Osmanlı engeli ortadam tamamen kaldırılmalıydı!
Adım adım ilerlediler!
Önce birer ikişer Ajanlarını gönderdiler!
Ajanların öncelikli amacı; Müslümanlar arasına nüfuz ederek ayrılık çıkaracak noktaları bulmaktı.
Müslümanların zayıf oldukları noktalarda tefrika ve anlaşmazlık icad etmeye çalışmaktı.
Müslümanlar arasına, milliyetçilik, mezhepçilik, aşiretçilik, asabiyetler, çıkarlar empoze edilecek ve birbirlerinden koparılacaktı!
Osmanlı himayesinde huzur ve refah içerisinde yaşayan halkları bu şekilde Osmanlıya karşı kışkırttılar!
Thomas Edward Lawrence!
Yaşamı, 19 Mayıs 1935’te geçirdiği bir motosiklet kazasıyla sona eren Lawrence, Araplarla ilgilenmeye 1909 yılında başladı.
İki yıl sonra arkeolojik kazılar yapmak için Trablus’a giden Araplar ve Müslüman aşiretlerin arasında onlar gibi giyinerek yaşıyordu.
1914 yılında, önce Filistin Keşif Fonu “Palestine Exploration Fund” hesabına, Gazze, Akabe ve Kuzey Sina’da keşif, bilgi, toplama ve harita çizimleri yapan Lawrence, I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesinden sonra Savaş Bakanlığı’nın Londra’daki harita bölümünde bir sivil çalışmaya başladı ve kendisine Sina Bölgesi’nin askeri bir haritasını yapma görevi verildi.
Aynı yılın Aralık ayında “Teğmen” rütbesiyle Kahire’deki istihbarat birimine transfer oldu ve burada Araplarında katılımıyla Osmanlı İmparatorluğu’nu yıpratmak amacıyla planladığı stratejilerle yeni ihdas edilen “Arap Bürosu” başına geçti.
Mekke Şerifi Hüseyin’in İngiliz vaatlerine kanarak Haziran 1916’da ayaklanmayı başlatmasının ardından aynı yılın Ekim ayında bu defa Yüzbaşı rütbesiyle Arabistan’a giden Lawrence, Şerif Hüseyin’in oğulları Abdullah, Ali, Zeyid ve 1921 yılında Irak tahtına geçmesinde büyük rol oynayacağı Faysal ile görüştü.
Henüz başlangıç aşamasında olan ayaklanmada diğer İngiliz subaylarıyla birlikte silah, para ve isyan eden aşiretleri birleştirmek, örgütlemek, belirlenen hedeflere sabotaj ve saldırılarda bulunmakla görevlendirildi.
İrtibat subayı olarak Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal’ın kuvvetlerine katılan Lawrence, vur-kaç taktiği ile Osmanlı birliklerine ve ikmal yollarına zarar vererek 6 Temmuz 1917’de kendisine Yarbay rütbesini ve bir nişanı kazandırmış, Akabe Limanı’nı da ele geçirmişti. Hicaz Demiryolu’na saldırılarda bulundu.
Bu tarihten sonra şiddeti daha da artan bu saldırılar yüzlerce Osmanlı askeri şehit olurken, ona göre bu “tür harekatlarda Osmanlı İmparatorluğu’nun tüm illeri bir tek İngiliz gencinin ölümüne değmezdi.”
Görevini: “Türkiye’ye karşı bir Arap isyanı tahrik etmektir ve onun için de batılı olan dış görünüşümü gizlemek ve az da olsa Araplara benzemek zorundayım. Böylece kendimi bir çeşit yabancı sahne üzerinde, balo giysisi içinde, acayip bir dilde, gece ve gündüz aktörlük yapan birisi olarak görüyorum ve rolümü iyi oynamadığım takdirde, başımı yitirebileceğimi anlıyorum.” Şeklinde ifade eden Lawrence, düzenlediği saldırıları ise: “…Çılgınlar gibi süreriz ve Bedevilerimizle birlikte, habersiz Türklerin üzerlerine çullanır, onları yığınlar halinde tahrip ederiz... tüm hareket çok kanlı ve çirkindir. Hazırlığı ve geziyi severim, ama fiziki olarak çarpışmaktan tiksinirim” sözleriyle anlatmaktaydı.
1918 yılı Eylül’ünde 4. Osmanlı ordusuna yönelik düzenlenen saldırıda adamlarına hiçbir esir alınmaması emrini veren ve 5000 Osmanlı askerini kafalarını kestirmek suretiyle katliama tabi tutan Lawrence, aynı yılın sonunda terör çeteleriyle birlikte karışıklık içinde bulunan Şam’a girdi.
Kendisine tamamen yabancı olan bir cemiyetin içine girerek onları etkisi altına alabilen sonra da bölgede yeniden birçok devlet kurulmasını ve bu devletlerin başına da Emir Faysal gibi istediği kimselerin kral olarak getirilmesinde etkili olan Lawrence’nin Ekim ayı sonunda buradaki görevi sona erdi.
İngiltere’ye hareket etmeden önce 4 Ekim 1918’de Binbaşı R. H. Scott’a Kahire’den gönderdiği ve 1928 yılında D.G Pearman’a Karaçi’den gönderdiği mektuplarda şu sözleri kullanıyordu:
“Doğu’nun önemli ahengi (kardeşlik-birlik) daha da çabuklaştırılmazsa, herhangi iki Arap devletinin gönüllü olarak birleşmesi ancak birçok kuşaklar geçtikten sonra mümkün olacaktır. Şimdiki durumda bir Arap İmparatorluğu’na en çok yanaşan, İbn-i Suud’un ülkesidir.(Suudi Arabistan Krallığı). Onun bu icadı, kum üzerine kurulmuştur. Çölde istikrarlı hiçbir şey doğmayacaktır; esasen çöl, onun istibdadı gibi belki daha az liberal ama kanla yoğrulmuş yüzlercesini görmüştür; ama çökecektir…Acayip, küçük bir gruptuk, ama Ortadoğu’da tarihin seyrini değiştirdiğimizi sanıyorum. Güçlerin (devletler), Araplara, yaşamlarını sürdürmeye nasıl izin vereceklerini merak ediyorum?"
Lawrence; “Çölde istikrarlı hiçbir şey doğmayacaktır; esasen çöl, onun istibdadı gibi belki daha az liberal ama kanla yoğrulmuş yüzlercesini görmüştür; ama çökecektir…”
İşte bugün Ortadoğu’da yaşananların özeti!
İngiliz aklının kurduğu sistem bir bir çöküyor!
Çölde istikrarlı hiçbir şey doğmayacağını bilen akıl bugün Ortadoğu’da bozulan istikrarı yeni bir Sykes-Picot ile yeniden masa yatırıyor.
Petrol üzerinden çizilen haritalar yeniden ele alınıyor.
Konu yine petrol!
Yöntem yine aynı!
Müslümanlar arasına, milliyetçilik, mezhepçilik, aşiretçilik, asabiyetler, çıkarlar empoze edilecek ve yeniden birbirlerinden koparılacaktı!
Ortadoğu’da Ajanlar cirit atıyor.
Yeni Lawrencelar iş başında!
Petrol coğrafyası yeniden şekillendiriliyor!
Bu sefer karşılarındaki en büyük engel Yeni Türkiye!
Dün Abdülhamid ve Osmanlıyı engel olarak görenler bugün karşılarındaki en büyük engel olarak Erdoğan ve Yeni Türkiye’yi görüyor!
İslam Aleminin sancaktarlığına ve Lozan Anlaşmasının sonunda bölgeye inmeye hazırlanan Yeni Türkiye yeni bir Sykes-Picot ile tasfiye edilmek isteniyordu!
Yeni Türkiye’de hedefteydi!
Önce Erdoğan’ı tasfiye etmek istediler!
Dün Mekke Şerifi Hüseyin’i sahneye sürenler bugün de Pensilvanya’daki şerifi sahneye sürüyordu!
İçerideki Lawrencelar hazırdı!
Erdoğan’ı devirmek için harekete geçtiler!
Ayaklanma ve kaosla netice alamayacağını gören akıl, sivil darbe girişiminde bulunmuştu!
Başaramadılar!
Ellerinde ki tek kart terördü!
Bu kart ile netice alacaklarını sanıyorlardı!
II.Sykes-Picot ile Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmek isteyenler Türkiye’yi de parçalamanın hesaplarını yapıyordu!
Ankara büyük oyunu gördü!
Önce içerideki oyunları bozdu!
Milliyetçilik kartı ile Türkiye’yi parçalamak isteyen aklın oyunu Çözüm süreci üzerinden boşa çıkarılmıştı!
Ankara Abdülhamid’e yapılanları unutmamıştı!
Tarihten dersler çıkarmıştı!
Ankara kararlı!
II.Sykes-Picot ile İslam Alemini bir 100 yıl daha esir almak isteyenlere izin verilmeyecek!
Irak’ı petrol üzerinden üçe bölmek isteyen ve Yemen’de mezhepler üzerinden oyun kuranlar kaybedecek!
Türkiye artık eski Türkiye değil!
Bölgede uçan her kuştan haberdar!
Yeni Türkiye II. Sykes-Picot’a asla müsaade etmeyecek!
İslam Alemini yeni bir 100 yıllık petrol planı ile yeniden esir almak isteyen akla karşı Ankara seyirci kalmayacak!
Yeni Türkiye Emperyalizimin bölgedeki 100 yıllık oyununu Arabı,Kürdü ve Türk’ü ile birlikte bozacak!
Osmanlı ruhu bölgede yeniden tarih sahnesine çıkacak!
Emperyalizmin bu gerçekle yüzleşmesine az kaldı!
Sabredin!
Kazanan, inananlar olacak!
Yeni Türkiye Arabı, Lazı, Çerkezi, Kürdü, Türk'ü ile yeniden İslam Aleminin sancaktarı olacak!
FATİH KELEŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder