Fethullah Gülen mason mu? Fethullah Gülen masonluk yemini etti mi? Fethullah Gülen MOSSAD ajanımı? gibi tüm soruların cevapları ve Yeni Şafak gazetesini ulaştığı belgeleri haberimizde sizlerle paylaştık.
Paralel yapının 1 numarası Fethullah Gülen'in şimdiye kadar hiç bilinmeyen ilişkilerini açığa çıkaran tarihi belgelere ulaştı.
Fethullah Gülen'in daha askerlik döneminde Mason teşkilatları ile bağlantıları, bu bağlantılar üzerinden Moon tarikatı, MOSSAD ve CIA ile irtibatları, gençlik döneminden itibaren bir proje olarak yetiştirilip hazırlanmasına dair çarpıcı bilgi ve belgeler gün yüzüne çıktı.
Fethullah Gülen'in, kendisini Moon tarikatı ve CIA ile tanıştıran kişi olduğu bilinen eski CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek ile temaslarını da ilk kez bu kadar açıklıkla ortaya koyan belgeler Türkiye'yi derinden sarsacak.
Fethullah Gülen üstün hizmet madalyası aldı
İlk belge, Kasım Gülek'in 16 Temmuz 1967 tarihinde, Mason Locası'na Fethullah Gülen'in de aralarında bulunduğu bazı ünlü isimler için yazdığı mektup. Gülek'in mektubunda hem sitem hem de Masonluk birkaç gruba ayrılmaya başladığı için yaptığı özeleştiriler yeralıyor:
“Saygıdeğer KK" (KK: kardeşler) sözüyle başlayan mektup şöyle:
“Türkiye'de yegane ve muntazam mason teşkilatı, Türkiye hür ve kabul edilmiş masonların büyük locası (Türk Yükseltme Cemiyeti)dir. Hal böyle iken bazı kimselerin biraraya gelerek bir dernek kurmalarıyla bunca yıllık, temeli 1900'lere dayanan ve dünyaca tanınmış ve kabul görmüş Türk masonluğunu bir kenara itmeğe çalışmak doğru bir iş değildir.
Bir müessesede, bir dernekte veya bir vücutta aksayan hastalanan bir taraf her zaman olabilir. O vakit yapılacak şey hemen başka bir derneğe geçivermek değildir, aksaklığın giderilmesi, hastalığın tedavisi olduğunu pek iyi bilir ve takdir edersiniz.
Biraderler küstü
Birtakım yan fikirlerle destekleyip kamufle edilen bu şiddetli ihtiras Türk masonluğunu ikiye hatta üçe bölmüş, bir kısım arkadaşlarımızı Ş.K., A.Ş., Fethullah Gülen, A.D., Z.E., K.T., V.K. ve T.K. biraderleri küstürmüşlerdir. Bu arkadaşlarımızın büyük locadan en büyük madalya aldıkları unutulmaktadır. Üstün hizmet madalyasına sahip olmak her masonun rüyasıdır.
Türk masonluğunu bozmaya, bölmeye ve Türkiye büyük locasını yıkmaya yeltenen bir kimse Türk masonluğuna karşı nasıl suç işlemiş olmaktadır? Geliniz de bu sualin cevabını herkesin vicdanına, nizamnamelere ve Türk masonluğu tarihine bırakılır.
İnsanların iyi niyetle biraraya gelerek halledemeyecekleri hiçbir ihtilaf, elbirliğiyle ıslah olunmayacak hiçbir aksaklık bulunmadığına göre bir kısım biraderlerin bu normal yoldan ayrılarak, fani insan için böylesine ideal, böylesine güzel bir birliğin bozulmasına teşvik edenlere uymuş olmalarını anlamak kabil değildir. Onlar acaba nefis muhasebesinde bulundukları zaman bu tutumlarını samimiyetle doğru mu buluyorlar.
'Bir Mason olarak...'
İnsanlık mabedi mefkuresini bu mukaddes emaneti her zaman korumak ve daha ilerilere götürmeğe çalışmak zaruridir. Bunda kimsenin tereddüdü yoktur. Herhalde mevzuları ve hadiseleri varmak istedikleri neticelere göre izah etmek suretiyle, biraderlere telkin ve teşviklerde bulunanların bu maksatlı hareketlerine aklıselim sahiplerinin pek gecikmeden teşhislerini koyacaklarını ve hakikatleri olduğu gibi göreceklerine eminim. Bir mason olarak saygılarımı sunarım." (Kasım Gülek)
Mahfil'de tekris yemini
25Mart 1975'te hazırlanan bir başka belgede ise Fetullah Gülen'in Mason Locası'ndan ayrılan isimlerin kurduğu Türkiye Büyük Mason Mahfili'ndeki 'Tekris Yemini' var. Masonluk literatüründe 'Tekris' hem örgüte giriş sırasında hem de derece yükseldiğinde yapılan yemine deniliyor.
Türkiye Büyük Mason Mahfili antetli 'Tekris Yemini'nde Gülen'in verdiği sözler büyük bir sadakat vurgusu içeriyor..
Anayasası başka
“Evrenin Ulu Mimarının ve şu Mason topluluğunun huzurunda, kendi arzu ve irademle samimi olarak yemin ederim ki: Bana öğretilecek ve söylenecek Masonluk sırlarını bir Masondan başkasına ve Mason Mahfilinden başka bir yerde asla beyan ve ifşa etmeyeceğim. Masonluk için çalışacağım. Prensiplerine sadık kalacağım. Toplantılarına muntazam devam edeceğim. Şeref ve haysiyetimi koruyacağım, insanları seveceğim ve onların iyiliği için çalışacağım. Aileme ve vatanıma karşı fedakar olacağım. Cehalet ve taassupla mücadele edeceğim. Adalet ve hakkaniyetten ayrılmayacağım ve başkalarının haklarına da kendi hakkım kadar saygı göstereceğim. Türkiye Büyük Mason Mahfili'ni, Türkiye'de remzi üç derecenin nazım ve hakim otoritesi olarak tanıyacağım. Türkiye Büyük Mason Mahfili'nin anayasası, iç tüzüğü Mahfiller genel tüzüğü ile Muhterem Mahfilin iç tüzük ve kararlarına riayet edeceğim. Bu taahhütnameyi 25.03.1975 günü İstanbul yedisinde hakikat nurunun kaynağı olan Muhterem Üçgen Mahfilinin resmi celsesinde imza eyledim." (M. Fetullah Gülen)
İşte Fethullah Gülen'in Masonluk belgeleri
Paralel yapının lideri olan Fethullah Gülen'in masonluk yemini ettiği ve her masonun rüyası olan üstün hizmet madalyası adlığına dair belgelere Yeni Şafak ulaştı.
Yeni Şafak gazetesi,
İŞTE RAPORDAKİ GÜLEN:
"Erzurum’un Pasinler ilçesi Korucuk Köyü’nde 27 Nisan 1941′de doğmuştur. Babası Ramiz bey, annesi Refia Hanım 6′sı erkek, 2′si kız, 8 kardeşin ikincisidir. Kur’an’ı 1945′te öğrenmeye başlayan Gülen, kısa sürede Kur’an’ı hatmetmiştir. 1946′da ilkokula başlamış, babasının Avar köyünde imam olması ve ailesinin oraya taşınması sebebiyle ilkokulu bırakmak durumunda kalmıştır. Erzurum’da dışarıdan sınavlara girerek ilkokulu bitirebilmiştir. Babası İmam Ramiz Bey’den Arapça dersi almış, Hasankale’de Hacı Sıtkı Efendi’den tecvit ve Kur’an dersleri alan Gülen, 1951′de hafızlığını tamamlamıştır. Gülen 1954′te Erzurum’da Kurşunlu Cami Medresesi’nde Alvar İmamı Muhammed Lütfi’nin torunu Sadi Efendi’den medrese dersi almıştır. 2,5 ay içerisinde Emsile, Bina ve izharı bitiren Gülen Sait Efendi’de Molla Camiye başlamıştır. 1955′ten 1959′da Edirne’ye gidinceye kadar Osman Bektaş’tan fıkıh ve din eğitimi almıştır. Askerlik öncesi ve sonrası Edirne Üç Şerefeli Camii’nde toplam 4 yıl imamlık yaptı."
KASIM GÜLEK KİMDİR?
Raporda Kasım Gülek kimdir başlıklı bölümde şu ifadeler bulunuyor: “1905 Adana doğumlu olup siyasetçi Cumhuriyet Halk partisi Genel Sekreteri (1950-1959) Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kontenjandan Bilecik Milletvekili olarak siyasi hayatına başladı. İki dönem Bilecik Milletvekilliği yaptı. 1946 yılında Adana’dan milletvekili seçildi. 1947 yılında Bayındırlık Bakanlığı, 1948 yılında Ulaştırma Bakanlığı yaptı. 1949 yılında Kore’ye giderek ve Birleşmiş Milletler Kore Komisyonluğu Başkanlığı yaptı. 1968 yılında Kuzey Atlantik Asamblesi Başkanlığı’na seçildi. 1969′dan 1975′e kadar Cumhuriyet Senatosu üyeliği yaptı. Moon tarikatıyla ilişkisi bilinen Kasım Gülek CIA’nın Türkiye’deki 1 numaralı siyaset adamlarından birisidir. Aynı zamanda en büyük gücünü Mason localarının maddi ve manevi desteğiyle sağlamlaştırmıştır. Fetullah Gülen ile CIA ve Moon tarikatıyla tanışmasında vesile olmuş, Komünizmle Mücadele Derneği gibi birçok kuruluşa CIA’nın maddi desteklerinin aklanmasında önemli görevler almış bir siyasetçidir.”
MASONLUĞU Gülen yıllar önce itiraf etti' iddiası
Önceki yıllarda da Fatih Altaylı, Gülen ile ilgili bir anısını anlatmış 'Masonluk kötü bir şey değil, tabii ki diyebilirsin" cevabını veren Gülen'in masonluğunu itiraf ettiği iddia edilmişti.
Bugün Fetullah Gülen'in şimdiye kadar hiç bilinmeyen ilişkilerini açığa çıkaran tarihi belgelere ulaşıldı. İddiaya göre Gülen'in daha askerlik döneminde Mason teşkilatları ile bağlantıları, bu bağlantılar üzerinden Moon tarikatı, MOSSAD ve CIA ile irtibatları, gençlik döneminden itibaren bir proje olarak yetiştirilip hazırlanmasına dair çarpıcı bilgi ve belgeler gün yüzüne çıktı.
''GÜLEN YILLAR ÖNCE İTİRAF ETTİ''
Geçtiğimiz yıllarda Bilgi Üniversitesi rektörlüğünü yürüten ve mason olan Remzi Sanver'i programına konuk alan Fatih Altaylı, Fetullah Gülen hakkında ilginç bir iddia ortaya atmıştı.
GÜLEN: MASONLUK KÖTÜ BİR ŞEY DEĞİL
Altaylı, "Gülen'e dedim ki, size Neo İslamik Mason diyebilir miyiz? Çünkü masonlarla paralel fikir ve amaçlarınız var dedim. Gülen'de bana döndü dedi ki 'Masonluk kötü bir şey değil, tabii ki diyebilirsiniz' dedi. Ben de çok şaşırdım açıkçası ve bir kaç kez yazdım bu konuyu" sözleriyle durumu açıklamıştı.
Yeni Şafak Fethullah Gülen'le ilgili çarpıcı bir belgeyi daha okurlarının dikkate sunuyor: Gülen'in Ermeni Patriği Şinork Kalustyan'a 1965 yılında yazdığı mektup. Kırklareli Vaizliği döneminde yazdığı mektupta çarpıcı satırlar var.
"Büyük soykırım"
Yeni Şafak'ın ulaştığı önemli belgelerden biri de Fethullah Gülen'in 1965'te Ermeni Patriği'ne yazdığı mektup. Gülen kendi imzasını taşıyan mektupta aynen şöyle diyor: "1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Katledilen insanları derin bir hassasiyetle/saygı ile anıyorum."
Yeni Şafak | | 10 Nisan 2015, 12:07
·
Yeni Şafak Fethullah Gülen'le ilgili çarpıcı bir belgeyi daha okurlarının dikkate sunuyor: Gülen'in Ermeni Patriği Şinork Kalustyan'a 1965 yılında yazdığı mektup. Kırklareli Vaizliği döneminde yazdığı mektupta çarpıcı satırlar var. 1990'lı yıllardan itibaren Dinlerarası Diyalog, Hoşgörü gibi pek çok kavramı hayatımıza sokan, onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler veYazarlar Vakfı himayesinde Dinlerarası Diyalog konusuyla ilgili onlarca toplantının organizatörlüğünü yapan Fethullah Gülen'in bu konudaki düşüncelerinin doğal haliyle gelişmediğini, yıllar öncesine dayanan bir hazırlık aşaması olduğunu, ilk tohumlarını 1960lı yıllarda attığını ortaya çıkan bu belgelerden görebiliyoruz. Söz konusu belgede Fethullah Gülen'e ait olduğu tahmin edilen bir imza da yer alıyor.
İşte o mektup
Kırklareli 6 Mayıs 1965 Aziz ve Muhterem Patrik Şinork Kalustyan Esasen bütün milletler ve insanlar kardeştirler. Çünkü hepimizin Büyük Anası Hz. Havva dedesi Hz. Ademdir… Bütün insanlar fanidir. Binaenaleyh mahdur ömürleri müddetince hoş ve kardeşçe geçinmek lazımdır. Bütün dinler, bilhassa semavi dinler insanlara daima iyilik hoşgörülük tavsiye etmektedir. Musevilik, Hıristiyanlık dinlerinin esasları birbirine çok benzemektedir. Semavi dinleri bize tebliğ eden Peygamber dediğimiz büyük insanların müşterek dedeleri Hz. İbrahim Aleyhisselam'dır. Binaenaleyh insanların din ve milliyet ayrılığından bahsederek birbirleri aleyhine düşmanca hareket etmeleri yersizdir. İnsanlara daima müsamaha ve iyilik emreden büyük insan büyük Peygamber Hz. İsa Aleyhisselam bir mümessili sıfatıyla bu makamda bulunmanız bana ve Müslüman alemine onur vermektedir. Çocukluk ve meslek hayatımda tanıdığım birçok Ermeni aile ve şahsiyet vardır. 1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soykırımını lanetle yadetmekten geçemeyeceğim. Öldürülen katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor onları saygıyla anıyorum. Büyük Peygamberiniz'in Hz. İsa Aleyhisselam'ın çocuklarının Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum. Bu vesile ile zatı alinize sonsuz teşekkürlerimi sunar bu toprakların değerli çocukları olan Ermeni yurttaşlarımızı Rum vatandaşlarımızı aziz Türk kardeşleri ile daima huzur ve saadet içinde yaşamalarını ulu tanrıdan niyaz ederim.
Kırklareli vaizi
Fethullah Gülen
İmza
****
BENİM CUMHURBAŞKANIM ve BAŞKANIM100 sene sonra yeniden ona liderlik edip hem ülkeyi hem de milleti yeniden şaha kaldıracak bir lidere sahip olmuştur.
Bunu tüm dünya kabul ederken, içimizde hâlâ bunu farkedemeyip de düşmanlarının algı operasyonlarının kurbanı olanların sayısı hiç de az değildir.
Zamane İbni Übey’i olan deccal Kendini kainatın imamı olarak tanıtanve yeni bir din ,yeni bir peygamber gibi biz düzanbazın hâlâ peşinden gidenlerin olması bile gerçekten ibretlik ve manidardır.
Açıkça Ermeni katliamını(!) savunarak düşmanlarının ekmeğine yağ süren kendisi ile beraber 3 gazete olması bile ihanetin boyutunu göstermekte!
Bu yüzden, cumhurbaşkanı her gün daha fazla sevilmekte ve desteklenmekte!
Anlamayanları mazur görüyoruz!
Son nefesinde Gülen'in Masonluğunu açıkladı
Bediüzzaman’ın talebesi ve Şule Yüksel Şenler’in ağabeyi Üzeyir Şenler’in, vefatından kısa bir süre önce Fetullah Gülen’in nasıl mason olduğunu ve üstadını deşifre ettiği ortaya çıktı.
Bediüzzaman'ın talebesi ve Şule Yüksel Şenler'in ağabeyi Üzeyir Şenler'in vefatından kısa bir süre önce kendisiyle yapılan ve videoya alınan bir sohbette Fethullah Gülen'in Mason olduğunu açıkladığı ortaya çıktı. Üzeyir Şenler videoda Gülen'in finansörü Ali Rıza Güven'in önce kendisine Masonluk teklifinde bulunduğunu kabul etmeyince aynı teklifi Gülen'e götürdüğünü anlatıyor.
Bediüzzaman'ın talebesi ve Şule Yüksel Şenler'in ağabeyi Üzeyir Şenler'in vefatından kısa bir süre önce Fethullah Gülen'in Mason olduğunu açıkladığı ortaya çıktı. Üzeyir Şenler, hasta yatağında kendisiyle yapılan ve videoya kaydedilen bir sohbette Gülen'i İzmir'deki ilk yıllarında koruyup gözeten Ali Rıza Güven'in önce kendisine Masonluk teklifinde bulunduğunu, kabul etmeyince aynı teklifi Gülen'e götürdüğünü anlattı. Şok video kaydıyla Yeni Şafak'ın ortaya çıkardığı Gülen'in Karanlık Dünyası'nı ve ilişkilerini bir adım daha ileri götürdü. Dün akşam TRT'de yayınlanan görüntüler gündeme bomba gibi düştü.
ÖLÜM DÖŞEĞİNDE KONUŞTU
Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin önde gelen talebelerinden biri olan ve İslami camianın önemli kadın yazarlarından Şule Yüksel Şenler'in ağabeyi Üzeyir Şenler, Fethullah Gülen'in Masonluğunu teyit ederken Gülen'i Mason örgütlerine sokan ismi de deşifre etti. Hasta yatağında iken ziyaretine gelenlerle sohbet eden Şenler'in bu sohbeti, ziyaretindekiler tarafından cep telefonuyla kaydedildi.
Kaydı yapan kişiler can güvenlikleri nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemedi.
"DAVA İÇİN İZMİR'E GİTTİK"
Şule Yüksel Şenler'in başörtüsü nedeniyle yargılandığı bir davanın İzmir'de görüldüğünü, bu sebeple sırada Ali Rıza Güven'in evinde kaldıklarını anlatan Üzeyin Şenler Ali Rıza Güven ile arasında geçen diyaloğu şu cümlelerle anlattı: "Dilinin altında bir bakla var, baklayı çıkarmak istemiyordu. Fazla dayanamadı en sonunda çıkardı baklayı ağzından. Baklayı şöyle çıkardı ağzından bir iki özel mevzuyla ilgili sizinle çok mühim bir görüşmemiz olacak dedi. Sizi dedi biz inceledik. Yakınen sizi tanıyoruz. Sizde dedi öyle bir kabiliyet var ki, artık başladı şey etmeye. Ondan sonra siz dedi yalnız çok yükseklerde olmanız gereken bir şeydesiniz, gaste maste … Ali Rıza Güven bana masonluk teşkilatına girme teklifinde bulundu"
TEPKİ ALINCA İRTİBAT KESİLDİ
Ali Rıza Güven'e sert tepki verdiğini belirten Üzeyir Şenler ile Ali Rıza Güven arasındaki şu diyalog tarihe not düştü: "Dedim ki bakın dedim, bir kere dedim sizin bana teklif ettiğiniz şey bir kere abes oldu. Neden abes oldu? Bir kere ben üniversite mezunu değilim. Daha talebeyim. Diplomamı almış değilim. Ondan sonra bu bir. İkincisi nasıl planlanmışsa o plan ters tepti itirazımla tabi. Mason olmak şart oluyor diyor. Tepkim daha dehşetliydi, sertti. Benden sert cevap aldıktan sonra artık şeyi kesti"
FETHULLAH YA FETHULLAH!
Üzeyir Şenler ile yapılan röportajı kaydeden kişilerin isimleri can güvenliği nedeniyle açıklanmazken, Şenler, Fethullah Gülen'in Ali Rıza Güven'le masonik bağlantılarını şu ifadelerle deşifre ediyor: "Mesela şu anda bir numara olan birisi onunla beraber, çok sıkıydı. Sıkı münasebeti vardı. Her an beraberlerdi. Artık söylemek… Fethullah ya Fethullah!"
YÜKSEK YERLERDE OLMANIZ LAZIM
Uzun yıllar İstanbul'da Risale-i Nur'un yayınlanması üzerine çalışmalar yapan Şenler, masonluk teşkilatında görev alması halinde kendisine önemli bir kurumun genel müdürlüğünün de yine Ali Rıza Güven tarafından verileceğini aktardı.
GÜVEN'LE YEDİKLERİ İÇTİKLERİ AYRI GİTMEDİ
Ali Rıza Güven'le ilgili bir belgeselde Gülen ve Güven ilişkisi net olarak anlatılıyor. Güven'in Fethullah Gülen ile tanışması dönemin İzmir Merkez Vaizi Yaşar Tunagür'ün Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığı'na atanmasıyla başlıyor. Ankara'ya giden Tunagür, o dönem askerliğini yeni bitiren genç bir vaiz olarak çalışan Gülen'in tayinini İzmir'in Kestanepazarı Camii'sine çıkarıyor. Burada ilk olarak Ali Rıza Güven'le tanışan ve birlikte çalışan Gülen, o günleri şu cümlelerle ifade ediyor: "Bir masanın etrafına toplandılar. Anlatayım hizmeti bunlara. Sağdan soldan aidat ölçüsünde dönen paralarla olmaz. Bir umumi himmet olması için konuşayım. 10-12 kişi vardı. Hacı Ahmet Bey o zaman 100 bin lira verdi. Taç fabrikaları falan vardı. Ali Rıza Bey 50 bin lira verdi. Değişik yerlerde platformlarda hizmet derken bu yol değerlendirilebilecek bir yol denildi. Öyle bir çığır açıldı" Aynı belgeselde Güven'in 1971 muhtırasının hemen ardından üst rütbeli bir asker tarafından ifadesinin değiştirildiğine de yer veriliyor.
Fethullah Gülen'in gençlik yıllarında masonluk yemini ederek üstün hizmetlerinden dolayı taltif madalyası aldığını belgelemişti. 1969 yılında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası tarafından üstün hizmetleri karşılığında ödüllendirilen Gülen, 1975'te ise Türkiye Büyük Mason Mahfili'nde gizli yemin etmişti. CHPli Kasım Gülek'in mektuplarını yayınlayan Yeni Şafak, Fethullah Gülen'in karanlık masonik ilişkilerini, Moon tarikatı ve CIA ile Kasım Gülek aracılığıyla tanıştığını da belgelemişti.
Kaynak: Recep Yeter / Yeni Şafak
HAKKIMI HELAL ETMİYORUM
İşte Sultan Abdulhamid’in okuyanları titreten duası!
Necip Fazıl Kısakürek’in hazırlamış olduğu ‘Ulu Hakan II. Abdülhamid Han’ adlı kitabında geçen meşhur duasına A Haber ekranlarında yayınlanan ‘İmparatorluğa Darbe 31 Mart’ programında da yer verildi.
Zalimlere beddua millete dua! İşte Abdülhamid Han’ın Duası:
Allahım helal etmiyorum!
Şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum!
Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanümanımı, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili’nin (SalAllahu Aleyhi ve Sellem) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem!
Allahım! Mukaddes isimlerine kurban olduğum Allahım!
Ya Âdil!
Bana “Kızıl Sultan” adını takan ve devrilmem için ellerinden geleni yapan Ermenileri, şimdi beni devirenlere parçalatıyorsun!
Bu cellatları da, kim bilir, kimlere parçalatacaksın?..
Fakat yâ Rahman!..
Adaletinle tecelli edersen hepimiz kül oluruz!
Bize acı!
Resûlünün, Sevgilinin, Kainatın Efendisinin nurunu kaydeder gibi olduğu için bu hale gelen millete, rahmetinle, fazlınla, lütfunla tecelli et!
Yâ Kâdir!
Kundaktaki yavruyu gagasına almış, kaçıran leş kuşunu düşürüp çocuğu kurtarmak ancak senin kudretine sığabilir. Leş kuşlarının gagasında kundak çocuğuna dönen milletimi kurtar Allahım!
Ya Ma’bud !..
Ömrümde tek vakit farz namazı kaçırdığımı hatırlamıyorum!
Ama tek vakit namazım olduğunu iddiaya da nefsimde kuvvet bulamıyorum!..
Huzurunda eğileceğime kaskatı kalıyorum ve duada ruh teslim edeceğime yatağımda kıvranıyorum! Sana kulluk gösteremeyen bu kulunu affet Allahım!Eğer, yılları tesbih dizisince süren hükümdarlığımda Seni bir kere anabildim, Resûlüne bir an bağlanabildimse, duamı, o bir kere ve bir an yüzü suyu hürmetine kabul et!
Yâ Sübhan!
Şu titrek elleri, Kıyamet gününde sana “Ümmetim, ümmetim!” diye yalvaracak olan Habibinin eteğinde, şimdi “Milletim, milletim!”diye dilenen bu ihtiyarın duasını geri çevirme! Milletimi evvelâ “Ba’sü ba’de’l-mevtsiz” bir ölümle yok etmeye götüren sahte kurtarıcılar ve sahte kurtuluşlardan kurtar; ve ona bir gün gelecek kurtarıcıları, gerçek kurtuluşu nasib eyle!..
Benim artık bu dünya gözüyle görebileceğim hiçbir saadet ümidim kalmadı.
Bari felâketi olsun bana daha fazla gösterme Allahım!
Ayakta duramaz, haldeyim!
Vadem ne gün dolacak Allahım?..
Yazı için teşekkürler ayrıca buyrun sitemi ziyaret edin
YanıtlaSilhttp://islamguzelahlaktir.blogspot.com/