Öyle zannediyorum ki, bizler bundan sonra servet ve iktidarla
imtihan olacağız.
ABD derin bir kriz yaşıyor.. Temel kriz kapitalizmin krizi.. Bu
yönü ile bütün Avrupa, Çin ya da tüm dünyadaki kapitalistler için çalıyor bu
çan. Kapitalizm tüm kavram ve kurumları ile, bilimi, felsefesi ile çöküyor..
Ekonomisi, sanatı, ailesi, gençliği ile.. Ve bu çöküşü durdurmak artık mümkün
değil. Kritik eşik aşıldı.
Eyaletler krizde.. Detroit sendromu aşılamıyor. Dünyaya yardım
ettiğini iddia eden Amerika iflas eden belediyeleri bile kurtaramıyor. Koca AB
Yunanistan’ı bile kurtaramıyor..
Siyah öfke günden güne büyüyor.. Ekonomik kriz en çok siyahileri
ve yabancıları vuruyor..
Şimdi iflası geciktirmek, erteleme çözüm değil, aksine kriz daha
da derinleşir. Şimdi olması gereken zararın neresinden dönülürse orasının kâr
olduğunu görmek gerek.. Gelecek günlerin geçen günleri aratmaması için
gerçeklerin görülüp ona göre davranılması gerek.. Güç gösterisinde bulunmak,
meydan okumak batı için çözüm değil. Bunu görmeleri gerek.
BOP başlamadan bitti.. Çeyrek asırdır hayalini kurdukları, BOP
çerçevesinde 20’den fazla ülkeye yaymayı düşündükleri paralel devlet ve paralel
din beklenmedik şekilde çöktü.
Çin’den nasıl kurtuluruz derken şimdi de Hindistan kendi başına
yoluna devam edeceği bir olgunluğa ulaştı..
Rusya giderek Avrupa'dan uzaklaşıyor. Afrika uyanıyor.. Ne sopa,
ne havuç kâr ediyor. Afganistan, Pakistan, Irak, Mısır, Yemen, Suudi Arabistan,
nereyi tutarlarsa ellerinde kalıyor.. BM umutsuz vaka. NATO giderek daha
işlevsiz hale geliyor.. ABD ile AB arasındayı uyum ve işbirliği gelecek için
umut vaad etmiyor..
Anlayacağınız, dinleri, felsefeleri mahvoldu. Sağlıklı
düşünemiyorlar. Öfkeleri akıllarını zehirliyor. Korku ve panik içinde ne
yapacaklarını bilmiyorlar. Artık neye inanacaklarını, kime güveneceklerini
bilmiyorlar. Kahinleri medeniyetler arası bir çatışmadan ve batılılar için
tarihin sonundan bahsediyor.. Kilise çözüm üretmiyor. Kendisi himmete muhtaç
bir dede. Kendi sorunları ile bile başetmekten aciz. Masignon bizim için
söylüyordu ama gelinen noktada derin bir boşluğa düştüler, anarşi, terör ve
intihar için uygun bir hale geldiler..
Batılılar bu krizden en az zararla çıkmak istiyorlarsa saldırmak
yerine ciddi bir özeleştiri yapmak, özür dilemek zorundalar.. Ama hiç de o
havada değiller. O zaman olacak olan şu: Önce ülkeler kendi içinde siyasi,
dini, sivil topluluklar birbirlerini suçlayacaklar. Sonra ülkeler birbirlerini
suçlayacaklar. İçerideki hesaplaşmayı ötelemek ve örtmek için dışarıya dönük
saldırıları artıracaklar. Dış düşmanlar, iç ve dış hayali düşmanlar
bulacaklar..
E.. bu dünya etme bulma dünyasıdır. Alma mazlumun ahını, çıkar
aheste aheste denmiştir. Zulm ile abad olunmaz.. Bu ateş batılılara bu süreçte
yardım eden herkesi yakacak.. Göreceksiniz.. O loca mensuplarını, o
darbecileri, onlarla işbirliği yapan, media, Mafia, sermaye, siyaset, STK,
hepsi bu sonuçtan etkilenecek..
Bu sebeble İsrail'de hükümet düştü, meclis feshedildi. Onun için
masonlar birbirine düştü. Onun için 11 Eylül olmuştu. Onun için ABD ve batılı
istihbarat örgütleri arasına kara kedi girdi. Onun için CIA ve FBI anlaşamıyor.
Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor,
Gelişen olaylar çerçevesinde kimse Türkiye'yi kaybetmeyi göze
alamaz. Hele Türkiye'yi karşısına almak kimse için akıllıca bir tercih
olmayacaktır.
Paralel yapı, Türk Sovyeti, CHP ve PKK bu durumdan nasıl bir
sonuç çıkarır bilmiyorum..
Ankara'ya gelip gidenlere, konuşulanlara bakarsanız ne dediğim
daha iyi anlaşılır..
Birileri için gelecek günler geçen günleri aratacak.. Geç kalan
operasyonlar, ha başladı başlayacak.. O zaman görecekler Hanya'yı, Konya'yı.
Son pişmanlık da fayda vermeyecek..
Benden söylemesi..
Selâm ve dua ile..
ABD NE AVRUPA NIN BÜYÜK İSRAİL İÇİN EKONOMİK YÜKÜNÜN GETİRDİĞİ BÜYÜK YIKIM.
2-Dünya artık kabaca çift kutuplu: Kuzey – Güney, ya da Asya –
Atlantik ekseninde.
3-Gelişmiş ve tüm dünyada gelişmenin motoru olun “Batı” artık bu
görevini eskisi gibi yerine getiremiyor.
4-Küresel ekonominin yönelimi Asya’ya doğru.
Bu kanaate nereden varıyoruz; ABD’nin Irak, Afganistan, Suriye
ve Filistin’deki mağlubiyetlerinden.
Ukrayna’daki hezimetini de sayabiliriz.
1989’dan itibaren baş döndüren bir kazanımlar dönemi yaşayan ABD
önderliğindeki Batı, 2003 Irak işgalinden sonra bu konumunu yitirmeye başladı.
Bunun son örneği, 2003 Irak işgalidir. Bu başarısız işgalin ardından gelen
2007-2008 ekonomik krizi, ABD’nin finansal balon sisteminden kaynaklanan çöküş
sürecini hızlandırdı.
ABD’nin çöküş anaforu AB’yi de
içine kattı.
Çünkü AB demek, NATO’nun sosyo-ekonomik versiyonu demekti.
Maksat, Batı Avrupa’yı ABD , İSRAİL , İNGİLTERE çıkarları ekseninde bir arada
tutmaktı.
Pek Yakında
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder