2 Aralık 2014 Salı

DÜNYAYI YÖNETEN GİZLİ ÖRGÜTLER





10. Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların
hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için
elîm bir azap vardır.

11. Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, "Biz ancak ıslah
edicileriz" derler.

12. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar.

13. Onlara: İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği vakit
"Biz hiç, sefihlerin (akılsız ve ahmak kişilerin) iman ettikleri gibi iman
eder miyiz!" derler. Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu
bilmezler (veya bilmezlikten gelirler).

14. (Bu münafıklar) müminlerle karşılaştıkları vakit "(Biz de) iman
ettik" derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında
ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla (müminlerle) sadece alay ediyoruz,
derler.

15. Gerçekte, Allah onlarla istihza (alay) eder de azgınlıklarında onlara
fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.



31. Allah Adem'e bütün isimleri, öğretti. Sonra onları önce meleklere arzedip:
Eğer siz sözünüzde sadık iseniz, şunların isimlerini bana bildirin, dedi.

32. Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize
öğrettiklerinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak
sensin, dediler.

33. (Bunun üzerine: ) Ey Âdem ! Eşyanın isimlerini meleklere anlat, dedi. Adem
onların isimlerini onlara anlatınca: Ben size, muhakkak semâvat ve arzda
görülmeyenleri (oralardaki sırları) bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık
yapmakta olduklarınızı da bilirim, dememiş miydim? dedi.

34. Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem'e secde edin, demiştik. İblis hariç
hepsi secde ettiler. O yüz çevirdi ve büyüklük tasladı, böylece kâfirlerden
oldu.

35. Biz: Ey Âdem! Sen ve eşin (Havva) beraberce cennete yerleşin; orada
kolaylıkla istediğiniz zaman her yerde cennet nimetlerinden yeyin; sadece şu
ağaca yaklaşmayın. Eğer bu ağaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden
zalimlerden olursunuz, dedik.

36. Şeytan onların ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde
bulundukları (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine
düşman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek
yaşamak vardır, dedik.

37. Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal
tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır.

38. Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eğer benden size bir hidayet gelir de her
kim hidayetime tâbi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü
çekmezler.

39. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar
orada ebedî kalırlar.

BAKARA


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder