22 Temmuz 2015 Çarşamba

ADOLF HİTLER'İN BİLİNMEZLERİ : HİTLER'İN ARDINDAKİ GİZLİ GÜÇLER VE ASIL YÜZÜ, HAYATI,SİYONİZMLE İLİŞKİSİ




Hitler Almanyasinin suçsuz Avrupa Yahudilerini toplu olarak katlettigi dönemde, Siyonistler Hitler'e ekonomik ve siyasal yardimlarda bulunmuslardi. Federal Almanya'da yayinlanan Spiegel dergisinin de belirttigi gibi, siyonistler Nazilerin iktidari ele geçirisini kendileri için olaganüstü bir tarihsel olanak olarak görmüslerdi.

1933 Mayis'inda, siyonist Anglo-Palestine Bank fasist Almanya'nin ekonomi bakanligiyla dogrudan bag kurmustu. Görüsmelerden sonra. iki taraf arasinda 23 Agustos'ta bir transfer anlasmasi imzalanmisti. Bu anlasma daha sonraki pekçok ekonomik ve siyasal isbirligi için de bir zemin olusturmustu. Siyonistler, Tel-Aviv'de kurduklari Trust and Transfer Office Haavara adli sirketle, Filistin'e getirilen Alman mallarinin tekel hakkini almislardi. Böylec nazilerin Orta Dogu bölgesinde genis pazar olanaklarina kavusmasini saglamislardi.

Döviz islemleriyle ilgilenen Alman bürosu 7 Aralik 1937'de sunlari açikliyordu: "Filistin'e dissatima dayali transfer islemleri 1933'ten beri yaklasik 70 milyon altin mark kär getirmistir. "Bu rakama, Filistin'e transfer edilen Yahudi sermayesinden dogan büyük kârlar katilmamistir.

Siyonist-Nazi isbirligi bu kadarla da kalmamistir. Siyonist olmayan Yahudi kuruluşlarının Alman mallarina boykot uygulanmasi için çagri yaptigi günlerde nazilere el uzatan yine siyonistler olmustur. Siyonistler, Alman, silah yapimcilarina döviz kaynagi saglamislardi.

Albert Norden, So werden Kriege gemacht (Savaslar Nasil Yapilir) adli kitabinda bu konu açiklik kazandirmistir.

Norden, International Nickel Trust adli sirketin Almanya için stratejik önemi olan hammaddeleri sagladigina dikkat çekmistir. Siyonist sermayedarlarin denetiminde olan bu sirket kapitalist ülkelerdeki nikel üretiminin yüzde 85'ine sahip durumdaydi. Hitler'in iktidara gelmesinden bir yil sonra IG Fabrenin dustrie adli Alman sirketiyle, sözkonusu sirket arasinda bir anlasma imzalandi. Anlasmada, Almanya'nin nikel üretiminin yaridan fazlasinin International Nickel Trust tarafindan karsilanmasi öngörülüyordu. Almanya böylece yüzde 50 oraninda döviz tasarruf etmis olacakti. Konuya iliskin kanitlar Nurnberg durusmalarinda ayrintilariyla ortaya çikmistir.

Almanya 1.Dünya savaşında cephede değil masada siyasilerin teslim olmasıyla yenilgiye uğradı.

Adolf Hitler bunu ihanet olarak kabul etmişti. Resmen Almanya'yı sırtından bıçaklamışlardı. Hitler'in Almanya'nın kurtuluşu için yemin etmiş ve kısa sürede tüm siyasileri devirmiş Almanya'nın Lideri ve baş tacı olmuştu.

Hitler 1889 Braunau Avusturya'da doğdu. Almanya'nın 1.Dünya savaşında yenilmesiyle Alman işçi partisine üye olmuş, yönetime karşı eylemlere katılmıştır. Daha sonra Nazi partisinin başkanı seçilmiştir.
1934'ten-1945 yılları arasında Almanya'ya liderlik yapmış ve 2.Dünya savaşını başlatan ve bunun sonucunda, Alman imparatorluğunu kurmak için 5 milyon kadar insanın ölmesine neden olan şahıstır. Sonucunda'da başarılı olamamıştır.

Peki Hitler nasıl oluyor'da asker iken birden Almanya Lideri oluyor? 


Hitlerin Yahudi Askerleri

Biz bugün burada Hitlerin uzak olduğu aile geçmişini ya da hiç açıklanmayan gizliliğini açıklayacağız

Aile geçmişi

Aloys ve Klara'dan doğma Adolf Hitler .

Aloys'un Babası Georg Hiedler değil Johann Nepomuk'tur.

Aytunç Altındal'ın Bilinmeyen Hitler adlı eserinde Belgelerle kanıtlamıştır.

Georg hiedler ve johnn Nepomuk Hiedler kardeştirler. Aloys'un gerçek babası Nepomuk Hiedler'dir. Bir süre sonra Georg Hiedler, Aloys'u kendi nüfusuna almıştı ve soyadını Hitler olarak değiştirmiştir.
Johann Nepomuk'un iki çocuğu olan Aloys ve johanna 'dır
,johanna , Johann poelzl'e evlenmiş ve ileride, Hitlerin annesi olacak Klara poelzl doğmuştu.
Bir terslik gördünüz mü yada değişik bir şey.
Aloys, Klarayla nasıl evlenebilmiş . Amca, yeğenin evlenmesi, ensest, bir ilişkiye neden oluyordu ve buda diğer üç kutsal dinde olduğu gibi Hiristiyanlıkta'da yasaklanmıştı.
Georg hiedler 30 Yıldır ortadan kaybolmuş ve birden ortaya çıkıp Aloys'un kendi oğlu olduğuna dair, kiliseye yemin etmişti. (Bu durum biraz karışık tam tersi de olabilirmiş çünkü Hitler'in geçmişiyle ilgili belgelerin çoğu yakılmış. Naziler tarafından bırakılan belgeler ise sanki bilerek bir şeylerden uzaklaştırmak için bırakılmıştı.(
Artık Aloys ve Klara kuzendi ve evlenmeleri hiç sorun değildi.
Klara, Aloys'tan 23 yaş küçüktür. Klara evliliği boyunca Aloys'a ''amca'' diye hitap etmiştir.
Adolf Hitler babasına devamlı amca deyip yatağına giren annesinin bu konuşmaları için devamlı düşünmüş olmalıdır. Belki de bu yüzdendir ki, kendisi de yeğeni Geli Raubal'a evlilik dışı bir ensest ilişki başlatmıştı.



Adolf Hitler Kavgam



videoyu izlemek için aşağıda ki devamı yazısını tıklayınız


























Kavgam - 2 ile dunyagercekleri

Hitler'in aile geçmişine baktığımız zaman göreceksiniz ki, bolca karışık ilişkilerin yaşandığı ve nedeni bilinmeyen ölümlerle karşılaşacaksınız.

Aloys Hitler'in Bazı yer-altı gizli örgütlerle bağlantısı olduğunu belki duymuşsunuzdur.
Aloys'un ölümünden sonra, yarı gizli bir örgüt sayılan ''Fre schule''(özgür okul dostları)Bu örgüt yüz yıllardır yasaklı olan ve ve sadece yeraltı faaliyetleriynle varlığını sürdürmüş bulunan gizli 'özgür ruh' örgütünü kamufle eden bir örgütün adıydı. Sapkın (heretik) büyü ve sihir öğretileriydi.
Hitlerin doğduğu Braunau, çok ilginçtir ki tüm orta çağ boyunca tüm medyumların,büyücülerin,cadıların, gizli ilimlerle uğraşan 'karabüyü' üstadlarının ve doğa üstü insanların doğup büyüdükleri bölgeydi.
İrlandalı Okült yazar J.H Brennan'a göre dünyaca ünlü medyum Madame stockhammes burada doğmuştu.

Hitlerin öğrenim hayatına baktığınızda en çok tarihi ve coğrafyada başarılı olmuş ve tarih dersini çok sevmiştir.
Hitler hayatı boyunca 1.Dünya savaşında tüm silah arkadaşlarının arasından kurtulan tek kişiydi. Bir bombanın düşmesinden yalaşık 5 dakika önce oturduğu yerde içine sıkıntı düşüğü için kalkıp başka yere oturan kişiydi ve 5 dakika sonra oturduğu yerin çevresindeki tüm erler ölmüş veyahut ağır yaralanmıştı. Suikastlere uğradı nice kez ama hafif sıyrıklardan başka ona hiç bir şey olmamıştı.
Hitler, herkesin sağ çıkmakta güçlük çektiği taarruz birliklerinde görev almış ve hiçte ağır yara almamıştı.
Esrarengiz bir biçimi vardı ve fare gibi yer değiştiriyordu daima. Sabit durmaz devamlı çalışır kendi çapında bazı çalışmalar yapardı ressamlık alanında.

Diğer yüzü

Hitler'in gizli yaşamında kod adı ''Bay kurt''tu. Hitler'in Doğu Prusya'nın Ratensburg ormanının en kuytu köşesine yaptırdığı sığınağın adı da''werwolf''' Kurt adam adını vermişti. Bu sığınağın gizli olması raslantı olmasa gerek.Yüz yıllar evvelden yine gizli bir sığınak olarak kullanılmıştır.Avrupayı kasıp kavuran Töton Şovalyelirinin, gizli örgütlerini kurduğu ilk yerdi. Tabi biz hangi amaçla kullanıldığını bilemiyoruz adı bu yüzden gizli. Esrarengiz adamın yine esrarengiz Avrupa'nın karanlık geçmişiyle bağlantısı olduğunu söylememiz gerçekten doğru olur.

Almanlar çok barbar kavimlerdi çoğu hiristiyanlıktan önce pagan dinlerini benimsemişti ve hiristiyanlığa 11.yy'da girmişlerdi.

30 yıl savaşlarında dinler arası mezheblerin savaşında yirmi milyon insan öldürülmüştü ve Alman nüfusu 4 milyona inmişti. Söylentilere göre açlık ve kıtlıktan dolayı kasaplarda insan etleri satılıyordu..Bu savaşlardan sonra Almanlar kiliseden soğuyarak gizli ilimler ve bilimlere ilgi duymuşlar ve sayısız gizli cemiyet kurmuşlardı...

Hitler'in yakın çevresi ve üst düzey siyasilerinin hemen hemen hepsi Ezoterizm ve Okültizmle ilgileniyorlardı. Konfiçyusun sözünü tekrarlayalım mı?>>Dünyayı imparatorluklar değil, işaretler ve Semboller yönetir''
Bakarmısınız şuraya Almanya, gizli örgütlerin yuvası halinde. İngiltere de öyle, Fransa dan daha öte İtalya .
İnsanlar daha kim tarafından yönetildiğini bilmiyor gerçekten. Devamlı Miting düzenleyen halka kahraman gibi gözüküp altında nice gizli örgütlerle anlaşma yapan Hitler'i kaçınız tanıyorsunuz. Yoksa sizinle dalga geçtiğimimi umuyorsunuz. Her ne düşünüyorsanız düşünün eğer Alman halkı bunları bilmiş olsalardı kesinlikle Hitler ve gizli kelimesi dahi .Almanyada duyulmazdı, çünkü cahillerin ve köle halk sınıfın, bilmişlere ve yöneticilere karşı geleceklerini bildikleri için devamlı gizlendiler ama ipi yukarıdakiler çekmiyordu, ip makara gibi alttakilerin ağırlığıyla yukarı getirile biliyordu anca.

Hitler'in konuşma etkisi.

''konuşması çok garipti.Bir çok insan hipnotize edildiğini hissetmiştir.Gerekli gördüğü zamanlarda sanki bir düğmeye basar ve düşünme mekanizmasını harekete geçirirdi. Böylesi durumlarda kişiler neler konuşulduğunu anlamadan psikolojik bir baskı altına girerdi.''
Otto Waneger ondaki sihirli gücü böyle anlatıyor.

Bu açıklama gösteriyor ki,o sıradan bir insan değildi.

peki kimdi?



Hitler'in Ardındaki Gizli Güç >>THULE

Gizli örgütün kurucusu Baron Rudolf von Sebottendorff'tur. Bu adam gizli ilimlerin çoğunu İstanbul'da öğrenmişti.Türk-Osmanlı vatandaşı Alman asıllı bu Baron İstanbul'da düzenlenen gizli bir törenle hem mason hem Bektaşi yapılmıştı.
İstanbul'dan ayrıldıktan sonra Almanya'ya gidip Thule'yi kurdu.
Bu gizli örgütün adı Thule'ydi
Örgütün kuruluş amacı bir Alman imparatorluğunu yeniden kurmaktı. İşleri Hitler'le pek iyi gitmedi.

Hitler ayrıca Masonlara da ilgi duyuyordu.
Dip Not: Çoğunuz yeraltı örgütlerinin ne amaçta olduğunu az çok kavramışsınızdır. Ama bunlardan iyi ve kötü niyetli kuruluşlarda vardır. Hepsi Dünyaya hakim olmak istedikleri için hepiniz onlardan nefret ediyorsunuz. Bu doğal bir yaklaşımdır. Zaten başkaları tarafından yönetilmek istemezsiniz. Seçtikleriniz sizin istediklerininiz değil başkalarının size tavsiyeleridir. Ayrıca Abd seçimlerinde Bush seçilmedi Bir oyun düzenlediler ve bir oyun yaparak kendi adamları olan PUŞT' u geçirdiler.

Görünüşte kendisini ortaya atmayan küçük Alman işçi partisi, gerçekte çok güçlü bir yer-altı örgütünün su üstündeki tepesiydi. Hem silah hem istihbarat hem de kadro açısından Almanya'daki en güçlü gizli örgüttü.
Başka bir kolu olan sosyalist parti vardı. Baron Rudolf 190'de bu iki partinin birleştirilmesini sağladı. Böylece NAZİ partisi kuruldu. Hitler'i bu partiye ve örgüte sokan askerlik Hayatında silah arkadaşı olan bir yüz-başıydı.

Nazi ve Thule'nin bağlantısını kolayca çözümleye biliriz nasıl mı?
sadece bakın... İkisinde de Gamalı haç vardır.






(Thule gizli örgütünün sembolü)
Haç işaretlerine dikkatlice bakarsanız bunu fark edersiniz.

(Nazilerin sembolü). Benziyorlar değil mi?





Almanya güçlenmişti. Kısa bir sürede Dünyanın en iyi kara hareket kuvvetleri gücüne güç katılmıştı,Alman ordusunun.


Hitler'in nasıl Avusturya vatandaşıyken nasılda Almanya ordusuna katılmıştı.Sonra on-başı rütbesi verilerek terfi edilmişti. Hitlerin ayrı kılan yüzü burada da karşımıza çıkıyor. Bazılar gönüllü olarak katıldından söz ediyor ama o Avusturya tarafından aranılan bir asker kaçağıydı. Bunlar henüz Hitler'le ilgili sonuca varılamamış bilgiler içerdiği için geçelim.

Hitler tüm gereksiz ırkların ve sakat, hastalıklı insanların yok edilmesinin gerektiğini söylemiştir. Buna Almanya'daki engelli evlerinde kalan dört bin insanı öldürerek yapmıştır.
Thule gizli örgütünün asıl amacı arı ırkının üstünlüğünü ve Cermen ırkının bunlardan türediğini ileri sürerek bir Alman imparatorluğu kurmak istemişlerdir. Bunu da Hitler aracılığıyla yapmaya çalışmışlardır.
Aryan ırkının üstün olduğunu savunarak tüm Almanya'nın mavi gözlü sarı saçlı olmasını istemiştir. Aryan kökenli erkekleri bakire kızlarla çiftleştirerek yeni bir ırk yaratmaya çalışmıştır.

Zihin kontrol (telegram)
insan psikolojisini alt üst edip bilinç altına inip insanı kontrol etmeye çalışmışlardır. Bu insan üstündeki deneyler acı verici ve yıpratıcı etkenler yaratıyordu.Antik Mısır, Yunanistan, Hindistan ve Babil Gizem Dinler anlam, büyü için zemin hazırlamaya yardımcı "gizli bilgi."
Dip Not:
Okültizme referans veren ilk yazılardan biri Mısır Ölüler Kitabı, açıkça işkence ve yıldırma (travma yaratmak için) yöntemleri açıklayan ritüelleri bir derleme olduğunu, iksir (ilaçlar) kullanımı ve büyü döküm (hipnotizma), sonuçta toplam köleleştirilmesi sonuçlanan başlatmak. Bu olarak bilinen okültizmi bir parçası için ana maddeler olmuştur satanizm .
Nazi Teknolojisi

Üstün bir yeraltı Labaratuarların da mühendisler hem Hitler'in çizdikleriyle hemde eski uygarlıkların uzaylı destanlarını ele alarak üst düzey bir teknolojik silahlar üretmeyi planlamıştı. Çok azını ürettiler ve bu projeler savaştan sonra ya kayboldu yada saklandı.


bununla birlikte bir sürü hikayeyi birlikte getiren bu gizli işler gizemini bir türlü dışa vurmadı.

Dünya üstünde bilindiği gibi asıl senaryo 1789'da Fransa ihtilaliyle başlandı ve tüm Avrupa ve Dünya'da filmlerini başlattılar. Tüm dünya'ya Hakim bir kaç yalan cümle Dünyanın kaderi olacaktı bundan sonra . ''Eşitlik, kardeşlik, barış.'' Diğer yüzü Demokrasi'ye dönüştürülüyor ve bunu istemeseniz dahi zorla kabul ettiriyorlardı.

Hitler'in Altında Yatan Gizli Gerçek

Hitler normal bir insan değildi. Hitler'in majik çalışmalar yürüttüğü ortaya çıktı. Zaten Thule örgütünü kuran Baron Rudolf von Sebottendorff ilgi alanına giriyordu. Hitleri yetiştirenler kesinlikle Thule'nin üyesiydiler ve Hitler'de öyleydi. Bu arada radyodan yaptığı konuşmalarda, ses majisi denen, Majik bir yöntemi kullandığının farkına vardılar. Bu yöntemi kullanmak, büyük kitlelerin etki altına almasında büyük bir fonksion görmüştür.
Hitler'in askerlik yıllarında yanında bulunmuş komutanı da, bir kahin ve medyumdu. Mermilerin ve bombaların nereye düşeceğini tahmin edebiliyordu. Adamın adı ''Karl Haushofer'in Hindistan, Japonya ve Tibet'e giderek, uzun bir süre gizli ilimler üstünde çalışmalar yapmıştır. Esrarengiz biriydi gerçekten ve ondan esrarengiz şeyler bildiğinden emindi etrafındaki çoğu kişi. Tibet'te bir takım insanlarla gizli toplantılar yapmıştır bu adam. Eğer yer altında gizli bir örgüte üyeyseniz, kesinlikle en az bir cinle ve bir şeytanla iletişime geçmeniz gerekiyor. Çoğu zor işler cinler üstünden kolay yapılabiliyor. Bu adamda NAZi'lerin kurucularındandı.

Nazilerin kullandığı sembolü yukarıda görmüşsünüzdür. Gamalı haç. Eski bir medeniyetin sembollerindendi. Thule bunu örnek alarak açılmıştı ve simgelerini kullanmışlardı. Fikirlerini de ve bazılarına göre uzaylı teknolojisinin öğrenildiği bu medeniyetin öğretileridir. Bub kayıp bir kıtanın ''Mu'' kayıp olan kıtanın öğretileri veya yeraltı şehri Şamballa'dan alındığı söyleniyor. Tabi bu kayıp kıta ve şehirlerin varlığı bilinmiyor. İşin içinden böyle ''mu, şamballa'' falan dersek saçma olur ama eski uygarlıkların sembollerinden aldığı oldukça açık ve Bu eski tibet ve Asya uygarlıklarından biriydi. Arı ırkının üstünlüğünü ve Dünya imparatorloğunu kurmak isteyen Thule'dir,Bu yüzden Hitler Almanya'nın başına getirildi ve ilk adımı kendi ülkesinde şöyle atmıştı '' YER ÜSTÜNDEKİ BÜTÜN GEREKSİZ VE HASTALIKLI TÜM İNSANLAR YOK OLMALI'' Listin bir fikiriydi Bunlar ve kanı arıtmak deyimini almıştı. Buna ülkesindeki, hastahanelerde özürlü insanların 150 binini öldürmüştü. Bu kadar da ileri gidebiliyordu.

''Odik'' güç yani insan bedenindeki manyetik güçlerin ve yayılan ısının gücüydü.Bu manyetik güç, belirli bir disiplin sürecinin sonunda çok etkili bir kuvvete ve etkileme gücüne sahip olabiliyordu. 1940 'lı yıllarda Nazi doktorları özellikle genç bakire kızları kullanarak bu gücün varlığını kanıtlamaya çalışmışlardır. Hitler bu kuramdan çok etkilendiğini söylemişti.



( Nazi ,Logo)

Eskardt Thule bağlantısı.

Eskardt Hitler'in rehberi ve hocasıdır bir bakıma. Öldüğünde vasiyetinde şunlar yazılıdır; ''Hitler'i izleyiniz, Dans edecektir, ancak müziği ben yazdım. Onlarla temasa geçmesi için gerekli araçları kendisine verdik.Bana'da sakın acımayın. Tarihi herhangi bir Alman'dan daha fazla etkilemiş olacağım.''

Dikkat!! Bazı şahıslarla iletişime geçirmek için araçlar ve yöntemler öğretilmiş .
Eckardt Hitler'i aslında bir programa benzetiyor, kendisini de bilgisayar yazılımcısı olarak görülüyor.

Müziğe göre oynarsınız unuttun mu? Bin bir çeşit oyun vardır her oyunun ayrı bir bestesi.

Hitler'in mühendisleri ve Geliştirdikleri silahlar ne üzerinde çalıştıkları bunu anlatan belgeler ve çizimler tamamı gizemini hala koruyor.



( Yeraltı Roket sanayi)




Bu Roket Londra ya kadar fırlatıla biliyordu. O zamanın şartlarıyla Başka devletlerin Hayallerinin bile üstünde kalmaktaydı.

Çok ilgin olaylar yaşanmıştı Nazi kamplarında ve yer-altında ki Laboratuvarlarında çok gizemli şeylerin döndüğünü görmemek için bir kör olunması gerekir herhalde.
2. Dünya savaşı sonlarına doğru Yıkılan Nazi karargahına girildiğinde , hiç akıllara gelmeyen bir şeyle karşılaştılar. Yıkıntılar arasında 12 Tibetli rahibin cesetleri vardı. Bu duruma hiç kimse anlamamıştı o yıllarda. Savaş bittikten sonra bu durum çoğu kişinin dikkatini çekmişti.Nazi karargahında Tibetli 12 rahibin işi neydi.
Bu soru zihinleri bir süre meşkul etti. Ortaya çıkan sonuç kuşkusuz herkesi çok düşündürmüştü ve hala düşündürüyor tam olarak ne olduğunu ve ne iş yaptıklarını kimse tam olarak açıklaya bilememişti. Ama çoğu kişi aynı fikirdeydi'' Bunu eski bir uygarlığa ait olduğunu ileri sürmüştü kayıp bir uygarlığa. .Kesinlikle hemen hemen herkes Naziler, şamballa yeraltı şehriyle irtibat halindeymiş.

Ufo teknolojisiyle ilgili Bilgi vereceğim daha erken sadece Nazilerin Ufo diye yedirdikleri gizli güçler nelermiş görün diye. Yoksa bu bizim Dünyamızla alakalı bir şey bunu göstereceğim daha bir çok oyun var.





Bunun üzerine, bu kayıp uygarlığın öğretilerini takib ederek Thule örgütü kurulmuştu.
Eckart şöyle söylüyordu;
'' Thule örgütünün tüp sırları eski kayıp bir uygarlığa dayanır. İnsanoğlu ile 'Dış zekalar' arasında bulunan bazı aracı varlıklar, bu sırlara erenlere büyük bir güç kaynağı sunmaktaydı. Bu güç Almancayı Dünyaya'ya egemen kılacaktı. Yine bu güçkaynağı, geleceğin üstün insanın ortaya çıkmasını ortaya çıkmasını ve insan türünün değişimini sağlayacaktır. ''

Bu açıklama Tuhule felsefesiyle çakışıyor zaten üstün insan ırkı olarak kabul ettiği ''aryan'' ırkı ve Dünya üstündeki tek Alman imparatorluğunu hedeflediler. Üst insanlardan kastı Nazi doktorlarının Bakire kızları kullanarak Safkan Alman olduklarına inanılan Arı ırkı ve mavi gözlü sarı saçlı erkeklerle çiftleştirerek yeni bir ırk yaratmaya çalışmışlardır. Bu da hitlerin neden bazı birliklerinin ve yakın çevresinin gözlerini maviye boyatmak istemesi ve sarı rengi saçlarında kullandığının sebebidir.


Uzaylı Dedikleri


Thule örgütünde güneş ''aryanların kutsal sembolü olarak bilinirdi. Aryanın'ın lügat anlamı ''arı ırk ve hint-avrupa dili konuşan tarih öncesi kavim demektir. Bir tibet efsanesine göre, üç-dört bin yıl önce , orta asyada Gobi'de Büyük bir uygarlık vardı . Bu uygarlık, Bir felaket veya atom savaşı yüzünden yıkılır. Gobi bir çöle dönüşür. Bu felaetten canını kurtarabilenler kafkas'ya ve Avrupa'ya göç ettiler.( bu olgu tarihte geçirilen kavimler göçü konusuyla uyumludur) Thule örgütünün ermişleri, bu gobi göçmenlerinin insanlığın temel ırkını(arı soyunu) oluşturduğuna inanmaktadır.

Haushoffer, '' kaynaklarda dönmeyi '', yani doğu Avrupa'yı , Pamir'i, Gobi'yi, Türkistan'ı ve Tibeti ele geçirenDünyaya egemen olurdu.'' düşüncesindeydi yada bu gerçeğin farkına varmıştı. Bunu söylemesi boşuna konuşmadığına inananmamız için yeterli, illaki inanacağı değildir tarihin yorumdur incelikleri kişiden kişiye değişir.




Hint-Tibet mitoslarında ''uzay üstü uzaya çıkıp zaman yolculuğu yapanlara''Dhurajhapalam'a, ''vaidor'' Ufo benzeri uçan disklere de ''vimana'' denilmekteydi. Çoğu kişi dünya üstündeki bazı bilgilerin uzaydan geldiğine inanır ama sevgili kardeşim sen Dünyayı tanımadığın için bunu söylemen doğal birbirinizi bile doğru düzgün tanımıyorsunuz kaldı ki dünyayı tanıyacaksınız. Tibetteki Lama rahiplerinin ağız birliğiyle sakladıkları bir sırra göre Dhurakhapalam'ın sakladığı kutsal beldeden çalındığı ileri sürülmüştür.

Dünyanın kaderini değiştirmek isteyen Thule amacına ulaşamamıştı. sonunda Hitler böyle bir imparatorluk kurmaktan vazgeçmişti ve Thule'nin Hitler üstündeki gücü kaybetmiş Hitler bakıldığında bir Almanya imparatoru gözüyle bakılıyordu. Sonunda örgüt dağıldı bazıları Hitlerle bazıları da kaçtılar.

Örgütün başı baran Rudolf von sebbottendorf'ta Almanya'dan kaçtı ve Hitler'den önce'' adlı kitabını çıkardı ve Hitlerle ilgili bilgler içeriyordu bu kitap. Hitler bu kitabı yasakladı . Sebbottendorf daha sonra İstanbul'a geri döndü ve Almanya istihbarat örgütünün çok önemli bir elamanı olacaktı. İstanbul'da öldüğü söyleniyor ama bunun gerçeklik payı çok zayıf görünüyor. Mısırda öldüğü daha gerçekçi görünüyaha iyi or. Bunu daha anlamak istiyorsanız ''Aytunç Altındal BİLİNMEYEN HİTLER'' kitabını okuyun.
Baron Rudolf daha önce Osmanlı vatandaşlığındaydı zaten bunu söylemiştim. Baron Kendi ana dili Almanca olmak üzere çok sayıda dil biliyordu. İstanbul'da daha önce bulunduğu için Farsça, Arapça ve Osmanlıcayı iyi biliyordu. Bunun dışında, Fransızca, İngilizce, Latince, Rumca'da biliyordu. Böyle bir casus neler yapamaz ki . Herhalde en iyi bir casusun yapabileceklerinin en iyisinden iyisi.

Bazı rivayetlere göre Hz.Hızır'ın öğrencisi olarak zaman yolculuğunun sırrına eren Halid-i Bağdadi'nin de, Mekke-i Mükerreme'de kendisine söylendiği üzere, Hindistan yollarına düştüğünü ve cihanabad'da irşad etti.
Bu bölgede bir gizem olduğu açık Lkadh

İşin başka ilginç noktası ise Nazilerin kullanmış olduğu sembolleriydi. Bu şekil öyle rastgele seçilmiş bir sembol değildi.Gamalı haç , insanlığın kullanmış olduğu en eski sembollerinden biridir.Dünya'nın pek çok köşesinde bu sembollere rastlanmıştır. Eski uygarlıkların kullandığı en önemli sembollerinden biri olan bu sembolü dahada ilginç yapan özellik, bunun bir ''Mu'' sembolü olmalıydı.

1993 de yazdığı Gizli Dernekler ve 20. yy’da ki Güçleri kitabında Jan van Helsing isimli yazar, Almanya’da ki kara ormanda 1936 yılında, 2. dünya savaşının başlamasından 3 yıl önce tuhaf bir olay yaşandığını iddia etmiştir. Van Helsing’e göre orada yaşayan yerel halk uçak kazasını andıran büyük bir gürültüyle uyanmıştır. Araştırmak için enkaza gidildiğinde uçak yerine tuhaf görünümlü bir disk bulunmuştur. Aracın içerisinde uzaylıların cesetleri ile karşılaşılmıştır. Kazadan birkaç saat sonra olay yerine gelen Hitler’in SS birlikleri enkazı ve içindekileri Leversbach yakınlarındaki gizli üslerine götürmüşlerdir.

Almanlar Vimanas(uçan makineler) hakkında tüm bilgileri topladılar. Bu bilgileri Vortex bilgileri ve 1936 yılında kara ormana düşen cihazla birleştirdiler ve kendi uçan dairelerini yapmayı başardılar. 1939 yılında Alman bilim adamları uçan daireyi yapmayı başardılar. İlk modellerin çapı 25 metreydi ve sekiz kişilik personel alabiliyordu. Bu araca Haunebu adını verdiler. Bu aracın üzerinde iki adet ışık saçan top vardı. Bu iki top elektron ve pozitron üretiyordu. Pozitronlar yer değiştirdiğinde yarım küre havalanıyordu. Naziler insan üstü varlıklarla iletişim halindeydi. Bu durum onlara sürekli olarak teknoloji yönünde ileride olmalarını sağladı.


Thulenin dış zekalar dedikleri ve bizim uzaylı sandığımız İnsan ile Dış zekalar arasında olan bazı üst bilgeler Dünya egemenliğini sağlayabilecek sırların hazinesini beklemektedirler.Şimdi Eskilerin ''cin'' diye tanımladıkları varlıkların Nazi teminolojisinde ''dış zekalar ve uzaylılar'' olarak tanımlayabiliriz.
Tek farkı isim değişikliği. İsterseniz bakın mitoslara veya okült sembollere ve çizimlere. Göreceksiniz ki çok değişik şeyler çizilmiş. Üstün güçlere sahip, yetenekli, doğa üstü güçleri olan uzaylıya benzer çizimleri vardır.

Bu öğretiye göre bu enerjiyi kullanabilecek çelik iradeli insanlar büyük mitingler toplanıp enerji toplayacak. Bu enerji ile Hitler komutasında ordular kurulacak, Bu ordu yeryüzündeki ruhsal değişimi sağlayacaktır.
Dış zekalar ve üst-bilgeler ile iletişime geçilebilmesi ancak onların düzeyine ulaştığımız zaman gerçekleştirilecektir. Buda insanlardan daha üstün bir insanın, Yani üst bir ırkın oluşturulmasıyla gerçekleştirilebilir.

''Kara Güneş'' örgütünün elindeki belgelerden anlaşıldığına göre, Reich- Almanyası Arianniler'le gizli bir anlaşma imzalamıştı. Bu anlaşmaya gör, Reich Almanları''iç Dünya'' denen bir yerde her türlü saldırıya karşı korunacak, ayrıca ileri teknoloji ve ileri spiritüel bilgilerle donatılacaklardı. Fakat bu teknoloji yalnızca savunma amaçlı kullanılacaktı.

Thule üyesi Dr.W.O.Schumann ve Vril örgütü mensupları, Thule örgütü ile bağlantılı olarak'' Öbür taraf makinesi '' dedikleri bir alet yapmayı tasarlıyorlardı. Bu makine, Bu taraftaki maddenin ''öteki taraftaki'' maddeye, ''öbür taraftaki''nin de bu tarftakine dönüşmesi sağlanacaktı. Kısaca ''zamanı'' ve ''uzayı'' aşarak, yaşam ve ölümü yenebilen, tanrıların dünyasını ziyaret edebilen ve ''Ebedi hakikat'' bilgisine ulaşabilecek bir makine düşünülüyordu.




Baron Sebottendorf,majik güçleri kullanarak psişik düşünce enerjisinin yoğun konsantresi ile uzay ve zaman da bir sapma oluşturmak istemişti. Psişik güçlerle fiziksel boyutlarla sıkı sıkıya bağlı zaman boyutu üstünde ir değişiklik yapmak mümkündü fakat mühendis Dr.Schumann da Sebottendorf'un bu arzusunu teknik bir vasıta ile gerçekleştirmeyi planlamıştı. 1919 yılı aralık ayında, Vril ve Thule örgütlerinin çekirdek kadrosu, Berchtesgaden 'deki Ramsau 'da buluştular . Bu toplantının en önemli kişisi şüphesiz Zagrepli medyum bayan Maria Orsichitsch (orsic) idi, Orsic , beraberinde iki kağıt getirtmişti. Bu kağıtardan birinde Alman ''tapınakçılar'' gizli örgütüne ait anlaşılmaz gizli yazıları ihtiva ediyordu. Bu tapınakçı gizli yazısının muhtevası medyumsal bir mesaj şeklinde alınmıştı vetamamen bilinmeyen bir lisanla yazılmıştı. MariaOrsic'e göre bu bir eski doğu lisanında yazılmıştı. Orsic bu yazıları deşifre etmek için Thule'ye yakınlık duyan ''pan-Babilon''örgütü dostları ile temas kurmuştu. Bu esrarengiz yazının incelenmesinden sonra, bunun gerçektende eski babil kültürünün kurucularından olan ''sümerliler''in yazısı olduğu anlaşıldı.İddalara göre, bu yazılarda ''öbür tarafla'' ilgili bilgiler, yani '' öbür taraf makinesi'' yapımı için gereken bilgiler gelmişti. Bu şekilde bütün UFO teknolojisinin temellerine ait bilgiler ellerine geçmişti. ''Diğer Bilim'' ait konsept bu zamanda takibeden yıllarda olgunlaştı.




Bu gün diğer bilim yerine, ''Alternatif Bilim'' denmektedir) Buna rağmen, ''Öbür taraf makinesi'' projesnin tam manası ile şekillenmesi 3 yıl sürdü. Bu sürenin uzamasının sebeblerinden biri de finansman sıkıntısı idi. Bu ''diğer bilim '' veya ''Diğer tekniğin'' ilk aşamalarında. Dr. Schumann Münih teknik yüksek okulunda bir konferans verilmişti. Bu konferanstan bir kaç cümleyi burada aktarmakta fayda görüyorum ; ''Elektrikteki artı ve eksi gibi her yerde ve her şeyde olayların seyrini belirleyen 2 prensip görüyoruz ; ışık ve karanlık, iyi ve kötü, yaratıcı ve yıkıcı. Bu da ya hep, ya hiç demektir. Bu iki soyut prensip, yani yaratıcı ve yıkıcı prensip, bizim teknik vasıtamızıda belirler. Yıkıcı her şey şeytani, yapıcı her şey Tanrısal kökenlidir. Patlamaya ve yanmaya dayalı her teknik, şeytani bir teknik olarak nitelendirilmelidir. Önümüzdeki yeni çağ, yeni pozitif ve tanrısal tekniğin hakim olacağı bir çağ olacaktır.''

Görüyoruz ki ne kadar derine inersek inelim eğer bunları gerçekten öğrenmek istiyorsak onlardan biri olmamız lazım. Buda zaten imkansız bundan sonra anladıklarınızla yol devam edin. İşin ucu karanlık ve ipsiz bir kuyuya iner geri çıkamazsınız içinden.




Gamalı haç hitlerin Nazi hükümetinin simgesi idi. Ama aslında bu işaret başka bir mesaj içeriyordu. 3000 yıl öncesine dayanan bir mesaj. Gamalı haç, antik Hindistan’a ait bir terimdir. Bereket ve iyi şans anlamına gelmektedir. Antik sanskritçe yazıtlarda gamalı haç sembolünün açıkca uzaylılarla bağlantısı olduğu görülmektedir. Bunlardan bir tanesi Hindu tanrısı Brahman’dır. Bu sembol uzaylılara tapmak için yapılan tapınaklarda görülmektedir. Peki hitler bu gamalı haçı uzaylılarla olan bağlantısı yüzünden mi seçmişti? Diğer dünyalardan gelen varlıklara inancı var mıydı?

Uzaylılar kelimesinin yerine ''Cin'' geçirin eğer açık gözle görünüyor olsaydılar çoktan Dünya görmüştü ama değil işte. O yüzden Uzaylıya tapmak azgın olan cin yani ''İfrit'e'' tapmaktır lütfen Blgog'dan şu kısmı okuyun.>>http://newworldottoman.blogspot.com.tr/2013/10/illuminati-ve-paganizm.html Yani eğer okuysan değerli kaderşim, abiciğim , ablacığım göreceksiniz uzaylı maskesinin altında cinleri gizliyorlar ki, insanlar hem bunları bilmesinler hemde cinlerle uğraşmasınlar. Çünkü sen bir cinle irtibata geçmeden o sana asla bulaşmaz. Yani zor binde bir ihtimal yoktur. Çünkü cinler dolaylı yoldan insanlara zarar verebilirler. Bazı tılsımlı yazılar ve sözlerle insanlar onları kullanarak düşmanlarına zarar vermekteydiler. Bakın geçmiş yıllara çoğu imparator ve büyük insanlar, günümüzde bile bunlar aracılığıyla öldürülüyor. Derine inmeyelim fazla. Sonuçta psikolojik olay sizi çok etkileyecek, kusura bakmayın hakkınıza da girdik ama tavsiyem fazla kafaya takmayın.

Sonra size CIA, Mossad, KGB gibi Büyük biraderin elinde olan İstihbarat örgütlerinin, neler yaptıkları ve kullandıklarını size anlatamam şuan..

Konumuz Hitler!!

Sağlam tutun kafayı şimdiden daha hiç bir şey görmediniz.

Kurgusal bile olsa bu senaryolar gerçeklere dayanmaktadır.

apayrı bir konuya dalıyorum beni takib etmeyin beyniniz yerinde durmayabilir...

Büyük piramit 20 yılda tamamlandı bilim adamlarının tespitiyle ama 2 milyon taş blogu gün başına gölüp parçaladığınız da 1.30 dakikada bir tane oyup yerleştirilmek demektir.

Bu çok aptalca gelebilir ama başka açıklaması yok . Mason üstatlar bunları iyi bilir.




Mısırlılar mı ampül'u buldu yoksa Edison mu? Cevap edison dediyseniz yanıldınız Msırlılar dediyseniz de orasını bilemem ama ampül'ü ''Nikola Tesla'' bulmuştur. Daha bir çok icadı çalınmıştır bu adamın. Zavallıların çoğu icat etmediği halde icat etmiş süsü verdiler kendilerine . Belki meşhur oldular ama yalancıları Tarih yakında anlatacaktır.

Piramitlerin orta katmanında iletken maddeler vardır ve bu maddelerle Nilden sağladıkları elektirik akımını piramit'in her yerine aktarıyorlardı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder