9 Aralık 2014 Salı

TÜRKİYE İSRAİL'İ İŞGAL Mİ EDECEK :



 İsrail’in, sayısız düşman edindiği bir coğrafyada, sürekli olarak saldırı ve işgal korkusuyla yaşadığını biliyoruz. Bir yandan bölgenin en saldırgan ve yayılmacı devletiyken, diğer yandan hiç durmadan varlığının tehdit altında olduğu yollu dehşet çığlıkları atması ironik de olsa, İsrailliler’in çoğunun kendilerin gerçekten de böylesine paranoyak bir psikolojiye teslim ettiklerini düşünebiliriz. Amerikan halkı da İran’ın gelip Amerika’yı ateşe vermesinden korkuyor…

İsrailliler’in işgale uğrama paranoyasını körükleyen kutsal metinlerden belki de en önemlisi 

Tevrat, Hezekiel 38-39. Bu bölümde,

 İsrailoğullarının bir ulus olarak bir araya gelmesinden sonra gerçekleşecek bir işgalden söz ediliyor. İşgali gerçekleştireceği bildirilen ittifak içinde Fars (İran), Kuş (Mısır’ın güneyi ile Sudan’ın kuzeyinde kalan bölgeden söz ediliyor


Ancak ittifak ülkeleri İran, Sudan ve Libya’dan ibaret değil ve diğer isimlerle kimlerden kastedildiği uzun zamandır tartışma konusu. Tahmin edilebileceği üzere, dönemin politik dengelerine göre potansiyel “inkarcı İsrail işgalcilerinin” de kimlikleri değişiyor.

Listede uzun zamandır değişmeyen bir isim bulunuyor: Rusya (daha önce Sovyetler Birliği). Ruslar’ın İsrail’e kuzeyden saldıran kavim olacağına inanılıyor. Ancak, ilginçtir, AKP’nin başa gelmesinden, daha da önemlisi Erdoğan’ın Davos “krizinden” sonra, kimi dini sitelerde, kuzeyden saldıracak düşmanın Rusya’dan ziyade Türkiye olabileceği tartışılmaya başladı.

İsrail, artık her şeye rağmen Erdoğan’ı istemiyor. Davos öncesine kadar AKP yanlısı da pek çok haber yapan İsrail gazetelerinin o tarihten itibaren AKP’den hiç söz etmemesi, ettiğinde de ancak eleştirel yorumlara yer vermesi bunun göstergesi. Elbette, Suriye-İsrail görüşmelerinde arabuluculuk rolüne tekrar soyunabilmek için her şeyi yapan Erdoğan’ın tekrar tekrar reddedilmesi ve Türkiye’de yükselen anti-semitizmden Erdoğan’ın sorumlu tutulması da…

Bu artık son derece açık bir nokta. Ancak bununla kalmıyor. İsrail’in Türkiye’ye ilişkin endişeleri, Erdoğan’la başlayıp bitmiyor.

Türkiye’nin Yeni Osmanlıcılık hamlesi ve Türkiye’de bir süredir uyumakta olan, “bağımsızlıkçı” bir kesimin uyanması, safların ayrışması ve keskinleşmesi eklendi.

Türkiye, İsrailliler’in gözünde, Hezekiel 38-39’da anlatıldığına inanılan “inkarcı işgal güçlerden” olmaya iki yoldan yaklaşabilir.
Birincisi, gene İsrail’in gözünde, ılımlı İslam kontrol edilemediği ölçüde radikalleşir. İkincisi, Ilımlı İslam’la mücadele içinden “bağımsızlıkçı” bir irade çıkar.
İsrail açısından her ikisi de anti-semitist, “inkarcı” ve potansiyel işgalci.

Türkiye’de bugün iktidar ile Paralelciler  arasında kıyasıya bir mücadele olduğunu herkes görüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder