordusunu yenmeleri
7.26--- Keza (N.b. Hammad) Hz.
Ali’den tahric etti, O şöyle dedi: Süfyani’nin kuvveti Küfe’ye girdiğinde,
O Horasan ehlini aramak için ordu gönderir. Horasan ehli ise Mehdi’yi arar ve
Haşimi gençle birlikte başlarında Şuayb
b. Salih Temimi’nin bulunduğu siyah bayraklarla birleşirler. Bu ordu Estahir
kapısında Süfyani ile karşılaşır. Büyük bir savaş olur Neticede siyah
bayraklılar galip gelir. Süfyani kuvvetleri kaçar. İşte o zaman insanlar
Mehdi’yi temenni ederler ve ararlar.
• Şuayb b. Salih’in Hz. Mehdi’nin bayraktarı olacağı
7.19--- Naim b. Hammad, Ammar b.
Yasir’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin evvelinde Şuayb b. Salih
olacaktır.
7.16--- Tabarani, Evsad’da, İbni Ömer
(r.a.)’dan tahric etti, O şöyle dedi: Peygamber (s.a.v.) bir gün Hz. Ali
(r.a.)’ın elinden tutarak şöyle buyurdu: Bunun soyundan bir genç çıkar ve arzı
adaletle doldurur. Siz onu gördüğünüzde Temimi genci arayın, çünkü o doğudan
çıkacak ve Mehdi’nin bayraktarı olacaktır.
7.23--- Keza (N.b. Hammad) Ammar b.
Yasir’den tahric etti. O şöyle dedi: Süfyani Küfe’ye ulaştığı ve Ali
Muhammed’in yardımcılarını öldürdüğü zaman Mehdi çıkar ve O’nun bayraktarı
Şuayb b. Salih Temimi olur.
• Şuayb b. Salih’in vasıfları
7.18--- Naim b. Hammad, Hasan’dan
tahric etti, O şöyle dedi: Şuayb b. Salih Temimi orta boylu, esmer, hafif
sakallı olup, elbiseleri beyaz ve bayrakları siyah olan dört bin askerle çıkar.
Bunlar Mehdi’nin önünde olurlar ve karşılarına çıkan herkesi hezimete
uğratırlar.
VII. BÖLÜM
HZ. MEHDİ’NİN SAVAŞLARI ve FETİHLERİ
1- KUDÜS’E GELMEDEN ÖNCEKİ HAREKETLERİ
• Hz. Mehdi’nin beraberinde, Resullulah (s.a.v.)’in
bayrağının bulunacağı
7.24--- Keza (N.b. Hammad), Abdullah
b. Şureyk’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin beraberinde, püskülleri
olan Resulullah (s.a.v.)’in bayrağı bulunur.
• Hz. Mehdi’nin bayrağında “Biat Allah içindir” şeklinde
yazı olduğu
7.25--- Keza (N.b. Hammad) İbni
Sirin’den tahric etti, O şöyle dedi: Mehdi’nin bayrağında “Biat Allah
içindir” yazılıdır.
• Bayraktarın vasıfları ve Kudüs’e ulaşacağı
7.21--- Keza (N.b. Hammad) Kaab b.
Alkame’den tahric etti, O şöyle dedi: Yaşı küçük sakalı hafif ve sarışın
bir genç çıkar, Mehdi’nin bayrağını taşır ve karşısına dağlar bile çıksa onları
ezerek İlya (Kudüs)’ya kadar ulaşır.
• Hz. Mehdi’nin sünnet üzere çarpışacağı
2.21--- Keza (N.b. Hammad) Hz. Ali ve
Hz. Ayşe’den tahric etti. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Mehdi Benim
ıtretimden bir reculdur. Benim vahiy üzerine savaştığım gibi, O da Benim
sünnetim üzere çarpışır.
• Hz. Mehdi eli ile sünnetleri ihya edileceği
4.71--- İbni Münavi, Melahim’de Hz.
Ali’den tahric etti, O dedi ki: Kıyamet yaklaştığı zaman ve müminlerin
kalbi, ölüm, açlık fitneler, sünnetin kaybolması, bid’atlerin ortaya çıkması,
emribil maruf ve nehyi anil münker imkanlarının kaybolması gibi sebeplerle
zayıfladığı zaman, Benim evladımdan Muhammed b. Abdullah (Mehdi) ile Cenab-ı
Hak sünnetleri ihya eder. Onun adalet ve bereketi ile müminlerin kalbi
ferahlar, Acem ve Arap milletleri arasında ülfet ve muhabbet yerleşir. Bu durum bir müddet devam ettikten sonra O
vefat eder.
• Hz. Mehdi’nin Hazim kabilesi üstüne yürümesi
6.4--- Keza (N.b. Hammal) İbni
Mes’ud’dan tahric etti, O şöyle dedi: Muhtelif beldelerden yedi alim,
birbirlerinden habersiz olarak gelip, Mekke’de buluşur ve Hz. Mehdi’ye biat
ederler. Halbuki bunlardan her birine de üçyüz on küsur kişi biat etmiştir.
Mekke’ye toplanan bu insanlar Mehdi’ye biat ederler. Allah Teala insanların
kalplerine O’nun muhabbetini yerleştirir. O, başlarında Hazim Kabilesinden bir
adamın bulunduğu ve Süfyani’ye biat etmiş Mekke’li gruplara karşı yürür.
Hz. Mehdi, yanındakileri arkasına alarak,
üzerinde bir entari ve cübbe olduğu halde çıkar ve Hazim’e gelir. Burada da
biatları kabul eder. Ancak Kelp kabilesi, onların biatlarına kızarak bir ordu
hazırlar, fakat Hz. Mehdi onları yenerek yok eder ve Allah O’nun eliyle
Rumları’da hezimete uğratır. Allah O’nun eliyle fakirliği giderir ve Mehdi
Şam’a iner.
• Hz. Mehdi’nin amcaoğlu bir Hasani ile görüşmesi
1.15--- Emirıl Mü’minin Hz. Ali bin
Ebi Talib (r.a.)’dan, Buyurdu ki: Biri Batıda, biri Cezire de, birisi de
Şam’da olmak üzere üç grub bayrak dikilir. Fitne bunların arasında bir yıl
devam ettikten sonra, Süfyani’nin çıkışı ve yaptığı zulüm ve fücuru anılır.
Sonra Mehdi (a.s.)’ın hurucu ve insanların Rükun ile Makam arasında O’na
biatları anılır. Ve Hz. Mehdi hazırladığı askeriyle yavaşça ve sekinetle kura
vadisine kadar yürür. Burada kendisine on iki bin kişilik ordusuyla amcaoğlu
bir Hasani (Hz. Hasanın soyundan) yetişir ve ona şöyle der: “Ey amcaoğlu, bu
ordunun başına ben daha layığım, çünkü Hasan (r.a.)’nın oğlu benim ve Mehdi
benim” der. Gerçek Mehdi’de “Hayır gerçek olan Benim” der. Bunun
üzerine Hasan, ona “O halde sendeki alametler nedir? Varsa biat ederim” cevabını
verir. Bunun üzerine Mehdi (a.s.) bir kuşa işaret eder, kuş eline düşer, bir
yere kur bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir. Bunun üzerine Hasani
ona derki: “Ey amcaoğlu bu emirlik senindir.”
1.14--- Emiril Mü’minin Ali b. Ebi
Talib (r.a.)’dan buyurdu ki: Mehdi bir kuş’a işaret eder, kuş ellerine
düşer. Bir yere kuru bir dal diker, dal yeşerir ve yapraklanır.
• Hz. Mehdi’nin önünde Cebrail (a.s.), arkasında ise
Mikail (a.s.) ile birlikte Şam’a doğru yola çıkacağı
1.16---
Huzeyfe b. Yamani’den, Mehdi kıssası hakkında Resulüllah (s.a.v.)’den buyurur
ki: Onun çıkışı ve O’na biatlaşma, Rükun ve Makam arasında olur ve Mehdi,
önünde Cebrail ve arkasında Mikail olduğu halde Şam’a doğru yola çıkar, sema ve
arz ehli, kuşlar ve vahşi hayvanlar, hatta denizdeki balırlar bile O’nun
hilafetiyle sevineceklerdir.
(İmam Ebu Ömer ve Osman da, Said
el-Mukarri’nin Sünen isimli kitabında bu hadisi aynen rivayet etmişlerdir.)
• Hz. Mehdi ve arkadaşlarının her zalime karşı galib
gelecekleri
4.46--- Tabarani Evsad’da Ümmü
Seleme’den tahric etti. Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Doğunun hakimi Batı
melikine gider ve O’nu öldürür. Sonra Batı meliki de doğaya gider onu öldürür.
Ondan sonra Batı meliki, Medine’ye bir ordu gönderir, ancak bu ordu yere
batırılır. Sonra ikinci bir ordu gönderir. Bu arada Medine halkından bir kısım
insanlar bir araya gelirler, Harem’den çıkan bir kimsenin etrafında, dağınık
olarak, gelen kuşlar gibi toplanırlar.
Öyle ki aralarında kadınlarında bulunduğu üç yüz ondört kişilik bir grub
oluştururlar. Onlar her zalime ve Cebbar oğlu Cebbar’a galip gelir. O’nun
devrinde, ölülerin dirilere imreneceği bir adalet görülür. O yedi yıl kalır.
(Hz. İsa’nın kırk senelik döneminde) sonra ise yerin altı, üstünden daha
hayırlı olur.)
2– HZ. MEHDİ’NİN SÜFYANİ İLE SAVAŞI
• Hz. Mehdi ile Süyfani ordusu karşılaştıklarında Semadan
gelecek bir ses
4.46--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den
tahric etti, O dedi ki: Ordunun Beyda’da batmasından sonra, yanında Bedir
ehli sayısınca insanla Hz. Mehdi çıkar. O ve Süfyani ordusu karşı karşıya
gelir. Mehdi’nin askerlerinin miğferleri zırh’dan olur. Ve O gün semadan bir
ses “Ey insanlar, Allah’ın yer yüzündeki dostları Mehdi’ye tabi olanlardır.”
der. Süfyeni ve ordusu hezimete uğrar. Ve kendilerinden savaşa girmeyen ancak
küçük bir grub kalır. Bunlar kaçarak Süfyani’ye haber götürürler. Mehdi Şam’a
geldiğinde Süfyani’de dahil pekçok insan biat etmek için ona gelirler. Yeryüzü
de adaletle dolar.
1.12--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den
tahric etti, Buyurdu: Süfyani ve Mehdi savaş için karşı karşıya geldikleri
günde semadan şöyle bir ses işitilir: “Allah’ın evliyası Falanın ashabıdır.”
(Yani Mehdi a.s.)’yi kast ediyor.
Esma binti Umeys dedi ki: O günün
alameti Semadan uzatılmış ve insanların kendisine bakıb durduğu bir el’dir.
• Süfyani’nin esir alınıp, öldürülmesi
4.61--- Keza (Naim b. Hammad), Velid
b. Müslim’den tahric etti. Velid şöyle dedi, Muhammed b. Ali’den şöyle duydum: Süfyani
ve Kelp kabilesi ile Hz. Mehdi Beytül Makdis (Kudüs)’de savaşır ve Süfyani esir
olarak getirilir Mehdi’nin emriyle Rahmet kapısında öldürülür. Onların
ganimetleri ve kadınları da Şam caddelerinde satılır.
• Hz. Mehdi ile Süfyani arasındaki savaşa ait çeşitli
rivayetler
Hz. Ümmü Seleme’den gelen bir rivayet
4.43--- İbn Ebi Şeybe, Ahmed ve Ebu
Davud, Ebu Ya’la ve Tabarani, Ümmü Seleme’den tahric ettiler, Peygamber
(s.a.v.) şöyle buyurdu: Bir halifenin ölümünden ihtilaf olur. Mekkeye
gitmek üzere, Medine ehlinden bir Recul çıkar, ve Mekke halkından bir kısım
insanlar O’na meydana çıkarır ve Rükun ile Makam arasında O’na biat ederler.
Şam’dan O’na karşı bir ordu gönderilir, ancak bu ordu Beyda’da toprağa
batırılır. İnsanlar bunu görünce, Şam ebdalları ve Irak ehlinin önde
gelenleri Ona gelip biat ederler. O zaman etrafında Kelb kabilesinden insanlar
olan Kureyşli bir adam çıkar ve (Mehdi) onların üzerine bir ordu gönderir ve bu
ordu onlara galip gelir. Mağlup olan Kelp ordusudur. Cennet kelb ganimetlerinde
hazır onlara olsun. Mehdi malı paylaştırır, insanlar arasında Peygamber
(s.a.v.)’in sünnetine göre amel eder ve İslamı hakim kılar, yedi sene kalır,
sonra vefat eder. Müslümanlar O’nun üzerine namaz kılarlar.
• Süfyani ile yapılacak savaşlar hakkında Hz. Huzeyfe
(r.a.)’dan gelen rivayet
4.66--- Dani, Huzeyfe’den tahric
etti. O dedi ki: Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Zevra’da bir savaş
olur, Huzeyfe ise, “Ya Resullullah Zevra nedir?” dedi. Buyurdu: Zevra
doğu’da nehirler arasında bulunan ve ümmetimin en şerlilerinin yaşadığı bir
şehirdir. Zalimler hep orada otururlar. Onlara dört çeşit bela musallat olur.
Kılınçtan geçilir, yere batırılır, tufana maruz kalır ve hayvan suretine
değiştirilirler.
Sonra Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Habeşliler arablarla savaşmak isterler, ancak onlar korkup Ürdün toprağına
sığınırlar. Bu arada Süfyani üçyüz atmış süvari ile Şam’a varır ve bir ay
içinde otuz bin kişi onlara iltihak eder. Süfyani daha sonra ordusunu Irak’a
gönderir ve Zevra’da yüzbin kişiyi öldürür. Nihayet Kufe’ye varır
ve onları esir ederek bir ordu daha hazırlar ve onu Medine’ye gönderir. Ancak
bu arada Doğu’da başlarında Şuyab b. Salih Temimi’nin bulunduğu bir ordu
toplanır ve düşmanlarını yok ederek Kufe’li esirleri kurtarır.
Süfyani’nin Medine’ye gönderdiği Ordu üç
günlük bir işgalden sonra Mekke’ye yönelir, ancak Beyda’ya geldiğinde Allah
Teala “Ya Cebrail onları cezalandır” emri ile Cebrail (a.s.)’ı gönderir
ve Cebrail (a.s.) bir ayağını yere vurarak bu orduyu toprağa gömer. Sadece
Süfyani’ye haber getirecek iki kişi sağ kalır. Bu iki kişi Süfyani’ye gelip
durumu anlattığında o herhangi bir korku duymaz. Bu sırada Kureyş soyundan bir
grup insan Konstaniyye’ye (Roma’ya) kaçar. Ancak Süfyani Rum büyüğüne haber
göndererek bunları geri istetir. Bu kişiler
ona iade edilir. Süfyani’de Şam kapısında onların boynunu vurdurur. Huzeyfe
devam ederek, O gün o kadar çirkin olaylar olur ki, Şam kapısında gezdirilen
bir kadın mihrap’da Süfyani’nin dizlerine oturtulur, bunu gören Müslümanlardan
birisi “Yazıklar olsun size imandan sonra küfre mi düştünüz, bu helal
değldir” der. Ancak Süfyani tarafından boynu vurdurulur. Bu olayı yayan
herkesin de boynu vurulur. İşte o zaman semadan şu ses duyulur: “Ey
insanlar, Allah Teala size münafik ve zalimlere uymayı men etmiş ve Mekke’de
bulanan yeryüzündeki insanların en hayırlısı ismi Ahmed babasının adı Abdullah
olan Mehdi’yi reisiniz kılmıştır, O’na uyun ve emrini dinleyin.”
Bu sırada İmran b. Hüseyin “Mehdi’nin
nasıl bilineceğini” sordu. Resullullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: O benim
evladımdandır. Tavrı beni İsrail ricali gibidir, üstünde pamuktan (kutvani) iki
cübbe bulunur.
Sağ yanağında siyah bir ben vardır. Yüzü parlayan
yıldız gibi nurludur. Kırk yaşındadır. Şam, Mısır ve Doğunun birçok
yerinden ebdallar ve ileri gelen insanlar O’na gelir ve Rükun ile Makam
arasında O’na biat ederler. Sonra Hz. Mehdi, önünde Cebrail arkasında Makail
ile Şam’a doğru yola çıkar ve O’nun hilafetine yer, gök ehli, yabani hayvanlar,
kuşlar hatta denizdeki balıklar bile sevinir. Zaman bereketli olur, nehirler
suyunu, yer verimini artırır, hazineler çıkarılıp Şam’a getirilir.
Süfyani dalları Hire ve Taberiye’ye
doğru uzanan bir ağacın altında öldürülür. Kelp kabilesi de yok edilir. Orada
imkansızlık nedeni ile de olsa bulunamayan hüsrana uğramıştır. “Onlar tevhid
ehli olduğu halde, onlarla savaşmak nasıl doğru olabilir?” şeklindeki
sualini de Rellullah (s.a.v.) şöyle cevaplandırmıştır. Onlar mürted’dirler.
Zira şarabı helal sayarlar ve namazı da kılmazlar.”
3- HZ. MEHDİ’NİN KUDÜSTEN SONRAKİ SAVAŞ VE FETİHLERİ
• Pekçok kimsenin biat için Kudüs’e gelmeleri
4.63--- Keza (Naim b. Hammad) Hz.
Ali’den tahric etti. O dedi ki: Süfyani’nin Mehdi üzerine gönderdiği ordu
Beyda’da batınca, bu haberi duyan Şam ehli, Mehdi’nin çıktığını ve O’na biat
edilmesi gerektiğini söyleyerek, kendi halifelerini ölümle tehdit ederler.
Bunun üzerine halife, hazinelerini de yanına alarak Mehdi’ye biat için Beytül
Makdis’e gelir. Arab ve Acem savaşçılar, Rum ehli ve onların dışındaki pek çok
insan da biat için Mehdi’ye gelirler. Hatta Hz. Mehdi, Konstaniyye ve diğer
şehirlerde mescidler inşa eder.
Hz. Mehdi’den önce onun yakınlarından
bir adam doğudan çıkar ve hedefi Kudüs olarak onsekiz ay savaşır, ancak oraya
varamadan ölür.
• Kuzeyden gelecek bir düşmanla savaş
1.47--- Naim, Kaab’dan tahric etti,
dedi ki: Mehdi, düzenlediği bir orduyu Türk’e (Türk tarafından gelen bir
düşmana) gönderir, onları hezimete uğratır, esirleri ve mallarını alarak Şam’a
getirir. Daha sonra köleleri azat ederek sahiplerine bedellerini öder.
• Melhame-i Kübra veya Amik Ovası Savaşı
8.10--- Naim b. Hammad, Kaab’dan
tahric etti, dedi ki: Mehdi, Rumlarla savaşmak için bir ordu gönderir.
O’nun fıkıh bilgisi on aliminkine bedeldir. O Tabut-u Sekine’yi de Antakya
mağrasından çıkarır.
• Rumların gadri ve Amik Ovası
8.6--- Hatip, Müttefek ve
Müfterek’inde Ebu Hureyre’den tahric etti. Dedi ki, Resulullah (s.a.v.)
buyurdu: Rumlar, Benim soyumdan ve ismi ismime uygun bir Vali (Mehdi)’ye
gadr ettikten sonra Amak (Amik) denilen yerde sizinle savaşacaklardır. Burada
Müslümanların üçte bir kadarı öldürülür, sonra bir gün yine o kadar insan
öldürülür. 3. gün (seferde) ise savaş Rumlar aleyhine döner. Müslümanlar
böylece savaşa devam eder ve Konstantiniyye (Roma)’yi feth eder ve oradaki malları
taksim ederler. Tam bu sırada ise “Deccal sizin evinize girmiş ve
çocuklarınızı esir almıştır.” şeklinde bir ses duyacaklardır.
(Burada bahsi geçen savaş Amik ovasında
Rumlarla (yani Hıristiyanlarla) yapılacak savaş olup, diğer hadis kitaplarında
“Melhame-i Kübra” diye bahsi geçen savaştır.)
• Yedi Bayrak ehli ile savaş
4.12--- Naim b. Hammad ve Hakim Sahih
diyerek, Hz. Ali İbni Ebi Talib (r.a.)’dan tahric ettiler, Buyurdu ki: Öyle
bir fitne olacak ki, insan o fitneye, altının cevherde bulunması gibi karışmış
olacaktır. Siz, zalimleri hariç Şam ehli hakkında fena söz söylemeyin.
Zira onların arasında ebdallar vardır. Allah Teala, onları darma dağın edecek
olan şiddetli bir yağmuru semadan boşaltacak, öyleki savaşsalar tilkiler bile
onlara galip gelecektir. Bu sırada Allah Resulullah (s.a.v.)’in soyundan bir
Reculü, az olursa on iki, çok olurlarsa on beşbinden müteşekkil üç bayrak üzere
bir ordu arasında gönderir. Parolaları “Emit emit” (öldür, öldür) dür.
Ve bunlar yedi bayrak ehli ile savaşırlar. (Bu yedi bayraktan) her birinin
sahibi, mülkün kendisinin olacağına tamah ederek çarpışırken, hezimete
uğrayacaktır. Sonra Haşimi (Hz. Mehdi) Muazzaffer olur ve Allah Teala
Müslümanlara onun ülfet ve muhabbetini yerleştirir. Bu hal Deccal çıkıncaya
kadar devam eder.
• Hindistan’ın feth edileceği
1.45--- Naim b. Hammad Fiten isimli
kitabında Kaabül Ahbar’dan tahric etti, O dedi ki: Beytül Makdis’in (Kudüs)
Meliki (Mehdi) Hindistan’a asker gönderir. Feth eder ve hazinelerini
alır ve onun ziynetleri ile Beytül Makdisi süsler. Ona Hind Melikleri
bağlanarak getirilir. Kendisine doğu-batı arası feth olunur.
• Konstaniyye ve Deylem’in feth edileceği
8.5--- İbni Mace ve Ebu Naim, Ebu
Hureyre’den tahric ettiler, O dedi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Eğer
dünyadan bir gün bile kalsa, Allah o günü uzatır, Ehli Beytim’den birisini,
çıkarır ve dünyaya Malik eder. O Konstaniyye ve Deylem dağlarını feth
eder.
(Deylem Dağları Hazer denizinin
güneybatısındadır.)
• Rumiyye (Roma)’nın ve Kat’i beldesinin fethi
8.1--- Huzeyfe b. Yamani
Mehdi kıssası ve Rumiyye’nin fethi
hakkında Resullullah (s.a.v.)’den rivayet etti, O şöyle buyurdu: Mehdi’nin
askerleri dört tekbir getirdiği zaman, Rumiyye’nin duvarları yerle bir
olacaktır. Burada altı yüzbin kişi öldürülür. Ve hazineleri de Beyt-ül Makdis’e
götürülmek için alınır. Ayrıca içinde sekine ve Beni İsrail’in sofrası, gerçek
Tevrat levhaları, Hz. Musa’nın asası ve Hz. Süleyman’ın minberi ile, Allah’ın
Beni İsrail’e gönderdiği süt gibi beyaz renkli men (kudret helvası)’den iki
ölçek bulunan tabut da Beyt-ül Makdis’e getirirler. Sonra onlar Tahine
ismindeki bir şehri de feth eder ve nihayet kat’i beldesine gelirler:
Kat’i: Bu belde
gemileri taşımayan bir deniz üzerindedir. Denildi ki: “Ya Resullullah, niçin
o gemileri taşıyamayaz” Buyurduk ki: O denizin derinliği bulunmamaktadır.
İnsanlar ona ancak küçük gemilerle geçebilirler.
Hz. Mehdi ve ordusu o denizin kenarından
geçerler.
Allah orada Adem oğulları için
menfaatlar yaratmıştır. Kat’i beldesinin 360 kapısı bulunur ve her kapıdan da
1000 savaşçı çıkar. Mehdi ve ordusu 4 tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir
eder. İçindeki hazineleri alır ve burada yedi yıl kaldıktan sonra Beyt-ül
Makdis’e geçerler. Deccal’in Isfahan yahudileri ile birlikte çıktığı haberi bu
sırada onlara ulaşır.
(Bu hadisi Ebu Ömer ed-Dani Sünen’de
zikreder.)
• Hz. Mehdi’nin dünyanın her yerine teveccüh edeceği ve
Zülkareyn’in girdiği her şehre gireceği
8.3--- Emiril Mü’minin Hz. Ali İbni
Ebi Talib (r.a.)’dan Mehdi kıssası hakkında rivayet edildi. Dedi ki: O
(Mehdi) dünyanın her yerine teveccüh eder ve her zalimi yok eder. Ehli İslamın
kalbini Allah O’nunla ihya eder. Hazineleri Beyt-ül Makdis’de toplar.
İçinde bir çarşısının her bir çarşıda da bin dükkanın bulunduğu bir şehre
gelir, orayı feth ettikten sonra dünyayı kuşatan yeşil deniz üzerindeki Kat’i
şehrine gelir. Bu denizin arkasında Allah’dan başkasının bilmediği şeyler
vardır. Kat’inin uzunluğu bin mil, genişliği ise beş yüz mildir. Mehdi’nin
askerleri üç tekbirle şehrin duvarlarını yerle bir ettikten sonra bir milyon insanı
öldürerek burayı feth ederler. Hz. Mehdi daha sonra bin adet binekle buradan
Beyt-ül Makdis’e geri yönelir. Filistin de Trablusşam, Akka, Sur, Gazze ve
Askalanı da alarak buradaki hazineleri Kudüs’ü şerife getirir. Deccal çıkıncaya
kadar burada ikamet eder. Daha sonra da Hz. İsa (a.s.) nüzul eder ve Deccal’i
öldürür.
(Bu konuda “Ikduddurer’de daha geniş
bilgi vardır.)
Yine “Ikdiddurer” de anlatıldığına göre:
Konstaniyye:
Konstaniyye ismi onu inşa eden
Konstantin’den gelmektedir. Kral Konstantin hıristiyanlığı ilk açığa çıkaran
kimsedir. Bu şehrin yedi sur’u bulunmaktadır. Diğer altı sur’u da içine alan en
büyük Sur’un genişliği 21 zir’a (9 m kadar)dır. Ve 100 kapısı vardır. En son ve
şehri içine alan Sur’un genişliği ise 10 zira 4.5 m. Kadar) dır. Şehir bir
haliç üzerinde bulunmaktadır. Ve o Rum beldeleri ve Endülüs’e (Avrupa)’ya
muttasıldır.
Rumiyye (Roma):
Rum şehirlerinin anasıdır. Oranın
hakimine Papa denilir. Papa Müslümanların halifesine benzer. Yani, dini
liderdir. Bu Rumiyye şehri gibi, içinde acayiplikler olan bir başka yere hiç
bir Rum beldesinde rastlamak mümkün değldir.
• İbni Cerir’in Tefsirinde Rumlar hakkında görüşleri
8.4--- İbni Cerir Tefsirinde Sudiy’den
tahric etti. Allah Teala’nın “Mescidlerin
içinde insanları Allah’ın ismini zikretmekten men eden ve onları engellemeye
çalışan kimseden daha zalim kim olabilir? Mealindeki ayetinin tefsirinde
dedi ki: Burada zalim insanlardan Allah’ın kastı Rum ehlidir. Çünkü onlar
Beyt-ül Makdis’in tahribi için Buhtannasr’a yardım etmişlerdir. Yine Allah’ın “Mescidlerine korkuyla girenler onlardır”
mealindeki ayetinde kasdettiği de Rum ehlidir. Çünkü yeryüzündeki her Rum ya
boynunun vurulacağı endişesi ile, ya da cizye vermek korkusu ile Allah’ın
mescidine girer, ancak yine de cizyeyi verir. Yine Allah Teala’nın “Onlar için dünyada zillet var” mealindeki
ayeti hakkında dedi ki: “Onların
dünyadaki zilleti, Mehdi’nin çıkıp Konstaniyye (Roma)’yı feth etmesi ve Rumları
yenmesidir.”
• Yahudilerden büyük bir cemaatin Müslaman oluşu
8.9--- Naim, Selman b. İsa’dan tahric
etti, o Dedi ki: Du,yduğuma göre, Mehdi’nin elinde (zamanında) sekine
bulunan tabut Taberiye gölünden çıkarılır ve Beyt-ül Makdis’de O’nun önüne
getirilir. Yahudiler bunu görünce, pek azı hariç, çoğu Müslüman olurlar.
• Hz. Mehdi’ye “Mehdi” denilmesinin sebebi
8.8--- Ebu Amr Dani, Sünen’inde İbni
Şevzeb’den tahric etti. O dedi ki: O’na Mehdi denilmesinin sebebi şudur. O,
Yahudilerin hac yaptığı Şam dağlarından bir dağın içindeki Tevrat’a dair
kitapları çıkarır ve Yahudilerden bir cemaat O’nun elinde Müslüman olur.
8.11--- Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan
tahric etti, O dedi ki: O kimsenin bilmediği gizli bir duruma
kılavuzlandığı için kendisine “Mehdi” denilmiştir. O, Tabut-u Sekine’yi Antakya
mağarasından çıkarır.
• Hz. Mehdi ve Ehli Beyti’nin Kudüs’te uzun müddet
kalacağı
8.7--- Naim b. Hammad, Ertah’dan
tahric etti, Dedi: Hz. Mehdi Beyt-ül Makdis’e iner ve millet O’nun Ehli
Beyt’inden gelenlerle uzun bir müddet yaşar. Daha sonra zalimler görünür ve
Beni Abbas rahmetle aranır.
VIII. BÖLÜM
HZ. MEHDİ’NİN HZ. İSA (A.S.)'A İMAMLIK YAPMASI
1- HZ. MEHDİ’NİN HZ. İSA (A.S.)'A İMAMLIK YAPMASI
• Hz. Mehdi’nin ümmetin ortasında olduğu
9.5--- Ebu Naim, İbni Abbas’dan
tahric etti, dedi ki: Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Nasıl helak olur bir
ümmet ki, evvelinde Ben, sonunda Meryem oğlu İsa (a.s.) ve ortasında da Ehli
Beytimden Mehdi vardır.
• İbni Hacer-i Mekki’nin bu husustaki bir izahı
Şeyh İbni
Hacer-i Mekki’de El Kavlul Muhtasar fi Alametil Mehdiyy-il Muntazar isimli
kitabında şunları söylemektedir:
Hazreti Mehdi’nin vasat (ortada)
olacağından kasıt, ahire yakın olmasını izah için olup, Mehdi’nin bu ümmetin
ahiri olacağını bildiren sahih rivayetlerle zıtlık teşkil etmez. Vasat tabiri,
Mehdi’nin Hz. İsa’dan çok az bir süre önce (Yedi sene iki ay birkaç gün)
geleceğini ifade etmek için kullanılmış ve Hz. İsa (a.s.) O’ndan kısa bir zaman
sonra gökten ineceği içinde ahir olarak vasıflandırılmıştır.
• Hz. Mehdi’nin Hz. İsa (a.s.)’a imamlık yapacağı
9.1--- Naim Ebu Said’den tahric etti,
dedi Resulullah (s.a.v.) buyurur: İsa b. Meryem’in arkasında namaz kılacağı
kişi bizdendir.
9.7--- İbn Ebi Şeybe, Musannef’inde,
İbni Şirin’den tahric etti. Dedi ki: Mehdi bu ümmettendir ve Hz. İsa’ya imam
olacaktır.
9.8--- Naim b. Hammad, Abdullah b.
Amr’dan tahric etti, Dedi ki: Mehdi, İsa İbni Meryem’in üzerine ineceği ve
arkasında namaz kılacağı kimsedir.
9.4--- Buhari ve Muslim, Ebu
Hureyre’den tahric etti, Buyurdu: Meryem
oğku İsa (a.s.) aranıza indiğinde ve imamınız sizden olduğunda, bakalım
ne yaparsınız?
• Hz. İsa (a.s.) gökten inince, Hz. Mehdi’nin kendisine
namazı kıldırmasını teklif etmesi
9.2--- Ebu Naim, Cabir’den tahric
etti, Dedi Resulullah (s.a.v.) buyurdu: İsa b. Meryem gökten iner, onların
(mü’minleri) Emiri olan Mehdi, kendisine “Gel bize namaz kıldır” der. O
(Hz. İsa a.s.) ise, şu ümmete Allah’ın bir ikramı olarak, “Hayır, sizin
bazınız bazılarınızın Emiridir” der.
• Hz. İsa (a.s.)’ın gökten sabah vakti ineceği
9.6--- İbni Mace, Ravyanı, İbni Huzeyme,
Ebu Avane, Hakim ve Ebu Naim, Ebu İmame’den tahric ettiler. Dedi, Resulullah
(s.a.v.) bize hitab etti. Deccal’i anarak şöyle buyurdu: Medine, körüğün
demirin pasını giderdiği gibi, içindeki pisliği giderir, O güne “kurtuluş
günü” denir. Ümmü Şüreyk: “Ya Resullullah (s.a.v.) o gün Arablar
nerede?” dedi. Buyurdu: Onlar o gün az olurlar, imamları salih bir insan
olan Mehdi olduğu halde, Beytül Makdis’e sığınırlar. Orada imamları kendilerine
sabah namazını kıldırmak için öne geçtiği sırada, birde bakarlar ki İsa İbni
Meryem (a.s.) sabah vaktinde inmiştir. Bu imam (Mehdi) Hz. İsa’yı öne geçirmek
için arka arka çekilir. Hz. İsa (a.s.) onun omuzlarına eline koyar ve O’na der
ki: “Geç öne namazı kıldır. Zira
kamet senin için getirilmiştir” bunun üzerine imamları (Mehdi) onlara
namazı kıldırır.
• Hz. İsa (a.s.)’ın saçlarından su damlıyor gibi olduğu
9.9--- Ebu Amr ve Dani Sünen’inde
Huzeyfe (r.a.)’dan tahric ettiler, dedi Resulüllah (s.a.v.) buyurdu: Mehdi
bakar ki Hz. İsa İbni Meryem inmiştir, sanki saçlarından sular damlıyor
haldedir. Ve Mehdi O’na derki, “Geç öne insanlara namazı kıldır.” Hz.
İsa ise der ki, “Namaz ancak senin için ikame olundu.” Bunun üzerine, O,
Benim evladımdan bir Reculün arkasında namazı kılar.
• Hz. İsa (a.s.) inene kadar Hak üzere çarpışan bir
taife’nin bulunacağı
9.10--- Ebu Amr ve Dani Sünen’inde
Cabir b. Abdullah’dan tahric ettiler, dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu:
Taki, İsa İbni Meryem, Fecrin tuluu sırasında, Beytül Makdis’te Mehdi üzerine
nüzul edene kadar Benim ümmetimden bir taife Hak üzer çarpışacaktır. O zaman
Mehdi der: “Ey Allah’ın Peygamberi geç öne bize namazı kıldır” O (Hz.
İsa) ise, “Bu ümmetin biri diğerlerine emidir” der.
9.3--- Ahmed, Muslim, İbni Cüreyr ve
İbni Hıbban, Cabir b. Abdullah’dan tahric ettiler, buyurdu: Kıyamete
(Deccal ile savaşa) kadar Benim ümmetimden bir grub, Hak üzere galib olarak
çarpışacaktır. Ve İsa b. Meryem gökten nüzul ettiğinde, onların Emiri,
kendisine, “Gel bize namazı kıldır” der. Ancak O, şu ümmete Allah’ın bir
ikramı olarak “Sizin Biriniz, diğerlerinize emirdir” cevabını verir.
(Yani imamınız Mehdi aranızdadır. O kıldırmalıdır demek ister.)
• Hz. Mehdi’nin ilk namazdan sonra imamlığı Hz. İsa
(a.s.)’a vermesi
9.11--- Naim, Kaab’dan tahric etti.
Dedi ki: Deccal, Beytül Makdis’de müminleri muhasara altına alır ve onlara
(mü’minlere) öylesine şiddetli bir açlık icabet ederki açlıktan yaylarının
kirişini bile yemek zorunda kalırlar.
Onlar bu halde iken, aniden karanlığın
içinden bir ses işitirler ve “Bu tok adamın sesidir” derler. Bir de
bakarlar ki O, İsa İbni Meryem’dir. Namaza kalkarlar, Müslümanların imamı Mehdi
geri çekilir. Bunun üzerine Hz. İsa der ki: “Geç öne Namaz senin için ikame
olundu.” Hz. Mehdi de onlara namaz kıldırır ve bundan sonra Hz. İsa (a.s.)
İmam olur.
9.12--- Na. b. Hammad, İbni Abbas’dan
tahric etti, Dedi ki: Mehdi bizdendir. İmamlığı Hz. İsa İbni Meryem’e
verir.
IX. BÖLÜM
HZ. MEHDİ’DEN SONRA GELECEK HALİFELER
1- HZ. MEHDİ’NİN HÜKMÜNÜN SÜRESİ
• Hz. Mehdi’nin zuhurundan Hz. İsa (a.s.) ininceye kadar
ki, hükmünün süresinin yedi sene civarında olduğu
10.6--- Keza (N.b. Hammad) Muhammad b.
Cubeyr’den O da babasından tahric etti, Babası şöyle dedi: Mehdi, yedi sene
iki ay birkaç gün hüküm sürecektir.
10.1--- Ebu Ya’la, Ebu Hureyre’den
tahric etti. Dedi ki, Dostum Ebu Kasım s.a.v. bana şöyle buyurdu: Ehli
Beytimden birisi çıkıp insanları Hakk’a dönene kadar mücadele etmedikçe kıyamet
kopmaz. Ben dedim: “Onun hükmü ne kadar devam eder?” Buyurdu: “Beş ve
iki” (Yedi sene)
10.3--- Ahmed ve Ebu Naim, Ebu
Said’den tahric ettiler. Dedi Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Ehli Beytimden
birisi yedi yıl hüküm sürüp, daha evvel zulümle dolu olan arzı, adaletle
doldurmadıkça bu dünya bitmez.
11.2--- Tabarani Evsad’ında ve Ebu
Naim Ebu Said-ül Hudri’den tahric etti. Dedi ki, Resullullah (s.a.v.) şöyle
buyurdu: Ehli Beytimden birisi çıkar ve sünnetimi söyler. Allah O’na yağmur
indirir ve yeryüzü O’na bereketini çıkarır. Daha önce zulüm ve cevirle dolu
olan dünya, adalet ve nefasetle dolar. Yedi yıl bu ümmete hükmeder ve
Beytül-Makdis’e iner.
10.2--- Ebu Naim, Ebu Said’den tahric
etti. Dedi. Peygamber (s.a.v.) buyurdu: Benim soyumdan bir insan gelir ve
daha önce zulüm ve cevirle dolu olan dünyayı adaletle doldurur. Hükmü yedi veya
dokuz yıl sürer.
• Hz. Mehdi’nin, Hz. İsa (a.s.) ile birlikte bulunacağı
zamanlar da dahil olarak hüküm sürebileceği zamanlar
10.8--- Keza (N.b. Hammad) Bukayye b.
Velid’den tahric etti. O dedi ki: Mehdi’nin hayatı 30 senedir.
10.9--- Keza (N.b. Hammad) Hz. Ali
(r.a.)’den tahric etti. Dedi ki: Mehdi, insanların işlerini otuz ile kırk
yıl üzerine alacaktır.
10.4--- Naim b. Hammad, Ertah’dan tahric
etti, dedi: Mehdi kırk yıl baki kalır.
10.7--- Keza (N.b. Hammad) Dinar b.
Dinar’dan tahric etti, Dedi ki: Mehdi’nin bekası kırk yıldır.
• Şeyh Ahmed İbni Hacer’in görüşü:
Hz. Mehdi’nin yedi sene hüküm süreceği
rivayeti hem daha çok, hem de daha meşhurdur. Ancak bütün rivayetlerin sahih
olması takdirinde, aralarını şöyle bağdaştırmak mümkündür: Yedi yıl (kendi
başına) etkili müddetidir. (Hz. İsa ile beraber kalacağı müddetle birlikte) bu
müddet ortalama yirmi sene alınabilir. Veya 40 seneye kadar uzanabilir.
2– HZ. MEHDİ’DEN SONRA GELECEK OLAN HALİFELER
NOT:
Hz. Mehdi’nin yedi senelik kendi
idaresinden sonra, Deccal çıktığı zaman, Hz. İsa (a.s.)’ın nüzul edip, Deccal’i
öldüreceği ve Kırk sene dünyada hüküm süreceği Allah’ın izni ile kesindir. Bu
zamanın bir kısmında da Hz. Mehdi ile beraber bulunabileceği yukarıda
açıklandı.
Aşağıdaki
Hadis-i Şeriflerde ismi geçen ve Hz. Mehdi’den sonra geleceği bildirilen
zatların ise, ya Hz. İsa (a.s.)’ın veziri olarak veya O’ndan sonra müstakil
olarak hüküm sürmeleri muhtemeldir.
• Hz. Mehdi’den sonra “Kahtani” denilen bir kimsenin
geleceği
11.3--- Tabarani Kebir’inde, İbni Münde
Ebu Naim, İbni Asakir, Kays b. Cabir’den, O da babasıdan, babası da dedesinden
tahric ettiler, O dedi ki Resullullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: Benden sonra
halifeler olur. Halifelerden sonra emirler, emirlerden sonrada zalim melikler
gleir. Son olarak da ehli Beytimden birisi çıkar, daha önce zulümle dolu olan
dünyayı adaletle doldurur. Sonra O gider Kahtani gelir. Beni Hak olarak
gönderen Allah’a yemin ederim ki, O diğerinden dün değildir.
11.10--- Keza (N.b. Hammad) Kays b.
Cabir es-Sadefi’den tahric etti, dedi ki: Resullulah (s.a.v.) buyurdu: Ehli
Beytimden bir adam olacak ve daha önce zulüm dolu olan dünyayı adaletle
dolduracaktır. Ondan sonra Kahtani’dir. Nefsim yedi-i kudretinde olana yemin
ederim ki, O O’nun dununda değildir.
• Kahtani’nin Hz. Mehdi’den dun olmayacağı
11.7--- Keza (N.b. Hammad), Velid’den O da Mamer’den tahric etti, dedi ki,
Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Mehdi’den sonra Kahtani’dir. O, Onun dununda
değildir.
• Kahtani’nin Hz. Mehdi’nin yolunda gideceği
11.12--- Keza (N.b. Hammad) Kaab’den
tahric etti. O dedi ki; Buyurdu: Benden sonra, ehli Yemen’den Mehdi’nin
dinde kardeşi olan, Kahtan’dan bir halife olur. Ve O’nun (Mehdi’nin) yolunda
gider. Rum şehrini feth edecek olan O’dur ve ganimetlerini de alır.
• Kahtani’nin yirmi sene kadar kaldıktan sonra silahla
öldürüleceği
11.15--- Keza (N.b. Hammad) Ertad’dan
tahric etti, dedi bana ulaştı ki: Mehdi kırk yıl yaşadıktan sonra döşeğinde
vefat eder. Sonra Kahtan’dan iki kulağı delik olan bir adam çıkar ve Mehdi’nin
yolu üzerinde gider. Yirmi sene kaldıktan sonra silahla öldürülür. Peygamber
(s.a.v.)’in Ehli Beytinden bir adam olan, Mehdi güzel tavırlıdır. Kayzer
şehrine gaza eder. O Ümmeti Muhammed (s.a.v.)’in emirlerinin sonuncusudur.
Sonra O’nun zamanında Deccal çıkar.
• Kahtani’nin isminin Mansur olabileceği hususu
11.9--- Keza (N.b. Hammad) İbni
Amr’dan tahric etti, O dedi ki: Ey Yemen topluluğu, Mansur’un sizden
olduğunu söylüyorsunuz. Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki,
O’nun babası Kureyşi’dir. İstesem O’nu son ceddine kadar sayardım.
!.1--- Naim b. Hammad, Süleyman b.
İsa’dan tahric etti, dedi ki: bana ulaşan bir habere göre, Hz. Mehdi ondört
sene Beytül- Makdis’de kalır, ardından ölür. Kendinden sonra, kendi kavminden
Mansur adında bir adam arkasıdan gelir. Beytül-Makdis’de yirmi bir sene durur.
Sonra öldürülür, daha sonra Mevla adında birisi gelir ve üç yıl kaldıktan sonra
o da öldürülür. Ve bilahare Heşimül-Mehdi gelip üç yıl dört ay on gün kalır.
11.5--- Keza (N.b. Hammad) Zühri’den
tahric etti, dedi ki: Mehdi ölür, sonra insanlar fitnelere düşer ve
kendilerine Mahzum kabilesinden bir adam gelir, O’na biat olunur. Bir müddet kalır,
sonra semadan ins ve cin’ne ait olmayan bir münedi şöyle nida eder: “Falana
biat edin ve hicretten sonra topuklarınız üzere geriye dönmeyin.” İnsanlar
hemen bakınırlar, ancak (biat edecek kimse) göremezler. Sonra bu nida üç kez
duyulur. Bilahare Mansur’a biat edilirde, Mansur Mahzuni üzerine yürür.
Allah’da O’na nusret verir de onu ve beraberindekileri öldürür.
• Hz. Mehdi’den sonra gelecek diğer kimseler Mansur,
Selam ve Emiril Usub
11.13--- Keza (N.b. Hammad) Ertad’dan
tahric etti, o dedi ki: Mehdi ile Rumlar arasıda bir antlaşma olur, sonra
Mehdi vefat eder, sonra Ehli Beytinden bir adam işleri üzerine alır. Az adalet
yapar, sonra öldürülür.
11.18--- Ebu Hüseyin İbni Münadi, Salim
b. Ebi Cad’dan Melahim’inde tahric etti. O dedi ki: Mehdi yirmi bir yıl kalır,
kendinden sonra bir diğeri gelir ve O’nun dununda olur, fakat O da salihdir,
ondört yıl kalır. Sonra bir diğeri gelir, O da onun dunundadır, o da salihdir,
dokuz yıl kalır.
11.8--- Keza (N.b. Hammad) Abdullah
b. Amr’dan tahric etti dedi ki: Zalimlerden sonra Cabir gelir, sonra Mehdi,
sonra Mansur, sonra, Selam ve en sonra da Emirül Usub gelir.
11.17--- Naim, Abdullah b. Amr’dan
tahric etti. Dedi ki: Zalimlerden sonra Cabir çıkar. Öyle ki Allah Muhammed
(s.a.v.)’in ümmetini ona tabi kılar. Sonra Mehdi, sonra Mansur, sonra Selam ve
sonra da Emirül-Usub. Bundan sonra ölmeye muktedir olan ölsün.
11.11--- Keza (N.b. Hammad) Abdullah
b. Amr’dan tahric etti, dedi ki: Üç emir arka arkaya gelir. Allah onlara
yeryüzünün tamamının fethini müyesser kılar. Evvelinde salih Cabir, sonra
Müferrec, sonra da Zulusub. Kırk yıl kalırlar. Onlardan sonra dünyada hiç hayır
yoktur.
X. BÖLÜM
HATİME
1- DÜNYANIN ÖMRÜ
(Burada insanlık tarihinin ömrü kast edilmektedir.)
• Dünyanın ömrünün yedi bin yıl olduğu
H.2--- İbni Asakir diyor ki: Ebu Said
Ahmed b. Muhammed Bağdadi (aradaki ravi silsilesi ile) rivayet etti. Enes b.
Malik (r.a.)’dan O dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Kim bir din kardeşinin
Allah yolunda bir ihtiyacını görürse, Allah Teala onun için, gündüzlerini
oruçla, gecelerini de ibadetle geçirmişçesine şu dünyanın yedi bin yıllık ömrü
müddetince sevap yazar.
H.3--- İbni Adiyy diyor ki: Ebu İshak,
İbrahim b. Abdullah Nebti, (aradaki ravi silsilesi ile) rivayet etti. Enes b.
Malik (r.a.)’dan O dedi ki, Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Dünyanın ömrü, ahiret
günlerinden yedi gündür. Allah Teala buyurdu ki: “Senin Rabbinin yanındaki
birgün, sizin saydığınız bin yıl gibidir.”
H.7--- İbni Ebi Dünya, Zemmil
Emel’inde diyor ki: Ali b. Said, Hamza b. Hişan’dan, O da Said b.
Cubeyr’den rivayet ettiler ki, Dünya, ahiret haftalarından bir haftadır.
H.5--- İbni Ebi Hatem, Tefsir’inde
İbni Abbas’dan rivayet etti ki: Dünya, ahiret haftalarından bir hafta olup,
yedi bin senedir ve bunun altı bini geçmiştir.
H.6--- İbni Abbas’dan sahih olarak
nakledilen şöyle bir rivayet vardır. O dedi ki: Dünya yedi gündür. Her bir
gün bin yıl gibidir. Ve Resulullah (s.a.v.)’de onun sonunda gönderildi.
• Ashabı Kiramın gördüğü bir rüya
H.4--- Tabarani Kebir’inde diyor ki,
Ahmed b. Nadr el-Askeri ve Cafer b. Muhammed-ül Feryabi nakletmişler ki; (Ravi
silsilesi ile) Dakkak b. Zeyd-i Cüheni’den rivayet ettiler. O dedi ki: Ben
gördüğüm bir rüya’yı Resullullah (s.a.v.)’a anlattım. Bu rüyada Peygamber
(s.a.v.) yedi basamaklı bir minberin en üst basamağında idi. O buyurdu ki: Yedi
basamaklı gördüğün minber şu dünyanın ömrü olan yedi bin senedir, Ben de Onun
son bininde olacağım.
H.8--- İbni Abd-il Hamid, Tefsir’inde
diyor ki; Muhammed b. Fadl, Hammad b. Zeyd’den, O da Yahya b. Atik’den, O da
Muhammed b. Sirin’den, O da Müslüman olmuş kitap ehli birisinden rivayet
ettiler ki: Allah, gökleri ve yerleri altı günde yaratmıştır. Rabbimin yanında
bir gün, sizin dünya hayatında saydığınız bin yıl gibidir. Ve dünyanın eceli
altı gündür, yedinci günde kıyamet kopacaktır. Altı gün gitmiştir ve siz
yedinci gündesiniz.
• Peygamber (s.a.v.) zamanında, Adem (a.s.)’dan beri 5600
yıl geçmiş olduğu
H.28--- Ahmed İbni Hanbel İlel’inde
nakletti. İsmail b. Abdülkerim, Abdüssamed’den O da Vehb’den rivayet etti:
Dünyadan beş bin altı yüz yıl geçmiştir.
Müellifin görüşü: Bu hadis-i
şerife gösteriyor ki, Ümmet-i Muhammed’in ömrü en az 1400 yıl olacaktır.
• Yahudilerin Cehennemde kalış müddetleri hakkındaki
zanları
H.9--- Ebu İshak diyor ki: Muhammed b.
Ebi Muhammed İkrime’den, O da Said b. Cübeyr’den, O da İbni Abbas’dan rivayet
ettiler ki: Yahudiler şöyle dediler: “Dünyanın müddeti yedi bin yıldır. O
yüzden biz dünyanın her bin senesi karşılığında, bir gün Cehennemde kalacağız,
ki hepsi yedi gündür, sonra bizden azab kesilecektir.” Allah işte bu
mealdeki ayeti onlar hakkında inzal buyurdu: “Yahudiler, ateş bize ancak
sayılı günler dokunacaktır derler. Siz Allah’ın indinde bir sözlerşme mi
yaptınız? Allah Teala hiçbir zaman sözüne muhalefet etmez. Yoksa siz Allah’a
karışı bilmediklerinizi mi söylüyorsunuz? Hayır, kim ki günah işleyip günahı
onu kaplarsa, O Cehennem ehlinin ta kendisidir, ve orada ebedi kalacaktır.”
Bu hadisi, İbn Cüreyr, İbn Munzır, İbni
Ebi Hatem rivayet etmiştir. Ayrıca, Abd b. Humeyd, Sebbade’den, Sebbabe’den, O
da Varaka b. Ebi Nech’den, O da Mücahid’den yukar ki hadisin benzerini aynen
rivayet etmişlerdir.
2– HZ. İSA (A.S.)’IN DÜNYADA 40 YIL KALIŞI
• Deccal’in bir hicri yüzyıl başlarında çıkacağı
H.10--- İbn Ebi Hatem Tefsir’inde, Yahya b. Abdullah el- Kazvuni’den (ravi
silsilesi ile) Abdullah b. Amr b. As’dan rivayet ettiler ki, Peygamber (s.a.v.)
buyurdu: Dünya kurulduğundan beri her yüzün başında önemli bir olay
olmuştur. Bir yüzün başlarında da Deccal çıkar ve İsa b. Meryem (a.s.) nüzul
ederek onu öldürür.
• Hz. İsa (a.s.)’nın Deccal’i öldürdükten sonra
yeryüzünde kırk yıl kalacağı
H.13--- İmam Ahmed, Müsned’inde Hz.
Aişe’den tahric etti. Dedi ki; Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Deccal çıkar, Hz. İsa İbni Meryem onu
öldürür. İsa (a.s.) adil bir imam ve Hakim olarak yeryüzünde kırk yıl kalır.
H.11--- Tabarani, Abdullah b.
Selam’dan tahric etti, O dedi ki: İnsanlar, Deccal’den sonra kırk yıl
kalır, bu dönemde çarşılar yapılır ve hurma ağaçları dikilir.
H.12--- Tabarani, Ebu Hureyre’den
tahric etti, Dedi ki; Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Meryem oğlu İsa (a.s.)
iner ve insanlar arasında kırk sene kalır.
(Hz. İsa (a.s.)’ın kırk yıllık döneminde
“Hayırlar devri” denir.)
• Hz. İsa (a.s.) devrinde hayat ve Ye’cüc-Me’cüc’ün
çıkışı
H.15--- Hakim, Müstedrek’inde, İbni
Mes’ud’dan, O da Peygamber (s.a.v.)’den rivayet etti. Buyurdu: Deccal’in
bineğinin kanatları (kulakları) arasındaki mesafe kırk zira (arşın)’dır.
Hadis’e göre şöyle devam etti. İsa İbni Meryem iner ve onu öldürür. Ondan sonra
kırk yıl bol nimet içinde yaşarsınız. Kimse ne hasta olur, ne de ölür. Kişi
koyunlarına ve hayvanlarına “gidin otlayın” der, onlar iki tarla
arasından hiç bir başak yemeden geçip otlarlar. Yılanlar ve akreplerde kimseye
zarar vermezler, yırtıcı kuş ve hayvanlar kapılar gelir ve kimseye bir zarar
vermezler. Bir avuç buğday toprağa atıldığında, çift sürmeksizin yedi yüz avuç
olarak biçilir. Ve bu durum Ye’cüc ve Me’cüc seddinin açılmasına kadar devam
eder. Daha sonra Ye’cüc ve Me’cüc dalgalar halinde gelerek etrafı fesada
boğarlar. Ve nihayet Allah, onların kulaklarına giren bir kurtçuğu musallat
eder ve onlar topdan ölü olarak sabahlarl. Ancak leşleri çok fena kokar ve
insanlar ondan çok muzdarip olurlar ve Allah’dan yardım isterler. Bunun üzerine
Allah bir rüzgar gönderir ve sıkıntılarını kaldırır ve onların leşleri de
denize atılır. İnsanlar da güneş batıdan doğuncaya kadar az bir zaman kalırlar.
H.14--- İmam Ahmed Zühd’ünde Ebu
Hureyre’den tahric etti. O dedi ki: İsa İbni Meryem yeryüzünde kırk yıl
kalır ve eğer Batha’ya “bal olarak ak” dese o da akar.
• Hz. İsa (a.s.)’dan sonra Mukaat adında bir halifeye
biat edileceği
H.16--- Ebu Şeyh, Kitab-ül Fiten’de
Ebu Hureyre’den tahric etti, Dedi ki, Resulullah (s.a.v.) buyurdu: İsa b.
Meryem iner Deccal’ı öldürür ve kırk yıl
Allah’ın kitabı ve Benim sünnetimle hükmeder, vefat eder. Sonra İsa (a.s.)’ın
emri ile yerine Temim oğullarından Mukaat adında bir halifeye biat edilir. O da
öldükten sonra, insanlar üzerine üç yıl geçmeden, Kuran insanların
göğüslerinden ve sahifelerden kaldırılır.
• Güneşin batıdan doğuşunun, kıyametten 120 sene önce
olacağı
H.21--- Abd. b. Hümeyd, Yezid b.
Harun’dan, O da İsmail b. Halid’den, O da Ebu Heyseme’den, O da Abdullah b.
Ömer’den rivayet ettiler, O dedi ki: İnsanlar güneşin batıdan doğmasından sonra
yüzyirmi yıl daha kalırlar. (N.b. Hammad’ta Fiten’inde bu hadisi
nakletmektedir)
H.20--- İbni Ebi Şeybe, Vekii’den, O da
İsmail’den O da Ebu Heyseme’den, O da Abdullah b. Ömer’den rivayet ettiler, O
dedi ki; İnsanlar güneşin batı’dan doğmasından sonra yüzyirmi yıl daha dünyada
kalırlar.
• Kıyametten önceki son yüz sene içinde Allah’a ibadetin
kalkacağı
H.21--- Hakim Tarih’inde, Ebu Said b. Hamid Abdullah’dan (Ravi silsilesi
ile) O da Abdullah b. Beride’den O da babasından rivayet ettiler, Resullullah
(s.a.v) buyurdu: Kıyamet, yeryüzünde Allah’a ibadet edilmeyen bir yüz sene
geçmedikçe kopmaz.
• Müminlerden son grubun canı alındıktan sonra insanların
yüz sene daha dünyada kalacağı
H.22--- Naim b. Hammad, Kaab’dan
tahric etti. Dedi ki: İsa b. Meryem (a.s.) ve müminler, Ye’cüc- Me’cüc’den
sonra senelerce kalırlar. Sonra gürültülü toz-duman gibi birşey görürler ve
birden bir rüzgar ki Allah onu müminlerin canını almak için göndermiştir. İşte
onlar müminlerden canı alınacak son grubtur. İnsanlar bundan sonra yüz yıl daha
dünyada kalırlar. Ne din ne sünnet tanrılar, yabani merkebler gibi birbirileri
ile buluşurlar. Kıyamet’te onların üzerine kopar.
H.23--- Naim b. Hammad Abdullah b.
Ömer’den tahric etti. Dedi ki: Allah, Ye’cüc ve Me’cüc’den sonra temiz bir
rüzgar gönderir. Bununla Hz. İsa, ashabı ve yeryüzünde bulunan her müminin
ruhunu alır. Ve geriye kafirlerin bekayası ki onlar yeryüzünün en şerlileridir
ve yüz yıl daha kalırlar.
H.17--- Ebu Ya’la ve Ravyani,
Müsned’lerinde, İbni Nafi’de Mücem’inde, Hakim Müstedrek’inde, Diya ise
Muhtara’da Büreyde’den tahric ettiler. O
dedi ki, Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Allah bir Yüzün başında bir
rüzgar gönderir ki, O her müminin ruhunu alır.
• Şerliler devrinde insanların yeniden putlara
tapacakları
H.16--- Müslim ve Hakim, Abdullah b.
Ömer’den tahric ettiler. Dedi ki, Resullullah (s.a.v.) buyurdu: Deccal
çıkar, 40 gün kalır. Sonra Allah Hz. İsa (a.s.)’ı gönderir ve öldürünceye kadar
onu arar. Daha sonra insanlar yedi (kırk) sene kalır. Bu esnada iki kişi
arasında düşmanlık olmaz. Daha sonra ise dağda bir mağaraya saklansanız dahi
size ulaşacak olan soğuk bir rüzgar, Şam tarafından gelir ve kalbinde zerre
miktarı iman olan bir kimse bırakmaz ruhunu alır. Hatta bir kimse bir dağın
içine saklansa bile o rüzgar oraya girer ve onun ruhunu da alır. Geride şerli
insanlar kalır ve şeytan onlara putara tapmaları için emir verir de onlarda o
emri yerine getirirler.
H.23--- Naim, Abdullah b.
Ömer’den tahric etti. Dedi ki; Kıyamet,
Arablar eski atalarının putlarına yeniden tapmadan kopmaz. Bu süre’de
Deccal’dan ve Meryem oğlu İsa’nın inişinden sonra yüzyirmi yıldır.
• Hayırlılardan sonra, şerlilerin 150 sene olduğu
H. 18--- İbni Ebi Şeybe, Musannef’de,
Ebu Muaviye Ameş’den, O da Ebu Kays’dan O da Heysem b. Esved’den rivayet
ettiler. O dedi ki: Muaviye zamanında ben ona uğramıştım. Yanında Abdullah
b. Ömer vardı. Bana “Kimlerdensin” dedi. Ben “Iraklılardan”
dedim. Bana “Sen orada tuzlu bir yer olan Kusi’yi bilir misin?” dedi.
Ben “Evet” deyince. O dedi ki: “Deccal oradan çıkar” Sonra dedi, “Hayırlılardan
sonra şerliler için yüz yirmi yıl vardır. İnsanların hiç biri kıyametin ne
zaman kopacağını bilmez.” (N. b. Hammad da Fiten’ninde bu hadisi
nakletmektedir.)
H.29--- Devlemi, Müsnet-il Firdevs’inde,
kendisi babasından, O da Süleyman Hafız’dan (o da ravi silsilesi ile) İbni
Ömer’den, O da Resullullah (s.a.v.)’den rivayet ettiler ki: Şerli insanlar,
hayırlılardan sonra yüz elli sene bütün dünyaya hakim olurlar. Onlar da
Türklerdir.
(Burada Türklerden maksat, Moğollar ve
Çinlilerdir) Bu durum da Hz. İsa (a.s.)’dan sonra dünyanın sonuna 150 sen var
demektir. Doğrusunu Allah bilir.)
• İki nefha arasının 40 yıl olduğu
H.26--- İbni Mübarek Züht’de, Hz.
Hasan’dan tahric etti, O dedi ki; İki nefha arası kırk ylıdır. Birinci
nefha ile Allah her diriyi öldürecek ikinci nefha ile de her ölüyü
diriltecektir.
H.25--- İbni Ebu Davud Baas’da,
Merduye’de ebu Hureyre’den tahric ettiler, o dedi ki, Peygamber (s.a.v.)
buyurdu: İki nefha arası kırk yıldır.
H.24--- Buhari ve Müslim, Ebu
Hureyre’den tahric etti, o dedi ki, Resullulah (s.a.v.) buyurdu: İki nefha
arasıdaki süre kırk yıldır.
Müellifin son sözü
Celaleddin
Es-Suyuti’nin, “Kitab-ül Keşfan Mücavezeti Hazıhıl Ümmeti El-elf” isimli
eseri (ondan alınan kısımlar) burada sona erdi. Böylece bizim kitabımız olan “Kitab-ül
Bürhan fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Ez- Zaman’da bitmiş oldu.
Alemlerin
Rabbına hamd olsun ve selat-ü selam ebedi ve daimi din gününe kadar Hz.
Muhammed (s.a.v.) ve ashabın ile Tabiin ve Tebe-i Tabiin ile onların ehil
üzerine olsun.
Biz de deriz ki
Allah Teala bütün fitnelerden ve Deccal fitnesinden de bizleri ve bütün
müminleri korusun ve bizleri “Hayırlara” kavuşmak nasib etsin.
Amin
İÇİNDEKİLER EN SON BÖLÜMLERDEDİR
GİRİŞ 5
Müellifin Önsözü 8
1. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’NİN GELİŞİ VE İDARESİ 9
1. Kıyametten önce Mehdi’nin muhakkak geleceği 9
2. Hz. Mehdi’nin yeryüzünü adaletle dolduracağı 11
3. Hz. Mehdi zamanındaki bolluk 15
2. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’NİN NESEBİ VE VASIFLARI 20
1.Hz. Mehdi’nin nesebi 20
2. Hz. Mehdi’nin vasıfları 23
3. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’NİN ZUHURUNDAN
ÖNCEKİ ALAMETLER 28
1. Görülecek fitneler 28
2. Fırat nehrinde altından bir dağın ortaya çıkması 32
3. Hz. Mehdi’nin zuhur zamanını veren alametler 34
4. Ikdiddurer isimli kitapdaki alametler 41
4. BÖLÜM - SÜFYANİ FİTNESİ 46
1. Süfyani’nin Şam’da çıkışı 46
2. Süfyani’nin doğudaki savaşları 49
3. Süfyani ordusunun Medine’de Beni Haşim’den
insanları öldürmesi 52
4. Süfyani Ordusunun Beyda’da yere batışı 53
5. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’NİN ZUHURU 59
1. Zuhurundan önceki ve zuhuru sırasındaki nidalar 59
2. Zuhur şekli 61
6. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’NİN YARDIMCILARI 66
1.Çeşitli yardımcıları 66
2.Doğudan gelecek siyah bayraklılar 69
3.Siyah bayraklılar ve Hz. Mehdi’nin bayraktarı 73
7. BÖLÜM - HZ. MEHD’NİN SAVAŞLARI VE
FETİHLERİ 75
1.Kudüs’e gelmeden önceki hareketleri 75
2.Hz. Mehdi’nin Süfyani ile savaşı 79
3. Hz. Mehdi’nin Kudüs’den sonraki savaş ve fetihleri 83
8. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’NİN HZ. İSA (AS) İLE
BULUŞMASI 91
1.Hz. Mehdi’nin Hz. İsa (a.s.) imamlık yapması 91
9. BÖLÜM - HZ. MEHDİ’DEN SONRA GELECEK
HALİFELER 96
1.Hz. Mehdi’nin hükmünün süresi 96
2. Hz. Mehdi’den sonra gelecek olan halifeler 98
10. BÖLÜM - HATİME 103
1. Dünyanın ömrü 103
2. Hz. İsa (a.s.) nın dünyada 40 yıl kalışı 106
Müellifin Son Sözü 112
2.13 Hasen b. Süfyan ve Ebu Naim,
Ebu Hureyre’den tahric ettiler ki:
“Eğer Dünyadan bir gece bile kalsa,
Allah onu Uzatır ve Ehl-i
Beytim’den birisini Melik Kılardı.
Guneş Yayıncılık
Talat Paşa Mah. Emirgazi Cad.
İbrahim Elmas İşmerkezi No: 1 Kat 4 No: 11
Şişli-İstanbul / Tel: 0216-660 00 59
Baskı: Seçil Ofset
100. Yıl Mah. MASSİT Matbaacılar Sitesi,
4. Cad. No:77 Bağcılar-İstanbul
Tel: 0212-629 06 15
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder